Özel Haberler

...

Irak’ın kuzeyinde neler oluyor?

Barzani, terör örgütü PKK ile anlaştı. ABD ile Fransa, Suriye-Irak topraklarında sözde Kürdistan projesine adım attı.

Geçtiğimiz günlerde Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ‘Pençe -Kartal Operasyonu’nun başladığını duyurmuştu. Bakanlık paylaşımlarında şunları ifade etmişti: “Son zamanlarda karakol ve üs bölgelerimize her geçen gün artan taciz, saldırı teşebbüsünde bulunan, böylece halkımızın ve hudutlarımızın güvenliğini tehdit eden PKK ve diğer terörist unsurları etkisiz hale getirerek halkımızın ve hudutlarımızın güvenliğini sağlamak maksadıyla uluslararası hukuktan doğan meşru müdafaa haklarımız doğrultusunda Irak’ın kuzeyinde bulunan ve teröristler tarafından üs olarak kullanılan Sincar, Karacak, Kandil, Zap, Avaşin Basyan ve Hakurk’taki terör yuvalarına hava harekâtı icra edilmektedir.”

Ardından Irak’tan Türkiye’ye kınama geldi ve Türk büyükelçi, Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Irak Dışişleri Bakanlığı, Türkiye Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’ta PKK’ya yönelik düzenlediği operasyonlar nedeniyle Bağdat Büyükelçisi Fatih Yıldız’ı bakanlığa çağırdı. Türkiye’nin operasyonları resmi bir mektupla kınandı. Operasyonların ülkenin egemenliğini ihlal ettiğinin belirtildiği açıklamada, ‘hava saldırıları halkı terörize etti’ ifadeleri kullanıldı.

Irak’tan Türkiye’ye bir nota daha: Birliklerini geri çek

Irak, Türkiye Büyükelçisini bakanlığa çağırarak Kuzey Irak’taki bombardımana son vermesi ve birliklerini geri çekmesi konusunda nota verdi. Bu, bir hafta içindeki ikinci nota oldu.

Bakanlık, Türkiye Büyükelçisi Fatih Yıldız’ı çağırarak ‘provokatif eylemlerine son vermesi’ konusunda güçlü bir nota verdi. Yapılan açıklamada, “Türkiye’nin bombardımanını durdurması ve saldırgan güçlerini Irak topraklarından geri çekmesi gerektiğini vurguluyoruz. Bu ihlalleri kesin bir şekilde reddettiğimizi teyit ediyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

ENKS ve Kürt Ulusal Birliği Partileri: Anlaşmaya varıldı, Duhok Anlaşması temel olacak

Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ve 29 parti ve hareketten oluşan Kürt Ulusal Birliği Partileri, siyasi açıdan ortak bir anlayış temelinde uzlaşıya vardıklarını belirterek, 2014 Duhok Anlaşması’nın diyalog ve müzakerelerde temel olarak ele alınacağını açıkladı.

Yapılan ortak açıklamada her iki taraf adına Kürt birliği ve ortaklığına vurgu yapılırken, varılan anlaşma için “Daha büyük bir anlaşma ile tüm Suriye halkları ve Kürt halkının menfaatlerini koruyacak pratik ortaklığın tarihi adımı olmuştur.” nitelemesinde bulunuldu.

Yapılan ortak açıklamanın tam metni şöyle:

“Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ile Kürt Ulusal Birliği Partileri heyetleri, 16 Haziran günü gerçekleştirdiği görüşmeyle Kürt ulusal birliğinin sağlanması amacıyla yürütülen diyalogların ilk aşamasını tamamladı. Heyetler bir ortak siyasi görüşe varmış ve 2014 Duhok Anlaşması’nın (Yönetim, Ortaklık, Güvenlik ve Savunma) maddelerini her iki heyet arasındaki görüşmelerin temeli olarak kabul etmiştir. Kısa bir süre içerisinde yeni bir genel anlaşma imzalanacaktır.

Her iki heyet Suriye’de Kürt birliği ve ortaklığına vurgu yapmış ve bu adım, daha büyük bir anlaşma ile tüm Suriye halkları ve Kürt halkının menfaatlerini koruyacak pratik ortaklığın tarihi adımı olmuştur.

Her iki heyet bu adımı, başta DAİŞ’e karşı tüm dünya adına yürüttükleri onurlu mücadelede canlarını feda eden Rojava şehitleri ve gazileri ile aileleri olmak üzere Suriyeli gençler uğruna atmıştır.

Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi ile ABD’nin Uluslararası Koalisyon’daki Danışmanı William Robak sponsorluğunda ulaştığımız bu anlaşma, Kürt birliğinin ilk tarihi adımı olmuştur. Suriye’de Kürt birliğinin sağlanması amacıyla üstlendiği inisiyatif için Sayın Mazlum Abdi ile Kürt birliğinin sağlanması için destek veren ve emek harcayan Sayın Başkan Mesud Barzani ve Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani’ye teşekkür ediyoruz. Ayrıca Kürt birliğinin sağlanması ve tüm halk ve inançların haklarının garanti altına alındığı çok renkli ve demokratik bir Suriye için güçlü destek sunan ABD’ye teşekkür ederiz.”

