Söyleşiler

Türkiye, Meselenin İnsani Yönüyle İlgilenmelidir Putin Hayranı Olduğu Sovyetler Birliği’nin Taktiğini Uyguluyor TÜRKMENLER, MUKAVEMET VE DİRENİŞ RUHUNU GÖSTERMELİDİR TÜRK MİLLETİ UYAN! DOĞU TÜRKİSTAN’DA SOYKIRIM VAR! İran Türklüğünün Esas Gayesi, Millî ve Siyâsî Kimliğimizin Yeniden İhyasıdır Olayların Sosyal, Siyasî ve Ekonomik Sebepleri Var ADI DEVLET OLSUN
Devlet’i 450 sayı ve 10 yılı aşkın bir süre çıkarmaya muvaffak olduk.

Devlet’i 450 sayı ve 10 yılı aşkın bir süre çıkarmaya muvaffak olduk.

70’li yıllarda pek çok neşriyatın doğmasında emeği olan ve 450 sayı Devlet gazetesini de çıkartan İbrahim Metin ilk sayımızın konuğu oldu. Metin’le milliyetçi basın hayatını ve neler yapılması gerektiğini konuştuk.

Rahmetli Arif Nihat Asya (ben onun aynı zamanda kiracısıydım) ile çok güzel günlerimiz geçti. Devlet yüzünden Arif Hoca'dan fırça da yedim. Müsvedde defterine yazdığı şiirlerini ilk defa gelir bana okurdu. Ben de “Hocam lütfen şunları işaretleyin.” derdim. Neden işaret istiyorum, başka bir yere vermeyecek ilk defa bizde yayınlanacak, ondan sonra başka yere verilecek. Hemen Devlet'in kapağını açar açmaz 3. sayfada Çekirdek diye bir köşemiz vardı, onun altında yazardı.

Bir gün “Seni çok seviyorum yoksa çok kızacağım.” dedi.

“Hayırdır hocam bir münasebetsizliğim mi oldu?”

“Hep seçiyorsun vatan millet şiirlerini, kadın tabiat aşk yok mu yahu?” 

“Hocam okuyucu kitlemiz,  hâlihazırdaki durum...”

 Böylelikle kulağımı çekmesini engellemiş oldum.

 

Türk milliyetçisi yayınların tarihine baktığımızda Devlet Gazetesi’nin yeri ve önemi hakkında ne düşünüyorsunuz?

 Devlet Gazetesi Türk Milliyetçiliği fikrinin siyasi aksiyon haline dönüşmesinden sonra çıkan çok aktif bir yayın organı idi. Tabi daha önce de pek çok Milliyetçi-Türkçü mecmualarımız çıktı ama Devlet’in özelliği böyle oluşu. Devlet’ten önce Ahmet Karabacak Milli Hareket diye bir dergi çıkarmıştı. Ondan sonra Devlet... O dönemde bir taraftan çığ gibi büyüyen bir gençlik var ama gençliğe fikri vermezsen serseri mayın olur, nerede patlayacağını bilemezsin. Yani bu ihtiyaçlardan doğmuş olan bir haftalık yayın organı idi.

Siyasi aksiyon haline dönüşen Türk Milliyetçiliğinin bu siyasi aksiyona bir manada yön veren bir manada stratejisini belirleyen bir yayın organı olması bakımından da çok önemli hizmet görmüştür. Kulakları çınlasın İskender Öksüz “Ayhan Tuğcugil ” imzasıyla yazardı ve Strateji diye bir sütun vardı orada; bu hafta ne yapılması gerekir, hangi davranışlar karşısında nasıl tavır alınması gerekir, vesaire, bir nevi o istikamette bilgilendiren yazıları vardı.

Devlet yayın hayatına 1969 yılında başladı. Devlet’in çıktığı dönemde gençliğin okuyacağı sadece dergi değil kitap da son derece azdı. Devlet okul manasında bir ekoldü. Sağ olsun birçok arkadaşımız elbirliğiyle yardıma koştular. Bugün artık profesör olan, emeklilik yaşına gelen, rahmetli olan bir takım arkadaşlarımız Devlet’te yorum yazdılar. Yani haberlerin yorumunu imzasız yazdılar. Her ne kadar sahibi ben olarak görünüyorsam da tüm arkadaşlarımla, elbirliğiyle çıkardığımız müşterek bir organdı. Ve kanaatimce layıkıyla görevini yerine getirmiştir. Daha sonra da tabi Devlet siyasi bir gazete olduğu için Bozkurt diye gençlere hitap eden bir dergi çıkardık Sadi Somuncuoğlu ile. Halide Nusret Zorlutuna Ayşe diye bir kadın dergisi çıkartıyordu. Sonra Ayşe'yi Töre yaptık. Sahibi Emine Işınsu idi. Ve o da üniversite seviyesindekilere fikir veren okul oldu. Yani çok geniş kitleleri eğitti. Tabi vazifelerini tam yapabildi mi? Bilemiyorum. Fakat zamanımızda buna yine ihtiyaç var.

Devlet, Töre ve Bozkurt mecmuaları... Arkasından da kitap neşriyatına başladık. Töre-Devlet Yayınevi adıyla kitap neşriyatına başladık bu da uzun yıllar devam etti. Yayınladığın kitabı dağıtmak problem... Onun üzerine Anda diye bir dağıtım teşkilatı kurduk. Ötüken Yayınevi, İrfan Yayınevi, Ocak Yayınevi ve Töre-Devlet Yayınevi birleşip dağıtım ağı kurduk. 

Sayın Metin, Ülkücü Hareketin tarihine baktığımızda, bu paylaştıklarınızın dışında da çok sayıda neşriyat ile karşılaşıyoruz. Ve yine son yıllarda ülkemizin çeşitli yerlerinden münferit dergi-gazete çalışmaları da bir hayli artmış durumda. Sizce bu iki hâl arasında fikrin aksiyonu anlamında bir münasebet kurup heyecanlanmalı mıyız?

Elbette hepsi takdire değer teşebbüsler ama ben sizin teşebbüsünüzden daha çok ümitliyim. Bugün mahalli olmaktan çok yurt çapına hitap edebilen, geniş kitlelere hitap edebilen bir haftalık yayına kesinlikle ihtiyaç vardı. O sebeple teşebbüsünüzün burada olan boşluğu dolduracak mahiyette olduğuna inanıyorum. İnşallah başarılı olacaksınız.

Biz Devlet’i çıkarmadan önce hangi ağabeyimize sormuşsak “Sakın ha!” dediler. “Batan milliyetçi dergiler arasına birini daha mı ilave edeceksiniz? Hem de haftalık, mümkün değil, başaramazsınız.” dediler. Bir Allah'ın kulu çıkıp da yürüyün başarırsınız demedi. Ama Devlet’i 450 sayı ve 10 yılı aşkın bir süre çıkarmaya muvaffak olduk.

Son olarak, bu hafta yayın hayatına başlayan Millî Devlet Gazetesi hakkında ne söylemek istersiniz?

Milli Devlet belirttiğim gibi haftalık olarak bir boşluğu doldurmakta. Şu anda Türk Milliyetçilerinin haftalık yayın yapan bildiğim bir yayın organı yok. Ayrıca, tamamen abonelik usulü güzel ama gazetenizi en kısa sürede bayilerde de görmek istiyoruz.

Allah muvaffak etsin. Çok iyi bir yol açtınız, açıyorsunuz, başarılar dilerim. Üzerime de ne düşerse hizmete hazırım.

Diğer Söyleşiler