Alihan Limoncuoğlu

Tüm yazıları
...

Bahar Değil Türk Kışı

Henüz yazar hakkında detaylı bilgi verilmemiştir.

Alihan Limoncuoğlu

Seçim hakkında konuşalım mı? Uzun uzun ve detaylı… Dün gece bu seçim bir başlangıç uyarısı dedim ve o meşhur videoyu paylaştım, bugün biraz açalım.

Seçimin ilk galibi açık söyleyelim. Sinan Oğan’a ve İnce’ye oy veren Tatar Ramazanlardır. Bu 3 milyon seçmenin hemen hepsi sabah gülümseyerek “ben bu oyunu bozdum” diyerek uyandılar. Eminim ki rahmetli Mareşal görse, o da gülümserdi.

İkinci kazanan elbette ki Cumhurbaşkanı Erdoğan. Bir türlü toparlanamayan ekonomiye, akut hale gelen sığınmacı problemine rağmen geçen seçimde aldığı sayısal oyu bir şekilde korudu ve büyük bir sürpriz olmazsa son kez Cumhurbaşkanı olarak 13 gün sonra bir daha seçilecek.

Seçimin diğer galipleri ise küçük sağ partiler. YRP çok iyi bir oy aldı ve Siyasal İslam’ın baş aktörü oldu. Deva, Gelecek ve DP toplamda % 1.5’luk oylarıyla muazzam bir vekil sayısına ulaştı. Bu üç partinin kısa vadede geleceği çok parlak görünmese de şu an için başarılılar.

Türkiye’de sol, 2018 genel seçimlerinde mezara girmiş, tam manasıyla tasfiye edilmişti. Dün hortlamayı denedi, başaramadı. Şu an 55-60 yaşın üstündeki kuşak aramızdan ayrıldıkça sandıktaki karşılığı iyice azalacak. Burada bir parantez de TİP’e açmak lazım. Bu kadar suni şişirmeye rağmen % 1.5 oy alıp elindeki vekilleri bile kaybedip hem PKK partisine hem de muhalefete en az üç tane milletvekili kaybettirmiş gibi görünüyor. Tercüme siyaset Türkiye’de karşılık bulmadı.

Tabii ki seçimin en büyük kaybedeni Kemal Kılıçdaroğlu. Gerçekten Cumhurbaşkanı seçilebileceğini kim düşündü ben merak ediyorum. Bu memleketteki sosyolojiden hiç mi haberiniz yok? Ben Kadıköy’de Fenerbahçeli bir basketçinin oğlu olarak doğdum. Ben anlayabiliyorum, bu koca koca insanlar, hocalar, alimler bunu nasıl anlayamadı. Bu durum demek ki kafa yapısıyla alakalı. Kendi toplumundan kopuk yaşayan sözde aydınlarımız bunu nasıl destekledi? AKP’nin Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını bu kadar istemesinden de mi anlamadınız?

Anketlerde daha önde çıkan dört (evet Babacan bile) aday varken bu nasıl tercih edildi? İdeolojik ve mezhepsel taassuplar mı bunu yaptı? Buna itiraz edenlere yapılan muameleler neydi? Ulufe gibi dağıtılan milletvekillikleri nasıl sindirildi? Demokrasi ve liyakat bunun neresinde?

Beni yanıltan tek bir majör hadise oldu, insan yanıldığı yeri de kabul etmeli. Doğu’da çoğu yerde Kılıçdaroğlu oyu, YSP+CHP oyunun üzerinde. Bunun niye böyle olduğunu bilen biri bana anlatırsa ben de memnun olurum.

Son olarak gelelim beni en çok sevindiren gelişmeye. Yıllarca tüm merkez partiler ve 1938’den beri hemen hemen başa gelen herkes tarafından tasfiye edilmeye çalışılan Türk Milliyetçiliği tüm azametiyle kafasını kaldırdı ve “selamun aleyküm” dedi.

Şeyhim Gökalp öyle bir ideoloji haline getirmiş, Gazi Paşa Hazretleri öyle bir şekilde kurucu ideoloji yapmış, Atsız Hocam öyle bir müstesna ruh vermiş, Başbuğum Türkeş öyle bir tabana yaymış ki ne yapılsa ne edilse silinemiyor, silkeliyor.

İdeolojilerin bittiği çağda Türkiye’de ayakta kalmış son ideolojinin mensubu olmak ne hoş. Bitti denilen MHP iyi kötü oyunu korumuş, hatta Cumhur İttifakı içinde AKP’ye karşı (ekonomi ve sığınmacı sıkıntılarından dolayı) elini güçlendirmiş durumda.

İYİ Parti bütün yaşadığı türbülansa rağmen oyunu korumuş milletvekili sayısı olarak CHP’ye karşı elini güçlendirmiş. ZP, bağımsızlar hareketi olarak stratejisi iyi dizayn edilmiş bir kurguyla vekil çıkaracak hale gelmiş. BBP ise varlığını devam ettirirken boyun eğmeyen milliyetçi seçmen, seçime bir hafta kala olan bütün garabetlere rağmen Sinan Oğan’a yüzde 5’in üzerinde destek vermiştir.

Seçimin analizi bu kadar. Haddimi aşarak kendine milliyetçi diyen herkese son bir sözüm var: Bugüne kadar kendine milliyetçi diyen, kırdığım, üzdüğüm kim varsa özür diliyorum. Helallik isteyen varsa yazsın helalleşmek istiyorum. Artık bir araya gelmenin vakti geldi. Yeni ufuklara bir gönül seferberliği ile gidip bu milleti hak ettiği yere taşımak için bir araya gelelim.