Aylık Raporlar

...

Türk Dünyası Raporu Aralık 2020

AZERBAYCANAzerbaycan bayrağı

Azerbaycan’da, Atatürk’ü anma gününe denk gelen 10 Kasım “Zafer Günü”, 8 Kasım’a alındı

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “Zafer Günü” olarak belirlenen 10 Kasım tarihini, Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat gününe denk geldiği için, Şuşa’nın işgalden kurtarıldığı gün olan 8 Kasım tarihiyle değiştirdi.

Azerbaycan Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, Ermenistan’ın yenilgisini kabul eden bildiriye imza attığı ve Cumhurbaşkanı Aliyev tarafından “Zafer Günü” ilan edilen 10 Kasım tarihinin, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve Türk dünyası tarihine adı altın harflerle kazınmış büyük şahsiyet Atatürk’ü anma günü olduğu hatırlatıldı.

Açıklamada, Azerbaycan’ı tüm kalbiyle seven ve “Azerbaycan’ın sevinci sevincimiz, kederimiz kederimizdir” diyen Atatürk’ün her bir Azerbaycanlının kalbinde yer edindiği ve büyük saygıyla anıldığı vurgulandı.

Dışişleri Bakanlığından Türkiye ile Azerbaycan arasında kimlikle seyahat açıklaması

Dışişleri Bakanlığı, Türkiye ile Azerbaycan Cumhuriyetleri vatandaşlarının karşılıklı ziyaretlerinde kimlikle seyahat imkânı tanıyan protokolün imzalanmasına ilişkin açıklama yayımladı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 9-10 Aralık tarihlerinde Azerbaycan’a gerçekleştirdiği seyahat sırasında imzalanan ve iki ülke vatandaşlarının, kimlik kartlarıyla karşılıklı ziyaretlerine imkân tanıyan protokolden büyük memnuniyet duyulduğu bildirildi.

Açıklamada, Azerbaycan’ın Türk vatandaşlarına uyguladığı vizeyi kaldırmasının hemen akabinde, 25 Şubat tarihinden itibaren iki ülke vatandaşlarının vizesiz ikamet sürelerinin 30 günden 90 güne çıkartıldığı hatırlatılarak, “Sayın Bakanımızın Azerbaycanlı mevkidaşıyla 10 Aralık tarihinde imzaladığı bu protokol ile de iki ülke vatandaşları sadece kimlik kartı ibraz etmek suretiyle Türkiye ve Azerbaycan’a gidebileceklerdir.” ifadeleri kullanıldı.

Zafer Günü’nde Bakü sokakları, mehteranla inledi

Karabağ’da zaferi getiren Azerbaycan ordusunun geçit törenlerine Mehter Marşı damgasını vurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı törenlerde, Türk Silahlı Kuvvetlerinden Azerbaycan’ın Karabağ’daki şehit sayısı olan 2783 asker de boy gösterdi. Zafer gününün en unutulmaz anları, Türkiye ve Azerbaycan ordu mensuplarının Mehteran Marşı eşliğinde yürümesiydi.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, törene katılan askeri birliklerin geçidini seyretti. Zafer Geçidi töreni kapsamında, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Azerbaycan askerleri Mehter Marşı eşliğinde yürüdü.

Türkiye ve Azerbaycan’dan medya alanında stratejik iş birliği

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in nezaretinde, Türkiye adına Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Azerbaycan adına da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev’in imza atacağı mutabakat zaptıyla iki ülkenin mevcut dostluk ilişkilerini güçlendirmek ve medya alanında iş birliğini geliştirmek amacıyla “Ortak Medya Platformu” oluşturulacak.

İki ülke medyasının eş güdüm halinde hareket etmesi noktasında etkin faaliyet gösterecek platformla, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin ve iş birliğinin medya ve iletişim alanında güçlendirilerek stratejik bir medya ortaklığının kurulması amaçlanıyor.

Azerbaycan ordusu, Dağlık Karabağ’daki savaşta 2 bin 802 şehit verdi

Azerbaycan Savunma Bakanlığı, 27 Eylül’de başlayan ve 10 Kasım’da Ermenistan’ın yenilgisini kabul eden anlaşmaya imza atmasıyla sona eren savaştaki can kayıplarıyla ilgili bilgileri güncelledi.

Daha önce 2 bin 783 olarak açıklanan şehit sayısının, bazı cenazelerin bulunması ve kimliklerinin belirlenmesiyle 2 bin 802’ye çıktığı belirtildi.

Şehit askerlerden kimliği henüz belirlenemeyen 60’tan fazlasının teşhis edilmesi için çalışmaların sürdüğü ifade edilen açıklamada, yaklaşık 40 askerin kayıp olduğu, onların bulunması için de çalışmaların devam ettiği kaydedildi.


KAZAKİSTANKazakistan bayrağı

Kazakistan bağımsızlığının 29’uncu yılını kutluyor

Yüzölçümü olarak dünyanın dokuzuncu büyük ülkesi olan Kazakistan, 29 yılda bölgenin stratejik konumdaki transit ülkesi haline geldi. Ülkeye yaklaşık 350 milyar dolar değerinde doğrudan yabancı yatırım yapıldı.

