Sakin Öner

Tüm yazıları
...

Davutoğlu! Anadillerde Eğitim Millî Birliği Bozar

İletişim: sakinoner@hotmail.com

Sakin Öner

Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu yeni kurduğu Gelecek Partisi’nin tanıtım toplantısında ve Diyarbakır İl Kongresinde Kürt kökenli vatandaşlara anadilde eğitim hakkının verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Sayın Davutoğlu yaptığı bu konuşmalarda “Tüm demokratik ve kalkınmış ülkelerde olduğu gibi, ana dilin eğitimde ve sosyal hayatta öğretilmesi ve kullanımı vatandaşlarımızın bu vatana duydukları aidiyet bilincini güçlendirecek, toplumsal barış ve dayanışmamızı tahkim edecektir” dedi.

Sayın Davutoğlu’nun siyasi getirisini düşünerek kullandığı bu talihsiz ifade, Başbakanlığı döneminde gerçekleştirilen “açılım” rüzgârının etkisinden hâlâ kurtulamadığını ortaya koymaktadır.

Biz Türk milliyetçileri olarak bu ifadeye iki yönden karşıyız.

Bir milleti oluşturan bütün fertlerin anadillerini öğrenmek hakkıdır. Bu ihtiyaç aileden sonra yaygın ve örgün öğretim kurumlarında karşılanabilir. Bu konuda Anayasa ve yasalarımızda gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemelerden sonra kürtçe kurslar ve dershaneler açılmış, fakat öğrencisizlikten kapanmıştır. Okullarda seçmeli ders olarak kürtçe okutulmaktadır. Kürtçe yayın yapan devlet televizyonu vardır.

Eğitim dili, o ülkenin resmi dilidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dili de, Türkçedir. Eğer ana dillerde eğitime başlarsak, sizin dediğinizin aksine, aidiyet ve vatana bağlılık duygusu zayıflar. Bölünmenin tohumları atılır. Çünkü toplumda birlik ve beraberlik duygusunu güçlendiren faaliyet alanı eğitimdir.

Sayın Davutoğlu’nun konuşmasını bütünüyle incelediğimde, imparatorluklarda görülen (çok dillilik, çok kültürlülük, çok hukukluluk) gibi bir düzeni düşündüğü algısı bende oluştu. Evet, Türkiye bir imparatorluk bakiyesidir. Türk tarihi bir bütündür. Biz de kökümüze bağlıyız, biz de mazimizle gurur duyuyoruz. Ama Türkiye Cumhuriyeti milli bir devlettir, üniter yapıya sahiptir. Ülkenin bütün siyasileri de, devletin bu yapısını korumak ve güçlendirmekle mükelleftir. Oy hesabı ile milli birliğimize zarar verecek bu tür konuşmalar yapmak çok tehlikelidir.

Bir eğitimci, bir Türk Dili ve Edebiyatı uzmanı ve yıllardır “millî kimlik” üzerinde çalışan biri olarak diyorum ki, siyasilerimizin ve her Türk aydınının şu ayırımı çok iyi bilmeleri ve ona göre konuşmaları  gerekir: (Anadilde eğitim-Anadil öğretimi)  (Yabancı dilde eğitim-Yabancı dil öğretimi) birbirinden farklıdır. Türkiye gibi üniter yapıdaki devletlerde eğitim, millî birliği sağlamak için resmî dille (Türkçe) yapılır. Çok dilli eğitim, millî birlik ve bütünlüğü bozar.