Ayşe Göktürk Tunceroğlu

Tüm yazıları
...

KARA, EFSANE, ŞAHANE…

Yazar hakkında bilgi henüz girilmedi.

Ayşe Göktürk Tunceroğlu

“21 Kasım Salı gününden 26 Kasım Pazar gününe kadar efsane indirimler…”

“Efsane cuma geliyor.”

“Şahane cuma fırsatları”

Bayram değil seyran değil bu kasım, bu cuma nereden çıktı?

Yoo… Bayram!

Nerede?

Amerika’da!

Yirmi beş, otuz sene önce Amerika’da ilk defa karşılaştığım bazı bayramlar hakkında gazetedeki köşemde yazardım: Cadılar Bayramı, Şükran Günü…. Benim için de Türk okuyucusu için de “yeni” şeylerdi, ilginç gelirdi. Şimdi bakıyorum da maşallahımız var! Hiçbir Amerikan bayramı artık memleketimiz halkı için yeni ve ilginç değil! Hepsi öğrenildi ve uygulamaya kondu! İlkokul çocukları Cadılar Bayramı kutluyor!

Amerika’daki adı Black Friday. Bizde de önce “Kara Cuma” dediler. Bu isim tepki topladı. “İslâm’a yönelik algı oyunu.” diyenler oldu. Hatta medyada şöyle yazılar okudum: “Bu uygulamanın İslâm dünyası için mübarek bir gün olan Cuma gününe denk gelmesinin tesadüf olmadığı belirtiliyor. Her fırsatta İslâm dünyasını karalamaya çalışan, İslâm dünyasını küçük gören Batı zihniyeti, bu uygulamada da Cuma gününü seçerek İslâm dünyasının maneviyatına Kara” adlandırmasıyla gölge düşürüyor. Emperyalist, kapitalist zihniyet, bu yolla hem maddî hem de manevî olarak İslâm dünyasını sömürmeye çalışıyor.” El insaf!

Tepki olarak vitrinlerine “Hayırlı Cuma” yazıp indirime giden esnaf… Kara Cuma’ya alternatif oluşturma gayretindeki vatandaşlarımız… “Onların Kara Cuması varsa bizim Hayırlı Cumamız var”, “Cuma aktır karartamazsınız.” pankartları.

Yanlış bilgi ile yola çıkınca yanlış ve gülünç sonuçlara varılıyor. Bu esasında bir Amerikan günü. Müslüman ülkeleri sömürelim, diye icat edilmedi. Amerika’da bu indirim sezonu için cuma gününün seçilmesi Müslümanları küçümsemek, Müslümanların mübarek gününü itibarsızlaştırmak için değildir. ABD’de Kızılderililerden ilham alan millî bir bayram vardır. Dinî değil, millî bir bayram, Amerikan toprağının bayramı: Thanksgiving Day, Şükran Günü. “Hindi Günü” de denir. Bu bayram kasım ayının üçüncü perşembesi kutlanır. Aileler toplanıp ana yemeğin hindi olduğu masalarda oturup yer, içer, şükrederler. Ve kasımın üçüncü perşembesi resmî tatildir, ertesi gün cuma da tatildir. Ardından zaten cumartesi pazar hafta sonu tatili gelir. Şükran Günü’nü takip eden cuma günü ABD’de dükkânlarda, zincir mağazalarda yıllık indirim mevsiminin başladığı gün kabul edilir. Çünkü bir ay sonra, yılın en büyük hediyeleşme zamanı Noel gelecektir, herkesin bir şeyler alması gerekir. Şükran Günü’nün ertesi cuma günü ahali mağazalara koşar. Hatta gençler Şükran Günü masalarından kalkıp arkadaş gruplarıyla buluşur, almak istedikleri elektronik aletler, video oyunları vs. satan mağazaların önünde geceden kamp kurarlar. Sanki bu da bayram kutlamasının devamı gibi eğlence telâkki edilir.

Evet, Kara Cuma kapitalizmin tüketim çılgınlığı günlerinden biridir. Ama bizim “Cuma”ya bir gönderme yoktur!

Vitrinlerine “Hayırlı Cuma” yazıp tepkilerini gösteren ve güya yerli bir duruş sergileyen esnafın aklına “İyi de bu indirim neden şimdi yapılıyor? Kasım ayında? Nerden çıktı bu kasım? Bayram değil, seyran değil?” soruları gelmiyor mu hiç? “Bizim Ramazan Bayramımız var, Kurban Bayramımız var… Neden şimdi? soruları gelmiyor mu? Onlarınki de “Kara Cuma”dan faydalanıp haber olmak, reklamlarını yapmak. Gerçekten şuurlu olsalar, hiç seslerini çıkarmaz, her günkü düzenlerini bozmazlardı.