Kazakistan, Sovyetler Birliği’nin çökmesinin ardından 16 Aralık 1991’de bağımsızlığını ilan etti.

Ülkenin ilk Cumhurbaşkanı olarak 51 yaşındaki Nursultan Nazarbayev seçildi.

Kazakistan, Nazarbayev’in “Önce ekonomi sonra siyaset” formülü ile hazırlanan yeni ulusal kalkınma modeli ile bağımsız devlet olma sürecine adım attı.

15 Kasım 1993’te milli para tenge tedavüle girince, ülkede ruble dönemi sona erdi.

Rusya, Çin, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan gibi ülkelerle sınırdaş olan Kazakistan, ilk önce devlet sınırlarını belirleme çalışmalarına yoğunluk verdi.

Kazakistan, dış ilişkilerde çok yönlü ve barışçıl politika sergiledi ve 186 ülke ile diplomatik ilişki kurdu.

Birleşmiş Milletler (BM), Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) çerçevesinde iş birliğini sürdüren Kazakistan, aynı zamanda Türk Konseyi, Avrasya Ekonomik Birliği, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü, Şangay İşbirliği Örgütü gibi teşkilatların kurulmasında da öncü rol üstlendi.

Uranyum, petrol ve doğal gaz gibi önemli enerji rezervlerine sahip Kazakistan, ülkede inşa ettiği istikrarlı siyasi sistem ile yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeyi başardı.

Türkistan Uluslararası Havalimanı hizmete girdi

Kazakistan’ın güneyinde yer alan Türk dünyasının manevi başkenti, Hoca Ahmet Yesevi hazretlerinin türbesinin bulunduğu Türkistan şehrine 16 kilometre uzaklıkta inşa edilen Türkistan Uluslararası Havalimanı bugün resmen hizmete girdi.

Türk firmalarının imzasını taşıyan Türkistan Uluslararası Havalimanı hizmete açıldı. 28 Eylül 2020’de Kazakistan’ın kurucu cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev tarafından açılışı yapılan Türkistan Uluslararası Havalimanı bugün Nur-Sultan-Türkistan seferi ile resmen hizmete girmiş oldu. Açılışı bugün gerçekleşen havalimanı bir Türk şirketi olan YDA inşaat tarafından 11 ayda tamamlanarak yolcuların hizmetine açıldı.

Kazakistan’da Sputnik-V aşısının üretimine başlandı

Kazakistan Başbakanlığından yapılan açıklamada, Başbakan Askar Mamin’in Karagandı eyaletindeki ilaç kompleksini ziyareti sırasında Rus aşısı Sputnik V’nin üretimini resmi olarak başlattığı bildirildi.

Açıklamada, aşı üretimi ile ilgili anlaşmanın daha önce Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında yapıldığına işaret edilerek, “Kompleks bünyesinde aşamalar halinde 2 milyon doz aşı üretilecek.” denildi.

Kazakistan’da üretilen söz konusu aşı ile toplu aşılamanın gelecek yıl şubat ayında başlatılmasının planlandığı aktarılan açıklamada, Başbakan Mamin’in “Öncelikle gönüllü olarak sağlık çalışanları, öğrenciler, kolluk kuvvetleri ve kronik hastalıkları olan kişiler aşılamaya alınacak.” sözlerine yer verildi.

Açıklamada, Mamin’in, Rus aşısı Sputnik V’nin üretiminin yerelleştirilmesinin özel önemine vurgu yaptığı kaydedildi.

Kazakistan’dan Rusya’ya nota

Rusya Devlet Televizyonu’nda konuşan bir Duma Milletvekili, Kazakistan topraklarının Rusya’nın bir hediyesi olduğunu söyledi. Kazakistan Dışişleri Bakanlığı, Rusya Federasyonu Maslahatgüzarını çağırarak nota verdi.

Rusya Devlet Duma’sı Milletvekili Vyaçeslav Nikonov, Rus devlet televizyonunda Kazakistan toprakları ve tarihi hakkında konuştu.

Nikonov, “Kazakistan toprakları Rusya ve Sovyetler Birliği’nden büyük bir armağandır” ifadesini kullandı.

Bir diğer Duma Milletvekili Yevgeny Fedorov da Nikonov’u destekleyerek, Kazakistan’ın, topraklarını Rusya’ya vermesi gerektiğini söyledi.

Açıklamalara Kazakistan sert tepki gösterdi.

Tepki çeken açıklamaların ardından Kazakistan Dışişleri Bakanlığı’na çağrılan Rusya Federasyonu Maslahatgüzarına nota verildi.

Kazakistan Dışişleri Bakanı Muhtar Tuluberdi, Rus milletvekillerinin sözlerini “saçmalık” olarak değerlendirdi.

Tuluberdi, bu tür konularda, öncelikle tarihçilere ve bilim insanlarının bilgilerine dayanmak gerektiğini vurguladı.

“Dışişleri Bakanı olarak, bu durumun Rusya Federasyonu’nun resmi pozisyonuna uymadığını söylemek isterim “ dedi.


ÖZBEKİSTANÖzbekistan bayrağı - Vikipedi

Özbekistan ve Küba, Avrasya Ekonomik Birliği’nde gözlemci üye oldu

Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, başkanlık ettiği ve video konferans yöntemiyle düzenlenen AEB Yüksek Konseyi toplantısında konuştu.

