Kutluk Kağan Sümer

Tüm yazıları
...

Açık mektup

Henüz yazar hakkında detaylı bilgi verilmemiştir.

Kutluk Kağan Sümer

Millî Devlet gazetesindeki yazılarıma bir müddet ara vermiştim.

Çünkü gelişmeler çok acı vericiydi…

Ekonomi allak bullaktı ve herkes bir iktisatçı olarak bir şeyler yazmamı bekliyordu. Yazamadım çünkü bir devlet inancım ve bağlılığım vardı. Sustum … Sustukça da kahroldum …

Üzerimizde bir ekonomik savaş yürütülüyordu. Üstelik senelerce Harp Akademilerinde Harp Ekonomisi, Ekonomik Harp derslerini seçilmiş en gözde kurmay subaylara anlatmış bir akademisyen olarak önce susturuldum sonra sustum…

Dün dünyanın morbidge krizine girdiğini ön gören ve bunu devlet otoritelerine anlatmak için seferber olan fakat kendi sebep olduğum toplantıyı Bank of America’nın malum cemaatten son dakikada ithal edilen uzmanına kaptırıp, Dolmabahçe Sarayındaki toplantıya alınmayıp, saatlerce kapının önünde bekletilen akademisyen olarak susturuldum … Sustum …

Dün aynı cemaat devletin tüm kurumlarına nüfus ederken çaresizliğimden sustuğum gibi sustum.

O cemaat üniversitelere nüfus ederken susturulduğum, sustuğum gibi sustum.

Aynı cemaat candan gönül verdiğim ve akıl almayacak kadar kısmını gezdiğim, okuduğum, yazdığım Türk

Dünyası Coğrafyasının her m2 sine devletimin imkanlarıyla sızdığınu gördükçe yine kahroldum. Yine sustum.

İçime kapandım, yıllarca odamdan çıkmadım; yıllarca sustum.

Son bir ay içinde ülkem her türlü ekonomik taaruza uğrarken de sustum.

Sanmayın suskunluğum çaresizliğimdendi, hep elimden geleni yapmayı denedim. Gaspıralının “Milletine hizmet etmek istiyorsan en iyi bildiğinden başla” şiarı doğrultusunda… Çok fazla ben kullandım kullanmaya ama biliyorum ki bu benler bütün Türk Milliyetçilerinin ortak tutumu oldu. Bu ağır imtihanda. Susturulduk, kahrolduk ama sustuk.

Çünkü benim her şeyden çok sevdiğim uğruna herşeyi göze aldığım devletim bize bunu uygun görmüştü. Ekonomiyle ve devletle ilgili emin adımlarınız tam bizi gururlandırır olmuştu ki McKinsey’den ekonomi danışmanlığı alınacağı haberi yankılandı. Ben akademik vasfımdan emin olduğum halde susturulmuştum. Ama Türkiye’de hiç mi ekonomist akademisyen kalmamış diye düşündüm. Yine kahroldum, yine sustum.

Sayın Cumhurbaşkanımızın “McKinsey’e nokta: Fikri danışmanlık da almayacağız” beyanatınızı okuyunca yerimize sığamadık. Yerlilik ve millilik sözleriniz bizlere yeniden umut oldu. Bizim bir açık mektup geleneğimiz vardır. Kamuya mâl olsun diye.

Bu da zat-ı âlinize Türk milliyetçilerinin açık mektubu olsun. Biz Türk Milliyetçileri yerli ve milliyiz. Milletimize, dinimize, devletimize bağlıyız, sevdalıyız ve sadığız. Devletimizin ihtiyaç duyduğu her meslekte varız ve devletimizin himayelerini ve emirlerini bekliyoruz. Andolsun ki başarısız olursak bizi Cengiz Kanunlarına göre cezalandırın. Biz siyaset bilmeyiz, görev adamlarıyız. Vatana, millete, devlete, dine hizmet için emirlerinizi bekliyoruz.