Söyleşiler

Türkiye, Meselenin İnsani Yönüyle İlgilenmelidir Putin Hayranı Olduğu Sovyetler Birliği’nin Taktiğini Uyguluyor TÜRKMENLER, MUKAVEMET VE DİRENİŞ RUHUNU GÖSTERMELİDİR TÜRK MİLLETİ UYAN! DOĞU TÜRKİSTAN’DA SOYKIRIM VAR! İran Türklüğünün Esas Gayesi, Millî ve Siyâsî Kimliğimizin Yeniden İhyasıdır Olayların Sosyal, Siyasî ve Ekonomik Sebepleri Var ADI DEVLET OLSUN
Bu süreci milli eğitimimiz adına fırsata çevirebiliriz

Bu süreci milli eğitimimiz adına fırsata çevirebiliriz

Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Musa Akkaş ile ülkemizi tesir altına alan Covid-19 salgınının eğitime olan tesirini ve uzaktan eğitim sistemini konuştuk.

Çin’de ortaya çıkan ve ülkemizi de tesiri altına alan Covid-19 sebebiyle eğitime ara verildikten sonra uygulamaya geçilen uzaktan eğitimi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu küresel salgının ülkemizde görülmesinin ardından ivedilikle eğitime ara verilmesi doğru ve yerinde bir karar olmuştur. Bu durum salgından çocuklarımızın ve eğitim çalışanlarımızın etkilenmemesi için alınan çok önemli bir tedbirdir. Eğitime ara verilmesinin ikinci haftasında gerek EBA ve gerekse TRT ekranları üzerinden öğrencilerimize müfredat doğrultusunda uzaktan eğitim desteği verilmeye başlanmıştır. Elbette çocukların okul ortamında, öğretmenleriyle, arkadaşlarıyla birlikte olduğu yüz yüze eğitim önceliğimizdir. Ancak mevcut şartlarda başka bir seçeneğimiz bulunmamaktadır. Bu noktada öncelikle başta Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk olmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı yönetimini tebrik ediyor, teşekkürlerimi sunuyorum. Çünkü virüs tehlikesinin gündeme gelmesiyle birlikte her türlü senaryo üzerinden alternatif tedbirler alındığını ve hazırlıkların yapıldığını görüyoruz. Milli Eğitim Bakanlığının uzaktan eğitim konusunda tecrübesi de mevcuttur. Açık öğretim gibi bir deneyime sahiptir. Umuyoruz ki okullara ara verildiği süre boyunca yapılan çalışmalar daha da etkisini artırarak sürecektir.

Bu uzaktan eğitim süresince öğrenciler evde ne yapacak ve neyi takip edecekler?

Öğrencileri evde tutarak uzaktan eğitimle ilgili Milli Eğitim Bakanlığına büyük görevler düşüyor. Derslerin yanı sıra evde kalan velilere, ebeveyinlere yönelik de psiko/sosyal açıdan programlar yapmak gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı velilere yönelik de görüntülü çalışmalar yapmaktadır.

Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden verilen eğitimde aksamalar yaşanıyor mu?

İlk günleri itibari ile ufak tefek aksaklıklar olduğunu, sorunların yaşandığını biliyoruz. Bunları öne çıkararak Milli Eğitim Bakanlığının iyi niyetli çalışmalarını emeklerini yok sayarak bir iki olumsuzluğu öne çıkararak insafsızca eleştiriler yapılırsa, maalesef bazı kaynaklar bunu fırsat bilerek bir görüntü üzerinden milli eğitim bakanı Ziya Selçuk’u yerden yere vurdular. Böyle yapılırsa süreci sağlıklı yürütemeyiz. Eğitimin başladığı ilk gün ortaokulu öğrencilerine yönelik uzaktan eğitim de bir ders görüntülü olarak işlendi. İdam sehpası kurularak zamanın Başbakanı merhum Adnan Menderes’in idam edilişi animasyonla her anı gösterilmişti. Bu görüntülere tepkiler oldu. Biz de bir eğitimci ve Türk Eğitim-Sen olarak bunu pedagojik açıdan yanlış bulduğumuzu paylaşmıştık. Sayın Bakan Ziya Selçuk da konuyla ilgili açıklama yaparak görüntülerin yanlış olduğunu kabul ederek konuyla ilgili soruşturma başlatacağını açıklamıştı. Maalesef onca yapılan güzellikler yok sayılarak bunun üzerinden bazı art niyetli kesimler bir algı oluşturmaya çalışmışlardır. Bu art niyetli kesimlere de fırsat vermemek için Bakanlığın daha titiz davranması, bu konularda denetimlerini, incelemelerini artırması lazım diye düşünüyorum.