AEB liderlerinin, Özbekistan ve Küba’nın birliğe gözlemci üye olarak katılmasıyla ilgili itirazlarının bulunmadığını anlatan Lukaşenko, “Özbekistan ve Küba’nın AEB nezdinde gözlemci üye olarak kabul edildiklerini duyurmak istiyorum. Özbekistan’ın yakın gelecekte birliğe tam üye de olacağını tahmin ediyorum.” dedi.

Rusya, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan ve Ermenistan’ın üyesi olduğu AEB, 2014’te faaliyete geçmişti.

Özbekistan’da Türk sermayeli ilk kuyumculuk fabrikası faaliyete geçti

Yıllık 100 ton altın üretimiyle dünyadaki en büyük üretici ülkelerinden olan Özbekistan’da, Türk sermayeli ilk kuyumculuk fabrikası faaliyete başladı.

Türk iş adamı Fatih Küçükkılıç’ın Özbek ortaklarıyla kurduğu kuyumculuk fabrikasının açılış töreni Taşkent’te düzenlendi. Açılış kürdelesini Özbekistan Kuyumcular Federasyonu Başkanı Davron Samatov, Özbek-Türk İhracatı Geliştirme Merkezi Başkanı Serdar Keskin, Türk iş adamı Fatih Küçükkılıç ile Özbek ortağı Mirzabek Vasikov kesti.

Küçükkılıç, açılışın ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, toplam proje tutarı 5 milyon dolar olan söz konusu fabrikada yıllık ortalama bir ton takı ve mücevherin üretileceğini kaydederek, söz konusu işletmenin ülkenin kuyumculuk sektöründeki Türk sermayeli ilk tesisi olduğunu belirtti.

Özbekistan’da takı ve mücevher sekörünün yeni gelişmekte olduğuna dikkati çeken Küçükkılıç, “Özbekistan, takı ve mücevher piyasası açısından Orta Asya’nın en büyük pazarıdır” dedi. Küçükkılıç, Özbekistan’da kuyumculuk okulu da açmayı planladıklarını ve bunun da ülkede kuyumculuk eğitimi veren ilk kurum olacağını kaydetti.

Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev Türkistan’da iş birliği çağrısı yaptı

Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, 2020’yi değerlendirmek ve 2021 perspektiflerini açıklamak üzere Parlamentoya hitap etti.

Mirziyoyev, dış politikada Türkistan ülkeleriyle iyi komşuluk, ortaklık ve stratejik iş birliğinin geliştirilmesine önem vereceklerini ifade ederek, bu çerçevede gelecek sene Taşkent’te Orta Asya ve Güney Asya ülkeleri arasındaki iş birliğini öngören üst düzey bir toplantının düzenleneceğini söyledi.

Mirziyoyev, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkesinin esas ortaklarıyla çok yönlü iş birliğini daha da geliştireceklerini, bu ülkelerle yeni ve verimli çalışma yöntemini uygulayacaklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanı, komşu Afganistan’da barışın sağlanmasına yönelik desteklerini sürdüreceklerine dikkati çekerek, “Orta Asya’yı Hint Okyanusu’yla bağlayan Trans-Afgan ulaşım koridorunun oluşturulmasına yönelik ilk yapıcı adımları attık. Bu projenin hayata geçirilmesi tüm bölgede istikrar ve ekonomik kalkınmayı sağlayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.


KIRGIZİSTANKırgızistan bayrağı

Kırgızistan’da Manas Destanı Günü kutlandı

Kırgızistan’da 2015 yılında ilan edilen Manas Destanı Günü, “Manasçıların Buluşması” etkinliği ile kutlandı.

Kültür, Enformasyon ve Turizm Bakanlığı, Manas Destanı’nın bütününü anlatmayı meslek edinen Manasçıları, Talas kentindeki Manas Kültür Merkezi’nde bir araya getirdi.

“Manasçıların buluşması” etkinliğinde, Manas Destanı’nda adı geçen Manas kahramanının oğlu Semetey’in Buhara’dan Talas’a dönüşü tiyatro oyuncuları tarafından canlandırıldı.

Başbakan Yardımcısı Elvira Surabaldiyeva, etkinlikte yaptığı konuşmada, “Bugün Kırgız halkının manevi bayramıdır. Manas Destanı, Kırgız halkının manevi kimliğidir. Manas Destanı’nı öğrenme ve okuma geleneğini yaşatmalıyız. Manas Destanı’nda devletçilik, birlik ve beraberlik anlatılıyor.” dedi.

Kültür, Enformasyon ve Turizm Bakanı Nurcigit Kadırbekov da Manas’ın Kırgız halkının kaderi olduğunu belirterek, “Semetey’in Buhara’dan Talas’a dönüşü olayının tiyatrolaştırılması izleyicileri çok duygulandırdı. Semetey’in Talas’a geri dönüşü, iyiliğin, rızkın ve zaferin geri dönüşünü simgeliyor. Bugünlerde bize böyle bir manevi güç gerekiyor. Bunun için ben bu tiyatro oyununu hazırlayanlara ve oynayanlara teşekkür etmek istiyorum.” diye konuştu.