Duhok Anlaşması

Mesud Barzani’nin çağrısıyla, 2014 yılının Ekim ayında Duhok’ta bir araya gelen ENKS ve TEV-DEM, ortak yönetim, ortak güç ve siyasi birlik konusunda anlaşmıştı.

Siyasi karar mekanizmasına 12’si TEV-DEM’den, 12’si de ENKS’den, toplam 24 kişinin seçilmesi kararlaştırılmıştı. Anlaşmada, geri kalan 6 koltuğu da TEV-DEM ve ENKS’den seçilen 24 kişinin belirlemesine ilişkin bir madde yer alıyor. ENKS tarafından seçilen 3 kişiden 2’si, ilk toplantıda yapılan oylamada, TEV-DEM’i seçmişti.

TEV-DEM, Demokratik Birlik Partisi’ni (PYD) de kapsıyor.

Barzani PKK ile anlaştı: ABD ile Fransa, Suriye-Irak topraklarında sözde Kürdistan projesine adım attı

ABD ve Fransız heyetleri gözetiminde yapılan çok sayıda gizli toplantı sonrası 25 sözde parti, Kürt Ulusal Birliği Partileri (PYNK) adıyla PKK çatısı altında birleşti. Mesut Barzani’ye yakın Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) de bu oluşuma destek vermeye ikna edildi. ABD böylece, ordu kurup silahlandırdığı terör örgütü PKK’ya devletleşme yolunu da açtı.

Yakın bir döneme dek ‘terör örgütüne muhalif Kürt hareketi’ olarak bilinen Barzani destekli ENKS, Washington-Paris hattının direktifi sonucu PKK ile ittifak kurdu.

ABD, Suriye’nin kuzeyindeki Mesut Barzani’ye yakın ENKS’yi (Suriye Kürt Ulusal Konseyi) PKK/PYD’ye destek vermeye ikna etti. İki grup arasında ABD arabuluculuğuyla yürütülen görüşmelerde nihai anlaşma sağlandı. Suriye’nin %26’lık bölümünü işgal altında tutun terör örgütü, bu bölgedeki diğer tüm grupları şiddet kullanarak tasfiye etmişti. Bu şiddetten Barzani’nin Suriye’deki uzantısı ENKS de nasibini almıştı. ENKS’nin büroları kapatılmış, 2011-2016 yılları arasında 52 Kürt siyasetçi kaçırılıp öldürülmüştü. Bazı isimler ise Türkiye’ye sığınmak zorunda kalmıştı. Bu katliamlar nedeniyle ENKS -düne kadar- PKK/PYD’ye karşıt gruplar arasındaydı.

ABD-Fransa ortak yapımı

Ancak PKK/PYD/YPG’yi bölgedeki tek güç haline getirmek isteyen ABD ve Fransa devreye girdi. PKK/PYD ile Barzani’ye yakın bu gruplar iki ülkenin arabuluculuğunda masaya oturdu. Hem Suriye’de hem de Kuzey Irak’ta ABD ve Fransız heyetlerinin de katıldığı çok sayıda toplantı yapıldı. Bu görüşmeler neticesinde geçtiğimiz mayıs ayında ENKS dışında, PKK’nın işgali altındaki bölgede bulunan diğer 25 sözde parti, Kürt Ulusal Birliği Partileri (PYNK) adıyla PKK çatısı altında birleşti. PKK’nın ENKS ile yaptığı görüşmelere bu yapı üzerinden devam edildi.

Dünyaya duyurdular

Son bir aydır hız verilen gizli/açık görüşmelerde PKK ile Barzanici gruplar arasında nihai anlaşma sağlandı. ABD’li Büyükelçi William Roebuck ve Türkiye’nin kırmızı listede aradığı terörist Mazlum Kobani kod adlı Ferhad Abdi Şahin’in de katıldığı bir basın toplantısı ile anlaşma Kamışlı’da kamuoyuna duyuruldu. Yapılan açıklamada PKK ile ve ENKS’nin 2014’te imzalanan Duhok Anlaşması çerçevesinde birleşecekleri ifade edildi. Duyuruya göre Barzani ile PKK arasında önümüzdeki günlerde yeni bir genel anlaşma imzalanacak. Barzani’nin de imzaladığı 2014 tarihli Duhok mutabakatına göre Suriye kuzeyinde işgal edilen bölgenin yönetiminde ENKS’ye %40, TEV-DEM’e (PKK’nın uzantısı) %40 temsil hakkı verilmesi öngörülüyor. %20’lik temsiliyet ise sözde bağımsız isimlerden oluşacak. Anlaşmaya göre savunmada ortaklık kurulacak, sözde askeri birlikler terör örgütü YPG çatısında birleşecek. Demokratik özerklik ve kanton sistemi güçlendirilecek.

