Harun Meral

Tüm yazıları
...

Ahlak

Henüz yazar hakkında detaylı bilgi verilmemiştir.

Harun Meral

İslam düşünce sistemini, İslam diyalektiğini ve felsefesini incelediğimiz zaman şu gerçekle karşılaşıyoruz:

Hz. Muhammed, ben İslam’ı tamamlamak üzere geldim veya dini ben tamamladım dememiş. Çünkü İslam, Kuran’ı Kerim’in son ayeti ile tamamlanmıştır.

Ancak Hz. Peygamber ısrarla ben yüksek ahlakı tamamlamak üzere geldim, buyurmuştur.

Çünkü insanlığın evrensel problemi ahlak ile ilgilidir.

İnanan, inanmayan, iyi ve kötü herkes ahlak problemi nedeniyle toplumsal sıkıntılar yaşanmaktadır.

Ahlak ne ile açıklanırsa onunla sınırlandırılmış ve basitleştirilmiş olur.

Ne yazık ki, İslam coğrafyasında ahlak, kadın-erkek münasebeti, kılık-kıyafet veya meşru olmayan cinsellik ile sınırlandırılarak dar bir alana hapsedilmiştir.

Oysa ahlak sadece meşru olmayan kadın-erkek ilişkisi ile sınırlı değildir.

Konuşmanın, yürümenin, ticaretin, siyasetin, ibadetin, trafiğin, talep etmenin, arz etmenin, yemenin, içmenin velhasıl hayata dair her adımın ahlakı vardır.

Ahlak insanda olması gereken, hem kendisine hem topluma hoş etki bırakacak bir takım güzel davranışlar, faydalı alışkanlıklardır.

Ahlak terbiye yoluyla, büyükten küçüğe aktarılarak ve eğitimi ile kazanılır.

İnsandaki moral değerlere ve ilkeli davranışlara verilen addır ahlak…

Ahlakın «iyi» ve «kötü» kavramları hakkındaki kıymet hükümleri toplumsal gelişim düzeyini de aksettirir.

Bireysel ve toplumsal bilinç, yüksek şuur biçimlerinden birisidir ahlak…

Ahlak, insanın fikir ve zihin dünyası ile davranış özelliklerinin bütünüdür. Bu nedenle bir düşünür şöyle diyor: “Senin ibadetin seninle Allah arasında. Bu beni ilgilendirmez. Bana senin insanlığın lazım.”

Bütün bu açılardan ele aldığımızda İslam coğrafyasında ahlak problemi olduğunu iddia etmek zor değildir.

Demek ki, ibadet ve ritüel anlamında din, eğer davranış şeklinde ahlak olarak kendini gösterememişse bu durumda insanların din ile ilgili anlayışları sorgulanmalıdır.