Etkinlik, her yaştan Manasçının sırasıyla Manas Destanı’nı okuma etkinliği ile devam etti.

Kırgız Milli Manas Destanı, baba Manas, oğul Semetey ve torun Seytek dönemlerini anlatan üç bölüm ve 500 bin 553 mısradan oluşuyor.

Manas Destanı, bin yıl önceki Kırgızların kahramanı Manas’ı, halkın yaşam tarzı, örf ve adetleri, coğrafyası, gelenekleri, dini ve inançları, halklar arasındaki ilişkilerin yanı sıra kahramanlık hikayelerini anlatıyor.

En büyük destan olarak Dünya Rekorlar Kitabı’nda yer alan destanın bütününü eksiksiz ezbere bilen ve anlatmayı meslek edinen kişilere Manasçı adı veriliyor.

Manas Destanı, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 2013’te yapılan UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Mirasının Korunması için Hükümetlerarası Komitesi’nin 8. Toplantısı’nda UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştı.

Destanın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alındığı 4 Aralık, her yıl Manas Destanı Günü olarak kutlanıyor.

Kırgızistan’da ülkenin yönetim şeklini belirlemek için referandum yapılacak

Kırgızistan’da 10 Ocak’taki cumhurbaşkanlığı seçim gününde, ülkenin yönetim şeklini belirlemek için referandum da yapılacak.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamada, cumhurbaşkanlığı yetkilerini elinde bulunduran Meclis Başkanı Talant Mamıtov’un, 10 Ocak 2021’de referanduma gidilmesini öngören yasayı onayladığı belirtildi.

Mecliste kabul edilen yasaya göre, cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağı 10 Ocak’ta seçmene, ülkenin yönetim şeklini belirlemek için “başkanlık yönetimi”, “parlamenter yönetim” ve “hiçbiri” seçenekleri sunulacak.

Kırgızistan’da cumhurbaşkanlığı için yarışacak adaylar belli oldu

Kırgızistan’da 10 Ocak’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi için adaylık başvurusunda bulunan 63 kişiden 18’ninin adaylığı kabul edildi.

Merkez Seçim Komisyonunun internet sitesinden yapılan açıklamada, Kırgızca bilen, yaklaşık 12 bin dolar (1 milyon som) yatıran, en az 30 bin destek imzası toplayan, başvuru dilekçesiyle bilgi formunu doğru ve zamanında sunan 18 adayın kaydının yapıldığı bildirildi.

Açıklamada, gerekli şartları sağlayan aralarında eski Başbakan Sadır Caparov ve eski Meclis Başkanı Adahan Madumarov’un da bulunduğu adaylar şöyle sıralandı:

“Arstanbek Abdıldayev, Kanatbek İsayev, Raşid Tagayev, Jenişbek Bayguttiyev, Klara Sooronkulova, Aymen Kasenov, Mıktıbek Arstanbek, Baktıbek Kalmamatov, İmamidin Taşov, Kursan Asanov, Kanıbek İmanaliyev, Ravşan Jeenbekov, Eldar Abakirov, Ulukbek Koçkorov, Babırjan Tolbayev, Abdil Segizbayev”

Merkez Seçim Komisyonu, ülkede cumhurbaşkanı erken seçiminin 10 Ocak’ta yapılmasını kararlaştırmıştı.


KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİKuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağı

KKTC’de yeni hükümet kuruldu

KKTC’de Ulusal Birlik Partisi, Demokrat Parti ve Yeniden Doğuş Partisi koalisyon hükümeti kuruldu

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Ulusal Birlik Partisi (UBP), Demokrat Parti (DP) ve Yeniden Doğuş Partisi (YDP) koalisyon hükümeti, UBP Genel Başkan Vekili Ersan Saner başkanlığında kuruldu.

UBP Genel Başkanı ve yeni koalisyon hükümetinin Başbakanı Ersan Saner, kabine listesini Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a saat 12.00’de Cumhurbaşkanlığında sundu.

Tatar ile yaptığı görüşme sonrasında basın mensuplarına değerlendirmelerde bulunan Saner, iki gün önce kendisine yeni hükümeti kurma yetkisinin verildiğini hatırlattı.

Saner, UBP-YDP-DP olarak bir koalisyon hükümeti protokolü imzaladıklarını ve hükümeti kurduklarını belirterek, kabine listesini Cumhurbaşkanı Tatar’a sunduğunu ve yeni kabinenin kabul edildiğini söyledi.

KKTC’de yeni hükümet ilk bakanlar kurulu toplantısını gerçekleştirdi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yeni kurulan Ulusal Birlik Partisi (UBP) - Demokrat Parti (DP) - Yeniden Doğuş Partisi (YDP) koalisyon hükümeti, ilk Bakanlar Kurulu Toplantısı’nı Başbakan Ersan Saner başkanlığında gerçekleştirdi.

Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, koalisyon hükümetinin ilk Bakanlar Kurulu Toplantısı, Başbakanlıkta yapıldı.

Bakanlar Kurulu Toplantısı’nda Başbakan Saner’in yanı sıra Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, İçişleri Bakanı Kutlu Evren, Maliye Bakanı Dursun Oğuz, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ünal Üstel, Sağlık Bakanı Ali Pilli, Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Koral Çağman da hazır bulundu.