Toplantıda konuşan terörist Ferhad Abdi, anlaşmadan dolayı ABD elçisi William Roebuck ve Mesut Barzani ile Neçirvan Barzani’ye teşekkür etti. Abdi, “Kürt birliğinin sağlanması ve tüm halk ve inançların haklarının garanti altına alındığı çok renkli ve demokratik bir Suriye için güçlü destek sunan ABD’ye teşekkür ederiz.” dedi. Elçi Roebuck ise gösterdikleri özveriden dolayı terör örgütü PKK elebaşı Abdi ve Barzani’ye teşekkürleri iletti.

Anlaşmanın üzerinden 24 saat geçmeden Kerkük’e saldırdılar

PKK ile Barzani’yi anlaştıran ABD, Suriye ve Irak’taki sözde Kürdistan’ın parçalarını birleştirmeye çalışırken, PKK Kerkük’e ilk hamlesini yaptı. Türkmen şehitliğine saldıran PKK, paçavralarını da kente astı. ABD gözetimi altında 25 sözde parti Kürt Ulusal Birliği Partileri (PYNK) adıyla PKK çatısı altında birleştirilmiş, Mesut Barzani kontrolündeki Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) de bu oluşuma destek vermişti. ABD böylece, ordu kurup silahlandırdığı terör örgütü PKK’ya devletleşme yolunu açmıştı. Suriye ve Irak topraklarındaki sözde “Kürdistan” parçalarını birleştirmeyi amaçlayan anlaşmaya Fransa da bizzat katılmıştı.

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Sözcüsü Muhammed Saman, “Terör örgütü PKK unsurları, Kerkük kent merkezindeki Türkmen şehitler mezarlığına saldırdı. Teröristler, mezarlığın tabelasını söktü ve bazı mezar taşlarını tahrip etti. PKK unsurları kentin bazı Türkmen semtlerindeki köprülerden de paçavrasını astı.” dedi.

Pençe-Kaplan’dan sonra

Kerkük’te meydana gelen olayın ardından Irak Türkmen Cephesi gençlik teşkilatı üyelerinin kentte asılan paçavraları indirerek, polis gücü teşkilatına teslim ettiğini anlatan Saman, güvenlik güçlerinin konu hakkında bölgede inceleme başlattığını kaydetti.

Saman, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak’ın kuzeyindeki teröristlere ait hedeflere yönelik düzenlediği Pençe-Kartal Operasyonu’ndan sonra PKK’nın Kerkük’te varlık göstermek istediğini belirterek, Türkmen parti binalarının terör örgütünün hedefi olabileceğinden endişe duyduklarını aktardı.

Güvenlik uzmanı emekli asker Abdullah Ağar, anlaşmadan sonra yaşanacaklarla ilgili uyarılarda bulundu. Ağar, şu ifadeleri kullandı:

“YPG/PKK’dan Kerkük ve Türkmen değerlerine tecavüz!

TSK operasyonları karşısında tutunamayan PKK, yeni bir istismarı devreye soktu. Dün gece geç saatlerde Kerkük’teki birçok bölgeye ve köprülere paçavralarını taktı. Ay yıldızlı GÖK (Türkmen) BAYRAĞA ve şehit afişlerine saldırdı.

YPG/PKK Irak Türkmenlerini tehdit ettiği ortaya çıkmış, Irak Türkmen Cephesi (ITC) Genel Başkanı Erşat Salihi YPG/PKK’nın bu tehditlerine meydan okumuştu. Benzer tehditleri 2014 ve öncesi Daesh yapmış, Daesh krizinde en büyük mahrumiyeti Türkmenler yaşamıştı. Yine benzer bir oyun var!

Suriye’de YPG/PKK’nın siyasi türevi TEV-DEM ile ENSK, Barzani’nin eğittiği ROJ Peşmergeleri ile PKK’nın silahlı kanadı arasındaki ENTEGRASYON sadece Suriye ile ilgili değildir. Asıl Irak’taki Türkmen coğrafyası sözde Tartışmalı Bölgelerle (Kerkük-Musul-Telafer’le) ilgilidir.”

Kerkük ve Türkmen coğrafyasındaki gelişmeleri yakından izleyen emekli Astsubay Oktay Yıldırım da “PKK’nın ABD desteğiyle güneyimizde bir devlet kurmasına karşı TSK’dan sonraki en büyük sigortamız, Irak’taki Türkmen varlığıdır. Kerkük Türklüğü Türkiye’nin sınır karakoludur.” ifadelerini kullandı.

Alternate Text
Aylık Türk Dünyası Raporu
Tarihte Bugün
Karikatür