Bu indirim, ucuzluk mevsimine son bir iki yıldır “efsane” veya “şahane” gibi bir sıfat kondu. “Kara Cuma” diyenler de hâlâ var mı bilmem. Fakat mesele, günün adı değildir. Mesele cumanın bizim dinimizdeki yeri de değildir. Çünkü kimsenin Müslümanların kutsal saydığı güne hakaret etme gibi bir kastı yoktur. ABD’de kasımın üçüncü perşembesi ve cuması bayram tatilidir. Perşembe günü hindiyi yerler, cuma günü alışverişe koşarlar. Mesele, “Peki, biz neden böyle yapacağız? Neden kasımın üçüncü cuması indirim günü olacak?” sorusunu sormak ve cevap vermektir. İki dinî bayramımız var. Bayramlarımız gelirken indirimler yapılabilir, güzel birer isim de bulunur. Yahut resmî takvimimizi değiştirdiğimiz yılbaşı var. Yeni yıla girerken yahut girdikten sonra bir gün, beş gün süreli indirim dönemi olabilir. Cumhuriyet Bayramı var, 23 Nisan Çocuk Bayramı var… Bayramı olmayan bir ülke değiliz ki! Kasım nedir? Kasım indirimi neyin şerefine yapılmaktadır? İllâ ki taklit etmek zorunda mıyız?

Bir de mesele şudur: Şükran Günü gelirken Amerika’da hindiler ucuzlar. Hatta bazı marketler, belli bir sürede belli bir miktar alışveriş yapan müşterilerine bedava hindi verir. Bizde, Kurban Bayramı gelirken büyükbaşlar, küçükbaşlar ucuzluyor mu? Ramazan Bayramı gelirken şekerler, lokumlar indirime giriyor mu? Bir de işin bu tarafını taklit etsek!

Peki, Amerika’da neden “Kara Cuma” deniyor? Bunun birkaç hikâyesi dolanıyor ortalıkta ama en doğrusu şudur: 1950’li yıllarda Philadelphia polisinin dilinden dökülmüştür bu ifade. ABD tarihinde her sene Şükran Günü’nden sonraki cumartesi ordu-donanma futbol maçı yapılır. Amerikan futbolu. (Bu karşılaşma artık aralık ayının ikinci cumartesi yapılıyor). On dokuzuncu yüzyıldan beri yapılagelen bu çok mühim maç için en çok Philadelphia şehri tercih edilmiştir. Hem oyunu seyretmek hem tatil olan günü değerlendirmek, alışveriş yapmak üzere Philadelphia şehir merkezine banliyölerden, civar ilçelerden, komşu eyaletlerden kalabalıklar cuma gününden akın eder. 50’li yıllardan birinde polislerin sabrının taştığını görüyoruz. İzinler kaldırılıp vardiyaları uzatılınca, şehirde kalabalıkla birlikte hırsızlık, yankesicilik, gasp olayları da artınca, bunalan polisler bu mesai gününe “kara” derler. Muhtemelen ilk defa içlerinden birinin dilinden dökülmüştür bu kelimeler ve tutulmuştur.

Kara Cuma ifadesi yıllarca sadece Philadelphia’da kullanılmıştır, unutulmamıştır ve daima olumsuz bir anlam taşımıştır. 1980’lerin sonuna doğru ticaret erbabı bu ifadeye, kendilerine kâr olarak dönecek olumlu bir anlam verme gayretine giriştiler ve başarılı oldular. Kara Cuma’nın sıkıntılı bir durumu ifade eden mânâsı arka plana itildi. Şimdi Kara Cuma için anlatılan olumlu hikâye şudur: Şirketler muhasebe hesaplarını tutarken zararlarını kırmızı mürekkeple, kârlarını siyah mürekkeple yazarlar. Şükran Günü ertesi başlayan alışveriş çılgınlığı, onların kırmızıdan siyaha geçtiği, yaz boyu devam eden durgunluktan sonra kâr etmeye başladıkları zaman diliminin başlangıcını gösterir, defterlerin büründüğü bu kara renk iyiye işarettir, şirketlerin, mağazaların yüzü güler, seneyi kârla kapatmaya hazırlanırlar.

İster hayırlı deyin ister kara deyin; ister efsane, ister şahane… Ortada basit ve gereksiz bir taklitçilik vardır.

Böylece İngilizce’de de “kara” kelimesinin hem olumlu hem olumsuz anlamları olduğunu anlamış oluyoruz. Karacaoğlan’a selâm olsun!