KKTC’de yeni koalisyon hükümetinin Bakanlar Kurulu listesi, dün Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından onaylanmış, bugün KKTC Cumhuriyet Meclisine sunulmuştu.

- “Hedefimiz cuma gününe kadar Meclisten güvenoyu almak”

Bugün görevine başlayan Başbakan Saner, toplumun önündeki sorunları tek tek çözmek için çalışacaklarını belirtmişti.

Saner, kendilerini bekleyen zorlu bir süreç olduğuna dikkati çekerek, halktan kendilerine güvenmesini beklediklerini kaydetmişti.

Hükümet programını pazartesi Cumhuriyet Meclisine sunacaklarını dile getiren Saner, “Hedefimiz cuma güne kadar Meclisten güvenoyu almaktır.” ifadesini kullanmıştı.

KKTC Cumhurbaşkanlığından, ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaptırım kararına tepki:

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığı, ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaptırım kararına tepki göstererek, “Türkiye Cumhuriyeti’nin S-400 hava savunma sistemi alımını gerekçe göstererek ABD’nin 14 Aralık 2020 tarihinde aldığı mesnetsiz yaptırım kararını esefle karşılıyor ve kınıyoruz.” ifadesini kullandı.

KKTC Cumhurbaşkanlığı, ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaptırım kararına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti’nin S-400 hava savunma sistemi alımını gerekçe göstererek ABD’nin 14 Aralık 2020 tarihinde aldığı mesnetsiz yaptırım kararını esefle karşılıyor ve kınıyoruz. NATO’nun en önemli üyelerinden biri olan Türkiye’ye karşı alınan bu karar müttefiklik ilişkisiyle de bağdaşmamaktadır.” değerlendirmesinde bulunuldu.

ABD’nin, 1974’te Kıbrıslı Türkleri toplu katliamdan kurtaran Kıbrıs’taki Türk Barış Harekatı’nı gerekçe göstererek aldığı haksız ambargo kararının hala hafızalarda olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“ABD’nin, kısa bir süre önce Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne uyguladığı silah satış ambargosunu kaldırarak Rum tarafının silahlanmasına neden olabilecek talihsiz bir başka karar aldığı da yine hatırlanacaktır.”

Açıklamada, Türkiye’nin kendi savunmasını güçlendirmek için egemen bir ülke olarak karar aldığı, ABD’nin bu karara saygı göstermesi gerektiği bildirildi.

KKTC’de Başbakan Saner, UBP’nin Genel Başkanı oldu

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Başbakan Ersan Saner, Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) Genel Başkanı oldu.

UBP’nin 12. Olağanüstü Kurultayı bugün gerçekleştirdi. Kurultayda tek aday olan Başbakan ve UBP Genel Başkan Vekili Saner, UBP Genel Başkanı oldu.

Kurultay’da divan başkanı Zorlu Töre, tek aday olan Ersan Saner’in UBP Genel Başkanı olduğunu ilan etti.

UBP Genel Başkanı ve Başbakan Saner, burada yaptığı konuşmada, şahsına gösterilen güven ve verilen destek için teşekkür etti.

Saner, “Biz çok ama çok büyük bir aileyiz. Sevdamız birdir, yolumuz ulvidir, hedefimiz aynıdır, bizler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni sonsuza dek yaşatma kararlığında olanlarız, Türk milletinin kopmaz bir parçası olmaktan gurur duyanlarız. Bizler, Türkiye’yi Anavatan bilen, Türkiye’nin bizler için öneminin bilincinde olan, Türkiye ile kardeşçe, karşılıklı sevgi ve saygıya dayalı ilişkilerimizi geliştirmeyi görev sayanlarız.” dedi.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınını atlatabilmek için tüm dünyada aşı uygulanması sürecine geçilmek üzere olduğunu kaydeden Saner, Anavatan Türkiye’nin büyük desteği ve KKTC’ye sağlayacağı 300 bin aşı ile en kısa zamanda bu sürece dahil olacaklarını söyledi.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Artık Maraş’a açık bölge olarak bakabiliriz

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 8 Ekim’de kademeli olarak açılım süreci başlayan Kapalı Maraş’a ilişkin “Artık Maraş’a açık bölge olarak bakabiliriz.” ifadesini kullandı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Bayrak Radyo Televizyon Kurumunun (BRTK) 57’nci kuruluş yıl dönümü münasebetiyle kurumu ziyaret etti ve canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

BRTK’nın, varoluş mücadelesinde oynadığı öncü role dikkati çeken Tatar, önce Lefkoşa’da başlayan daha sonra ada geneline ulaşan yayınların Kıbrıs Türk halkının mücadele gücüne güç kattığını söyledi.

Kıbrıs meselesi ve Maraş açılımı konularına da değinen Tatar, Maraş açılımının Kıbrıs görüşmeleri konusunda ezber bozacağını ve açılımın ülke geleceği için önemli bir adım olduğunu vurguladı.

