Prof. Dr. İlyas Topsakal

Tüm yazıları
...

Turana adanan ömür: Prof. Dr. Turan Yazgan

Henüz yazar hakkında detaylı bilgi verilmemiştir.

Prof. Dr. İlyas Topsakal

Bugün 22 Kasım 2017 tam beş yıl geçmiş, Türk dünyasının 21. yüzyıl Gaspıralısı’nın ebediyete irtihali üzerinden. Soğuk bir kasım günüydü yine yer gök ıslak, Turan’ın peşinden matemde… On binlerce okuttuğu talebe, bir o kadar gönül dostu, Allah’ın selamıyla uğurladılar onu ebediyete. Ömrünü Türk’e adayan koca adamdı gözümüzde, arkamızda onu hissedince zor işler kolay olurdu, bize… Türk’ün hocası! Ölüm gününde çocukların sana selam söyler.

Türk dünyasına yeniden şuur ve hafıza verecek umdeyi Gaspıralı “Dilde, fikirde, işte birlik” özdeyişiyle bize miras bırakmıştı; Hoca bu umdeyi vakfına bayrak yaptı ve her işinde önce alfabe dedi. Bu amaçla milyonlarca alfabe bastırıp yüzlerce okulda Türkçe dersleri açtırıp okuttu. Bugün Türk dünyasında Türk dili belli ölçüde tanınıyorsa bu gerçeğin adında o koca adamın küçük yüreği ve olmayan imkânıyla gecesi gündüzü yatar. Yanında olan ülkü erlerinin aylık yirmi dolara çektikleri kut dolu eziyet yatar.

Hangi bölgeden olursa ve hangi siyasi düşünceden olursa olsun, onu bir defa görenler taşıdığı manayı anlayınca takdirlerini ifadeden geri kalmadıkları hafızamızda en belirgin özelliği olarak kaldı, sanırım. O herkesin ama herkesin saygı duyduğu hocaydı, büyükler karşısında saygıyla eğilir, küçükler ellerini öperdi. Siyasiler taşıdığı misyona hürmetle açıktan destek veremezlerse de hocam derlerdi. Devlet onun için en kutsal varlıktı; olmazsa olmazdı, en küçük devlet memuruna efendim diye hitap eder, makamın baki kişilerin fani olduğunu söylerdi. İnancı gereği Türklük için kim olursa olsun doğruyu söyler, muhatabının konumu ne olursa olsun asla geri adım atmazdı. Eski cumhurbaşkanlarımızın birinin huzurunda Türk dünyasının lojistiğini kesen Ermenistan ve bu projeyi destekleyen büyük ülkelere çıkışı hala hafızalarımızda; devlet erkânını nasılda azarlamış ve geleceğimizin mihenk taşı olan bu meselede hiç tavizsiz nutkuna şahit olmuştuk.

Gönlü ve ruhu büyük olan insanların aklı da büyük olurmuş, aslında Hoca’nın başka hobileri de vardı; mesela bütün elektronik aletlerini vakfın dahil kendi tamir etmeyi bilirdi, ilk çıkan programları önce kendi kullanır sonra bizlere öğretirdi. Sizlere bunun ötesinde bir şeyler yazmalıyım. Türk dünyasının içinde son yıllarda aslında ondan başkası bize göre uygun ve orijinal fikir üretmedi dersem abartmış olmam. Mesela herkes ‘ipek yolu’ projesi deyip batıyı taklit ederken o ‘ipek kuşak’ diyerek Türk ve Müslümanları doğudan batıya bağlayan teoriyi ortaya attı. Türk Ocağı’mızın İpek Yolu sempozyumu malumunuz 2016’da yapıldı, gelen bildirilerde hala onu yakalayan bir beynin olmadığını görünce çok üzülmüştüm. Yine Türk dünyasında kurduğu okullar ve eğitim sistemi onun asgari bütçeyle etkili olabilme stratejisi dehasını gösterir. Yeniden okul açıp betona para yatırmak yerine mevcut okullarda Türkçe umum, Türk tarihi ve din dersi okutup fen derslerini eski modelle yürütmesi öngörüsünün ne kadar planlı olduğuna işaretti. Evet o, batılı manada tam bir Türk misyonuna sahip bilgeydi; biz de ise Türk’ü karşılıksız seven ve kendini milletine adayan çağdaş erenlerimizin en büyüğüydü.