Oğuzhan Saygılı

Tüm yazıları
...

Hatıralarıyla İz Bırakanlar

Henüz yazar hakkında detaylı bilgi verilmemiştir.

Oğuzhan Saygılı

Milliyetçi camianın önemli aydınlarından, ülkemizin İslam Felsefesi uzmanlarından       Prof. Dr. İsmail Yakıt hocamızın, “Hatıralarıyla İz Bırakanlar” [*] isimli eseri yaklaşık iki yıl kadar önce yayımlanmıştı.

Yazar, eserinde akademik, fikir, siyasi, gönül dünyasında tesir bırakan Alparslan Türkeş’ten, Turan Yazgan’a, Erol Güngör’den, Durmuş Hocaoğlu’na çoğunluğu akademisyen, arif, gönül ehli, sanatçı 35 şahsiyet hakkında düşüncelerini dile getirmiştir. Yakıt, başta bahse konu olan kitabın kahramanlarının biyografilerini vermiş, akabinde tanışmaları, iyi-kötü ortak hatıralara değinmiştir. İz Bırakan’ların yaklaşık yarısı milliyetçi camianın bildiği, tanıdığı fikir adamları, akademisyen ve yazarlardan oluşmaktadır: Alparslan Türkeş, Dündar Taşer, O. Yüksel Serdengeçti, Dilaver Cebeci vb. gibi. Kitabın bu bölümleri ile ilgili daha önce okuma yapan okurların yazarın vurguladığı isimler hakkında paralel yargılarda bulunması muhtemeldir. İsmail hocanın, bir öğrenci, bir çocuk, bir yetişkin, bir akademisyen olarak yaşadığı hatıralar dikkat çekicidir. Beri yandan kendi yakın çevresinden ve daha çok kendisinin teşrik-i mesaide bulunduğu çoğunluğu akademisyen insanların biyografileri oldukça ilginçtir. Özellikle Şeyh Hüseyin Nazmi Ceylanoğlu, Yakup Ali Dede’nin anlatıldığı bölümler imparatorluktan Cumhuriyet’e geçerken on yıllık harp döneminde yaşanılan zorluk, acıların kayda geçirilmesi anlamında önemlidir. Akademinin kendi iç dünyasında tanınan, ama kamuoyunun bilmediği isimler hakkında değerlendirmeler çok yerindedir. İşini layıkıyla yapan, çalışkan Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörü Prof. Hasan Gürbüz’ün trafik kazasında, ilmiyle salih amel işleyen Prof. Amil Çelebioğlu’nun hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklarda Tünel Faciasında hayatını kaybetmesi insanı etkiliyor.

Yazarın, şair ve akademisyenliğinin dışında ebced ve tarih düşürme üzerine otoriterliğini de belirtmemiz gerekir. Kitaptaki biyografilerin tamamında daha ziyade vefat tarihlerinde tarih düşürmeler bulunmaktadır. Yakıt’ın konuya ilgisi, kendisini geliştirmesi ve bu alanda “Türk-İslam Kültüründe Ebced Hesabı ve Tarih Düşürme” isimli şaheseri üzerine epey malzeme bulunmaktadır. Yakıt hocanın “Arif Nihat Asya’nın Tarih Düşürme Sanatındaki Yeri” isimli önemli makalesi de kitaba girmiştir. Kitabın bir bölümünü oluşturan yazılar muhtelif sempozyum, dergi ve armağan kitaplarda yayımlanmıştır. Bu bölümlerin daha doyurucu olduğunu söyleyebiliriz.

Kitapta ilim, fikir ve sanat insanlarına yönelik çok çarpıcı anekdotlar bulunmaktadır. Muhammed Hamidullah ve Nihat Keklik hakkında anlatılan bölümler –elbette kendi adımıza söyleyelim- kitabın en zevkli, en öğretici, “ilim adamı/insanı nasıl olunur?” sorusunun cevabının daha doyurucu verildiği bölümlerdir. Hamidullah’ın Fransa’da yazarın doktora tezine kadar gelip katılması, yazdığı mektuplara cevap vermesi, imzaladığı kitaplara “el-fakiru ila’llah Muhammed Hamidullah”, “naçiz Hamidullah” yazması, Paris’te satın aldığı bir evin odasında kendisinin kalıp, diğer odaları Müslüman öğrencilere tahsis etmesi ve salonunu da mescit yapması dikkat çekicidir. Beri yandan Nihat Keklik hocanın talebesine yardımcı olması, renkli kişiliği, ilim erbabına yönelik tavırları özellikle gençler tarafından dikkate alınması gerekir. Keklik hocanın anlattığı bir anekdot ile yazıya çeşni katabiliriz. Nevzat Yalçıntaş, TRT Genel Müdürü olduğu dönemde, Nihat hocayı Türk-İslam Düşüncesi konusunda 15 dakika televizyonda bir konuşma yapma ricasında bulunur. Hoca 46 dakikadan az olmamak şartıyla konuşabileceğini beyan eder. “Niçin o kadar süre?” sorusuna Hoca şu cevabı verir: “Dün akşam TV’de Türkan Şoray vardı. Sabahları makyajını nasıl yaptığını, çiçekleri nasıl suladığını, kedisini nasıl beslediğini vb. 45 dakika ekranda anlattı. Müsaade ederseniz, bırakın da Türk-İslam Düşüncesi hakkında bir dakika fazla konuşayım” Tahmin edeceğiniz gibi hoca televizyonda konuşturulmamıştır. (s.275)

 

Son olarak özellikle biyografi, portre yazılarına ilgi duyanların okuyabileceği, biyografi literatürüne eklenmiş önemli bir eserdir denilebilir.

 

[*]  İsmail Yakıt, “Hatıralarıyla İz Bırakanlar”,  Ocak 2016, İstanbul, 160 Sayfa, Ötüken Neşriyat, ISBN 978-605-8220-3-2