Tatar, 8 Ekim’de bir bölümü açılan Kapalı Maraş’ı binlerce kişinin ziyaret ettiğini ifade ederek, “Bölge bölge, askeri bölgeden sivilleştirme ve iadeler söz konusu olacaktır. Maraş’ın açılması çok iyi oldu ve 2020 yılına damga vurdu. 2020’de Türkiye’nin de desteğiyle önemli bir hamle olarak kayıtlara geçti. Şu an açtığımız sahildir, kamu alanıdır, özel mülke dokunmadık. Artık Maraş’a açık bölge olarak bakabiliriz.” ifadesini kullandı.

Tatar, her zaman federal temelde çözümün umut vermeyeceğini vurguladıklarını hatırlattı ve egemen eşitliğin konuşulması gerektiğini kaydetti.

KKTC’de Millî Mücadele ve Şehitler Haftası

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Lefkoşa’da Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde hayatını kaybedenler tören ve etkinliklerle anıldı.

Milli Mücadele ve Şehitler Haftası (21-25 Aralık) dolayısıyla başkent Lefkoşa’daki Şehitler Abidesi önünde düzenlenen törene, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, Başbakan Ersan Saner, KKTC’nin ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı (KTBK) Tümgeneral Sezai Öztürk, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı (GKK) Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, bakanlar, milletvekilleri ile dernek, kurum ve kuruluş temsilcileri katıldı.

Protokol sırasına göre çelenklerin anıta sunulmasıyla başlayan tören, saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesiyle devam etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, anıt özel defterini imzalayarak, şunları yazdı:

“Kıbrıs’ı Helen Adası yapmak hedefiyle, Akritas Planı doğrultusunda Kıbrıs Türk halkını yok etmek için 21 Aralık 1963 tarihinde başlatılan kanlı saldırıların ve soykırımın 57. yılındayız. Tarihte Kanlı Noel olarak geçen bu saldırılarda halkımız diri diri katliam çukurlarına gömülürken çocuklarımız banyo odalarında katledilmiş, 103 köyümüz göç etmek zorunda bırakılmış, halkımız kuşatma altındaki küçük gettolarda yaşamaya mahkûm edilmiştir.

Ama ne var ki garantör Türkiye’nin ve TMT’nin öncülüğünde başlayan direniş ve mücadele ile halkımız Rum’a boyun eğmemiş ve teslim olmamıştır. Bunun bedeli olarak birçok insanımız canlarını feda ederek şehit olmuştur. Bu büyük mücadele ve direniş ile halkımız 20 Temmuz 1974 sabahına ulaşırken Garantör Türkiye’nin koruyucu kanatları altında ve güvencesinde özgürlüğüne bağımsızlığına ve kendi devletine kavuşmuştur.

Bugün özgür ve bağımsız Devlet olarak yaşıyorsak bunu aziz şehitlerimiz ve gazilerimize borçluyuz.

1963 yılından bu yana Rum zihniyeti değişmemiş ve aynen devam etmektedir. Bu zihniyete göre Kıbrıs Türk halkı azınlıktır. Bu zihniyete göre Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliği ve egemenlik hakları yoktur. Bu zihniyete göre Türkiye’nin garantörlüğü kalkmalı, Türk askeri çekilmelidir.

Biz bugün aziz şehitlerimizin huzurunda bir kez daha diyoruz ki egemenliğimizden, özgürlüğümüzden, bağımsızlığımızdan, ana vatan Türkiye’nin garantörlüğünden ve Türk askerinden vazgeçmeyeceğiz.

Tarihimizden, ana vatan Türkiye’den ve aziz şehitlerimizden aldığımız görevle mücadeleye ve direnişe devam edeceğiz.

Bu arada elbette ki, anlaşma istiyoruz. Ama bu anlaşma iki ayrı egemen devlete dayalı anlaşma şekli olmalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle başta toplum lideri Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anarken, gazilerimizi de saygıyla selamlıyorum.”


DİĞER

Üsküp’te ‘6. Uluslararası Yahya Kemal Beyatlı Türkçe Şiir Şöleni’ düzenlendi

Büyük Türk şairlerinden Yahya Kemal Beyatlı, doğumunun 136. yıl dönümünde memleketi Üsküp’te anıldı. Türk dünyasından şairler, usta şair anısına düzenlenen şiir şöleninde buluştu.

Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatları Birliği tarafından düzenlenen “Uluslararası Yahya Kemal Beyatlı Türkçe Şiir Şöleni”nin bu yıl 6.’sı gerçekleştirildi.

Etkinliğe, Kuzey Makedonya ve Türkiye’nin yanı sıra, Azerbaycan, Suriye, Bulgaristan, Kosova’dan da şairler katıldı.

Kuzey Makedonya Kültür Bakanlığı destekleriyle Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatları Birliği (MATÜSİTEB) Başkanı Hüsrev Emin, etkinlikle ilgili, “Yahya Kemal’i yeni nesillere taşımak, onların anlaması, sahiplenilmesi ve kavranılması amacıyla Yahya Kemal Beyatlı’yı Üsküp’te anmak bizler için gurur verici” dedi.

Şiir şöleni, Osmanlı mirası Tarihi Türk Çarşısı’nda, salgın tedbirlerine uygun olarak gerçekleşti.

Yahya Kemal’in doğum yıl dönümünde Üsküp’te buluşan şairler, şiirlerini bu kez Üsküplü edebiyat severler için okudu.