Süreci atlattıktan sonra telafi eğitimi gerçekleşecek midir?

İnşallah süreci kısa süre içerisinde bu felaketi atlatırız. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okulların açılmasının ardından telafi eğitimi verileceğini vurgulamıştı. Bu, öğrencilerimiz açısından çok önemli bir husustur. Her ne kadar EBA üzerinden yayın yapılarak çocuklarımızın eğitimlerine devam edilmesi sağlansa da bu gerek ders saatleri gerekse öğrencilerin motivasyonu ve verimliliği açısından yüz yüze eğitim gibi olamaz. Bu nedenle okulların açılmasıyla birlikte telafi eğitiminin zaman kaybedilmeden yapılmasını istiyoruz. Tabi bu yıl önümüzde LGS ve YKS vardır. Hem LGS’de hem de YKS’de 2. dönem müfredat konularının sınavda yer almayacağı açıklanmıştır. Üstelik bu yıl LGS’ye 800 bin yeni öğrencinin gireceği hesap edildiğinde öğrencilerimizin mağdur edilmemesi adına alınan bu tedbir önemlidir.

Bu süreçte öğretmenlerimiz herhangi bir mağduriyet yaşadılar mı?

Öğretmenlerimizin de bu süreçten yara almadan, hiçbir ekonomik ve özlük hak kaybına uğramadan çıkması en büyük temennimizdir. Bilindiği gibi bu dönemde ücret alamayan ücretli öğretmenlerin durumunu kamuoyunun gündemine taşımış ve ücretli öğretmenlerimize ödeme yapılabilmesi için ivedi şekilde mevzuat düzenlemesi yapılmasını ve bu çalışanların, zaten çok yetersiz olan ücretlerinden bile yoksun bırakılmamasını talep etmişti. Ayrıca usta öğreticilerin ders görevlerinin yapılmış sayılmasını ve Mesleki Teknik Anadolu Liseleri ile Mesleki Eğitim Merkezlerinin haftalık ders çizelgesinde yer alan “İşletmede Mesleki Eğitim” ve “Öğrenci Sosyal ve Kişilik Hizmetleri” derslerinin ücretlerinin ödenmesini talep etmişti. Bugün bu taleplerimizin de karşılık bulmasını önemsiyoruz. Az önce de ifade ettiğimiz gibi öğretmenlerimizin tabi ki önce sağlık ardından da haklar açısından kayıp yaşamadan bu süreçten çıkması bizim için çok önemlidir. Şu an itibari ile fazla bir kayıpları söz konusu değil. Süreçten dolayı iş bilmez bazı yöneticiler öğretmenlerimize sürekli talimatlar yağdırıyor. Biz de Türk Eğitim-Sen olarak nerede bir sorun varsa, yetkililerle görüşerek sorunları çözmeye çalışıyoruz.

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Türkiye eğitim teknolojilerini önemseyen bir ülkedir. Uzaktan eğitim uygulaması çok kısa sürede hayata geçirilmiştir. Ancak tabi ki bu konuda eksiklikler vardır. Önemli olan bu eksiklikleri tespit edip, gerekli alt yapıyı geliştirip, içerik açısından zenginleştirerek öğrencilerin hizmetine sunmaktır. Şayet bunu başarabilirsek elbette bu süreci milli eğitimimiz adına fırsata da çevirebiliriz.

Tüm olumsuzlukları bertaraf etmek için millet olarak el birliği yapmak zorundayız. Yaşadığımız coğrafyada sağlıklı yaşamak istiyorsak birlikte virüsü bertaraf etmek için elbirliği yapacağız. Böylesi zamanda kışkırtıcılar bölücüler dönemi fırsat bilirler. Yalan haber yayarlar. Sahte hesaplar açarlar. Sansasyonel haberlerle insanların kafasını karıştırırlar. Kirli bilgiler oluştururlar. Devletimiz yöneticilerine inanmak zorundayız. Resmî açıklamaları dikkate alacağız. Alınan tedbirler halkımız içindir, bizim içindir. Bunlardan rahatsızlık duymamak gerekir.

Umuyoruz ki hayatımızı tehdit eden virüs en kısa zamanda son bulur ve eğitimimiz eskisi gibi yüz yüze, okullarımızda öğrencilerimizle ve öğretmenlerimiz ile birlikte devam eder.

Diğer Söyleşiler