Gökmen Kılıçoğlu

Tüm yazıları
...

Türk Dünyası’nın öğretmenleri

Henüz yazar hakkında detaylı bilgi verilmemiştir.

Gökmen Kılıçoğlu

Turana kılıçtan daha keskin kuvvet 
Yalnız medeniyet, medeniyet, medeniyet

Ahmed Cevad

Geçtiğimiz hafta Öğretmenler Günü’nü kutladık. Öğretmenler şüphesiz hayatımızda önemli rol oynayan kişiler. Bireysel hayatımızın ötesinde bir milletin bekasında da en az maddi güç unsurları, silahlar vs. kadar etkililer. Bazen bir milletin uyanışını, direnişini, mücadele azmini ateşleyen unsur olarak karşımıza çıkmaktalar. Türk milletinin hayatında bu tür öğretmenler mühim izler bırakmışlardır. Bunların bir kısmı sınıflarda ders anlatmamışlar belki ama bir milletin köyünden obasına; hemen her bireyine ‘kim olduklarını’, ‘nereden gelip nereye gittiklerini’ öğretmişlerdir. Dede Korkut böyle bir öğretmendir, hala Türk hakkında bir şeyler öğrenmek için onun destanlarına başvurmak durumundayız.

Hoca Ahmet Yesevi, milletimizin manevi gelişiminin öncülerinden, Araplaşmadan, Acemleşmeden İslamlaşan ve bunu milletimize öğreten ulularımızdandır. Pir-i Türkistan namlı Yesevi hala ‘Hikmet’leri ile yolumuzu aydınlatmaktadır.

“Dilde, fikirde, işte birlik” şiarıyla Türk milletine ışıklı bir yol çizen İsmail Gaspıralı, Türklük ve Türkçülük tarihinin bir diğer öğretmenidir. “Usul-i Cedid” adı verilen yeni eğitim yöntemi ile modern, etkili bir eğitim programı geliştirmiş, Türk dünyasının her yerinde bu yöntemi kullanan okullarla Türk aydınlanmasında ciddi bir adım atılmasına vesile olmuştur. Kazanlı Şihabeddin Mercânî, Abdülkayyum Nasiri, Hüseyin Feyizhani, Müderris Alimcan Barudi, Musa Carullah Bigi gibi öğretmen ve reformcular bu yeni yöntemi geliştirmiş ve Türk milli kimliğine sahip nesiller yetişmesine katkı sağlamışlardır.

Kazak edebiyatının büyük Türkçü şairi, Türkistan’ın bağımsızlığının yılmaz savunucusu Mağcan Cumabay, edebiyatçı ve siyasetçi kimliğinin yanı sıra önemli bir eğiticiydi. Komünistlerce ‘halk düşmanı’, ‘Pan-Türkist’ denilerek katledilene kadar öğretmenlik yapmayı sürdürmüştür.

Türkçülüğün bir fikir sistemi haline gelmesinde büyük rol oynayan Yusuf Akçura, Kazan’da tarih, coğrafya ve Osmanlı Türk edebiyatı öğretmenliği yapmıştır. Yine ‘Türkçülüğün Esasları’nı belirleyen Ziya Gökalp, Türkiye’de ilk Sosyoloji bölümünü kurduğu Dârülfünûn’da öğretmenlik yapmıştır. Ziya Gökalp’e Türkçülüğü aşılayan adam olarak nitelenen, İttihat ve Terakki’nin önde gelen isimlerinden olan ve hayatını ‘Turan’a adayan Hüseyinzade Ali Turan, sadece gazetelerde dergilerde yazdıkları ile değil aynı zamanda Tıbbiye Yüksekokulu’nda deri ve frengi hastalıkları alanında profesör yardımcılığı ile de milletinin eğitim hayatına katkı sağlamıştır.

Türkçülük denince ilk akla gelen isimlerden Hüseyin Nihal Atsız da bir öğretmendir. Yazdığı kitaplar, makaleler, şiirler vs. yolu ile Türk gençliğine milli ruhu aşılarken bir yandan da çeşitli okullarda Türkçe ve edebiyat öğretmenliği yaparak milletine hizmet etmiştir. Bayrak şairimiz Arif Nihat Asya da öğretmenlik yapan edebiyatçılarımızdandır.