Şair Leyla Emin, “Yahya Kemal Beyatlı yüzyıl önce de bu mahallede çocukluğunu geçirdiği gibi aynı o heyecan aslında bugün bizlerde de var. Ve ne mutlu ki bugün de bu bölgede, bu şehirde Türkçe yazan şairler var” diye konuştu.

Şair Ramil Ahmet de dünyanın Türk coğrafyasından gelen birçok şairle tanışıp şiirlerini okuduklarını aktararak, “Bu da Türk dünyası adına, Türk edebiyatı, Türk kültürü adına çok önemli bir etkinlik olduğunu düşünüyorum” dedi.

Koronavirüs salgını nedeniyle katılımın kısıtlı olduğu etkinliğe, Doğu Türkistan, Kırgızistan, Gagavuzya, Romanya ve Bosna-Hersek’ten de şairler internet aracılığıyla katılarak şiirlerini okudu.

İşgalcilerin Hansaray’daki tahribat çalışmaları devam ediyor

Rus işgali altında bulunan Kırım’ın işgalci yönetimi, Kırım Tatar mimarisinin dünyadaki tek örneği olan Hansaray’da sözde restorasyon adı altında yürüttüğü tahribatın en az iki sene daha devam edeceğini bildirdi. İşgalciler, şu an Hansaray kompleksinin 8 yapısını sözde “restore” ediyor.

İşgaliler, Kırım Tatarlarının kültür mirası Hansaray’da restorasyon adı altında tahribat çalışmalarını sürdürüyor. Kırım’ın Kremlin kontrolündeki sözde Kültür Bakanlığı, 6 Aralık 2020 tarihinde Rus propaganda haber ajansı TASS’a yaptığı açıklamada, sözde restorasyon çalışmalarının 2022 yılında sona ermesinin beklendiğini bildirdi. İşgalciler, sözde restorasyona yaklaşık 2 milyar ruble (212 milyon TL) harcamayı planlıyor.

Sözde Kültür Bakanlığı basın servisinden yapılan açıklamada, “Restorasyon çalışmalarının yapılması için öngörülen toplam ödenek 1,979 milyar ruble. Restorasyon çalışmaları 2022 yılında bitecek.” diye kaydedildi.

Bilindiği gibi Kırım Tatar kültürel mirasının en önemli abidelerinden olan Hansaray, restorasyon bahanesiyle işgalci Rusya tarafından acımasız biçimde talan ediliyor. Daha önce, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) ve Dünya Kırım Tatar Kongresi (DKTK) Başkanı Refat Çubarov, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın Bahçesaray şehrinde bulunan ve Kırım Tatarlarının kültürel mirası olan Hansaray’ı yok eden kişilerin cezalandırılması gerektiğini ifade etmişti.

Rusya, Kırım Tatar mimarisinin dünyadaki tek örneği olan Hansaray’ı, restorasyon adı altında yürüttüğü uygulamalarla tahrip ederken, tam anlamıyla bir kültürel soykırıma imza atıyor. İşgalci Rusya’nın bölgedeki diğer tarihi Türk izlerini silme yönünde kastlı bir politika izlediği düşünülüyor.

Yağcıbedir halısı Sakarya’da üretilmeye başlandı

Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Türkistan’dan göç eden Yörüklerin elde dokuduğu Yağcıbedir halısı geleneğini gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla üretim çalışmalarına başladı.

Belediyeden yapılan açıklamaya göre, halı üretim çalışmalarına katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, kasım ayı meclis toplantısında, Balıkesir’in Sındırgı Belediyesi ile kardeş şehir ilişkisi kurulması kararının alındığını anımsattı.

Bu kapsamda Sındırgı’ya gönderilen 10 kişilik ekibe, uzman eğitmenler tarafından işin incelik ve tekniklerine yönelik 1 hafta eğitim verildiğini aktaran Yüce, 3 bin yıllık kültüre sahip Yağcıbedir el dokuma halısının kültürünü, gelecek kuşaklara aktarmayı hedeflediklerini vurguladı.

Yüce, kardeş şehir Sındırgı Belediyesi ile iş birliği ve kültürel çalışmaları, artırarak devam ettirdiklerini belirterek, “Eğitimlerini tamamlayan ekibimiz, Ofis Sanat Merkezi’mizde kurduğumuz atölyede çalışmalarına başladı. Toplam 12 bin 600 ilmek atılan ilk Yağcıbedir halısı üretimini gerçekleştirdi. Satın alma garantili gerçekleştirdiğimiz Yağcıbedir halısı üretimi çalışmalarımız hızla devam edecek.” ifadelerini kullandı.

Gagavuz Özerk Yeri’nin kuruluşunun 26. yıl dönümü kutlandı

Moldova Cumhuriyeti’ne bağlı Gagavuz Özerk Yeri’nin kuruluşunun 26. yıl dönümü nedeniyle tören düzenlendi.

Gagavuz Özerk Yeri başkenti Komrat’ta düzenlenen törene, Gagavuz Özerk Yeri Başkanı İrina Vlah, Gagauz Halk Meclisi (Halk Topluşu) Başkanı Vladimir Kısa, Türkiye’nin Komrat Başkonsolosu Hasan Akdoğan ve çok sayıda davetli katıldı.

