Ömür Kızıl

Tüm yazıları
...

KIZILKURTLAR

İletişim: omurpasha@hotmail.com

Ömür Kızıl

Tam adıyla Başgâh-ı Futbol Traktör Azerbaycan, İran 1. Futbol liginde mücadele eden bir Türk takımıdır. İran İslam Devrimi’nden önce 1970 yılında “Traktörsazi” adıyla kurulan kulüp, daha sonra Farsça “sazi” ekinin kaldırılıp yerine “Azerbaycan” ifadesinin eklenmesiyle günümüzdeki adını almıştır. Taraftarları arasında “Kızılkurtlar” ismiyle de tanınmaktadır.

Traktör Azerbaycan, İran 1. Liginde en fazla seyirci ortalamasıyla maçlarını oynayan kulüp olarak da bilinmektedir. Bu durum üzerinde Güney Azerbaycan Türklerinin kulübe yüklemiş olduğu, futbolun ötesindeki değer ve anlamların da etkisi vardır. Zira Traktör, tarihin tecellisi sonucunda İran sınırları içerisinde kalmış olan Azerbaycan Türklerinin adeta millî bilinç sembolüne dönüşmüştür. Her maç bu bilincin inkişafına zemin hazırlayan binlerce kişilik toplanma yerine dönüşmektedir. Atılan sloganlar, söylenen marşlar, şarkılar… Hepsi Güney Azerbaycan Türklerinin, Türk Dünyası’nın bir parçası olduğunun alenen ilanıdır. Fars rejiminin baskıları ve kültür politikaları ile hedef alınan Türk kitleleri, bu maçları birer gövde gösterisine dönüştürmektedir. Traktör Azerbaycan’ın üstlendiği misyon, bu yönüyle Azerbaycan ve Türk Dünyası tarihinde önemli bir mevkii tutmaktadır ve gelecekte de tutacaktır.

Türk tarihi, sayısız egemenlik ve bağımsızlık mücadeleleri ile doludur. Bunların ekseriyeti siyasi ve askeri yöntemleri barındırmakla birlikte, Türk aydınları kültürel mücadele tekniklerini de başarılı bir şekilde tatbik etmiştir. Özellikle Kafkasya ve Türkistan’da Rus emperyalizmine karşı kalemleriyle mücadele eden Türk aydınlarını bu konuda anmak gerekir. Aydınlar, bu mücadele tekniğinin en parlak örneklerini sergiledikleri için Emin Abid Gültekin’in “Buzlu Cehennem” olarak addettiği Sibirya’ya, Tundra kuşağına, Çeka’nın zindanlarına sürülmüş ve çoğunluğu bu sayılan yerlerde katledilmiştir. Entelijansiyanın millî hareketler içerisinde üstlendiği lokomotif rolü göz önünde bulundurulduğunda Kafkasya ve Türkistan’daki Türk millî hareketinin içerisine düştüğü güç durum tahmin edilebilir. Ancak buna rağmen, Türk aydınları katledilmek pahasına mücadelelerini sürdürmüşler ve bugün Türk Dünyası olarak adlandırılan gerçeğe vücut vermişlerdir.

Çarlık ve Bolşevik rejiminin uyguladığına benzer yöntemlerle Güney Azerbaycan Türklerini baskılayan Fars rejimi de her ne kadar bölgedeki Türk millî hareketini bastırmaya çalışsa da; Türk aydınlarının mücadelesi ile millî bilincin inkişafı gerçekleşecektir. Bu konuda Traktör Azerbaycan futbol takımının üstlendiği rol de Türk millî hareketleri içerisinde özgün bir yöntem sergilenmesine vesile olmaktadır. Siyasi, askeri ve kültürel mücadeleye burada sporun da eklendiği görülmektedir. Türk Dünyası tarihinde bir benzerine rastlanmayan bu vaka, şimdiden Türk tarihindeki yerini almıştır.

Traktör Azerbaycan’ın diri tuttuğu millî bilinç, bölgedeki Türk kültürünün korunması ve geliştirilmesi için önemli bir payanda vazifesi üstlenmektedir. Ancak gerekli tedbirlerin zamanında işe koşulmaması, Traktör Azerbaycan çevresinde oluşan bu farkındalığın işlevsel şekilde kullanılamamasına sebep olabilir. Bu sebeple kulüp olgusunda yaşatılan millî bilinç kültürel enstrümanlarla desteklenmelidir. Bu hususta özellikle bölgedeki Türklerin diğer Türk bölgeleriyle entegrasyonunun önündeki önemli bir engel olan alfabe farklılığının üstesinden gelinmesi gerekmektedir. Fars kültürü ve eğitim sisteminin dayattığı alfabe, Güney Azerbaycan Türklerinin Kuzey Azerbaycan ve Türkiye Türkleri ile iletişim kurmasının önünde büyük bir engel teşkil etmektedir. Mevcut iletişim teknolojileri bu sorunun aşılmasında büyük kolaylıklar sağlayabilir. Zira günümüzde pek çok eğitimin içeriğine çevrimiçi olarak ulaşmak mümkündür. Latin alfabesi esasına dayalı Türkiye veya Azerbaycan Türklerinin kullandığı alfabelerin öğretimi amacıyla bölgede yaşayan Türklere yönelik eğitim içeriklerinin oluşturulması ve ulaştırılması çok zor bir uygulama olmayacaktır. Alfabe sorunu çözüldüğü takdirde Türkiye’de ve Azerbaycan’da yayımlanan kitap, dergi, gazete vb. materyallerin İran’daki Türkler tarafından takibi kolaylaşacaktır. Zira bu yayımların da çoğuna elektronik ortamda ulaşmak mümkündür. Bu sorun çözüldüğü takdirde milli hareketlerin gelişmesinde büyük rolü olan aydınların basılı eserlerinin, halk içerisinde dolaşımının artması için bir yol açılmış olacaktır. Aksi takdirde Güney Azerbaycan’da millî hareket için oluşmuş olan uygun şartların değerlendirilememesi gibi bir risk durumu ile karşı karşıya kalmak mümkündür. Bu ise bölgedeki Türkleri şimdikinden daha zor bir duruma düşürebilir.