Milletimizin aydınlık ufuklara ulaşması için son nefesine kadar mücadele eden öğretmenlerimizden biri de Prof. Dr. Turan Yazgan’dır. Geçtiğimiz hafta aramızdan ayrılışının beşinci seneyi devriyesi olan Turan Yazgan, hem üniversite kürsülerinde binlerce öğrenciyi yetiştiren hem akademik, kültürel toplantılarda bilgisini milleti ile paylaşan hem de Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı aracılığı ile açtığı okullarda Türk dünyasının her yerinden öğrencilere birbirlerini tanıma ve en iyi seviyede eğitim alma imkânı sunan abidevi bir öğretmenimizdir. Halen açtığı okullarda Yazgan’ın ışığını devam ettiren öğretmenlerimize ayrıca şükran borçluyuz. Geçen yıl yine kasım ayında kaybettiğimiz Türk Dünyası Bakü Atatürk Lisesi’nin kıymetli müdürü Ali Devrim hocamızı da buradan rahmetle anmak isterim.

Öğretmenler kadar onlara bilgilerini sunma imkânı sağlayan Hacı Zeynelabidin Tağıyev gibi hayırseverleri de unutmamak gerekir. Azerbaycan’ın petrol zenginlerinden olan Tağıyev eğitimli olmasa da eğitimin önemini kavrayan, özellikle kadınların cehaletinin bir toplumu mahva götüreceğini idrak eden biridir. Müslüman Doğu’nun ilk Kız Okulu’nu kurarak önemli bir adım atar, kızların okumasını istemeyen bağnazlarla ve bunların etkisi ile kızlarını okula vermek istemeyenlerle ciddi mücadele eder. Birçok Türk gencinin okumasını sağlar, onlara burs verir. Bunların arasında Neriman Nerimanov’da vardır. Sovyet Azerbaycan’ının ilk cumhurbaşkanı olan bu zat, komünistler Tağıyev’in tüm mal varlığını talan ettikten sonra zor durumda olduğunu görür ve kendisine vefa borcunu ödemek adına bir miktar para gönderir. Küçük bir odada kalmakta olan Tağıyev, bu paranın iade edilmesini ister ve kendisine olan borcun ancak başka gençlerin eğitiminin sağlanarak ödenebileceğini söyler.(1)

Bugün milli ve fikri hayatımızda büyük rolleri olan öğretmenlerimizden bir kısmına değindik. Dün olduğu gibi bugün de Türklerin varlığını, birliğini nesilden nesile aktaracak olan yiğit öğretmenlerimiz var. Şenay Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz gibi pırıl pırıl öğretmenlerimiz bu yolda oldukları için şehit ediliyor. Fırat Çakıroğlu gibi mezun olup milletine hizmet edecek öğretmen adaylarımıza okullarında pusular kuruluyor. Her şeye rağmen yılmayacağız, yıkılmayacağız.

Türk milletinin yürüdüğü uzun tarihi yolda ona ışık tutan, güç veren tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü bir kez daha kutlarım.

Not: Geçtiğimiz hafta Alparslan Türkeş’in 100. Doğum günü vesilesi ile gazetemizde “Milliyetçi Aydınlara Sorduk” köşesinde “Başbuğ Alparslan Türkeş Size Ne İfade Ediyor?” sorusu cevaplanmıştı. Biz bu soruya cevabımızı kısa süre içerisinde verememiştik. Ancak bu hafta birkaç cümle ile cevabımı ifade etmek istedim.

Bana göre Alparslan Türkeş, her şeyden önce Türk milletinin yirminci yüzyılda emperyalizme karşı mücadelesinin tartışmasız yürütücüsü olan Ülkücü Hareketin kudretli lideri ve organizatörüdür. Türk milliyetçiliğinin doktriner çizgisini belirleyen, dağınık bir halde olan Türkçü gençliği bir çatı altında toplayan ve bir kuvvet haline getiren kişidir. Türk milletine karşı içten ve dıştan gelen her türlü saldırı karşısında ‘yılmayan, yıkılmayan, başarmaya ant içen’ bir gençliğin ideallerini elle tutulur, gözle görülür yapan liderdir.

(1) Paylaştığı bu bilgiler için sayın milletvekili Ganire Paşayeva’ya teşekkür ederim.