Vlah, burada yaptığı konuşmada, çeşitli ülkelerde yaşayan Gagavuz Türklerinin kendi topraklarına dönmelerini istedi.

Gagavuzların çalışkan olduğunu belirten Vlah, “Gagavuzlar, kendisinin güvenilir ortak olduğunu defalarca kanıtladı.” dedi.

Gagavuz Özerk Yeri’nin, 26 yıl içinde yaşadığı olaylardan birçok ders çıkardığına dikkati çeken Vlah, “Bu, gelişimde daha üst seviyeye geçiş yapmak için hazır olduğumuzu gösteriyor.” şeklinde konuştu.

Gagavuz Halk Meclisi (Halk Topluşu) Başkanı Vladimir Kısa da merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in 1994’te Moldova ile Gagavuz Özerk Yeri arasında arabulucu rolü üstlendiğini hatırlatarak, “Gagavuz yönetiminin Moldova yönetimi ile özenli çalışması sonuç verdi. Böylece tüm dünya, Gagavuz Özerk Yeri’nin 23 Aralık 1994’te oluştuğunu öğrendi.” ifadelerini kullandı.

Moldova’nın güneyinde “Bucak” olarak adlandırılan bölgede yaşayan Gagavuz Türkleri, Sovyetler Birliği’nin dağılması sürecinde 19 Ağustos 1990’da Gagavuz Cumhuriyeti’ni ilan etmişti.

Herhangi bir ülke tarafından tanınmayan cumhuriyet, kendi varlığını 1994’e kadar sürdürmüştü.

Gagavuz Özerk Yeri ise 23 Aralık 1994 tarihinde Moldova Cumhuriyeti sınırları içerisinde kurulmuştu.

Toprak bütünlüğü olmayan Gagavuz Özerk Yeri, Başkent Komrat, Çadır Lunga ve Valkaneş olmak üzere üç şehir ile yaklaşık 25 köyden oluşuyor.

Gagavuzlar, 1994’te Türkiye’nin de katkısıyla kazandığı özerklik haklarını zamanla kaybetme endişesini yaşıyor.

Oğuz boyundan gelen Hristiyan Gagavuz Türkleri, stratejik ortaklık düzeyine taşınan Türkiye ve Moldova arasındaki ilişkilerde önemli bağ vazifesi görüyor.

Tarihi zekâ ve strateji oyunu “Mangala” UNESCO listesinde

Dünya Etnospor Konfederasyonu Yönetim Krulu Üyesi ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi Geleneksel Sporları Araştırma ve Uygulama Merkezi Yöneticisi Dr. Zeynep Nalcıoğlu, Türk strateji ve zekâ oyunu “Mangala”nın UNESCO listesine kaydedildiğini bildirdi.

Nalcıoğlu, tarihi zekâ ve strateji oyunu olarak tanımlanan “Mangala”nın insanlığın ortak mirası olarak UNESCO listesine dahil edilmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Mangala’nın bir Türk zekâ ve strateji oyunu olduğunu ifade eden Nalcıoğlu, “Mangala’nın temeli çok eski dönemlere dayanıyor, hatta Şanlıurfa’da Göbeklitepe’de yapılan araştırmalarda orada da bir mangala oyun alanına rastlandı. Hatta daha önce Gaziantep Müzesi’nde de mangala kayası adı verilen bir mangala düzeneği vardı. Mangala gerçekten çok eski dönemlere dayanan ama Osmanlı döneminde de çok yaygın bir şekilde oynanan günümüze kadar ulaşan günümüzde de yaygınlığını sürdüren bir Türk zekâ ve strateji oyunudur.” bilgisini verdi.

Zeynep Nalcıoğlu, mangalanın Türkiye’de hangi illerde daha çok oynandığına ilişkin de “Ülkemizde çok yaygın bir şekilde pek çok yerde oynanıyor. Ancak farklı isimler alıyor. Şu anda listeye de genel bir adı olarak “Göçürme” ismiyle yer aldı. Yani “Mangala” ve “Göçürme” adıyla kaydedildi. Çok yerde oynandığı için de “Hane”, “Altı ev”, “Kuyu”, “Mele” gibi pek çok farklı adı da var “Mangala”nın. Anadolu’nun pek çok yerinde farklı adlarla anılıyor.” dedi.

PTT “Türkiye Cumhuriyeti-Kırgız Cumhuriyeti Ortak Pulu”nu tedavüle çıkardı

Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ (PTT AŞ), “Türkiye Cumhuriyeti-Kırgız Cumhuriyeti Ortak Pulu” konulu anma pulu ile ilk gün zarfını tedavüle sundu.

PTT AŞ’den yapılan açıklamaya göre, “Türkiye Cumhuriyeti-Kırgız Cumhuriyeti Ortak Pulu” konulu 6,50 lira bedelli anma pulu, söz konusu pula ait 8,5 lira bedelli ilk gün zarfı PTT iş yerlerinde, www.filateli.gov.tr web adresinde ve filateli cep uygulamasında satışa çıkarıldı.

Söz konusu filatelik ürünlerin satışıyla birlikte, “Türkiye Cumhuriyeti-Kırgız Cumhuriyeti Ortak Pulu 21.12.2020 ANKARA” ibareli ilk gün damgası da kullandırılmaya başlandı.