Konuk Kalemler

Tüm yazıları
...

TÜRK’TEN TARAFIZ

Seçim sath-ı mailinde tüm herkes gibi bizim de başımızı ağrıtan hadiseler oluyor elbette. Bazı sorulara maruz kalmak kadar bazı cevapları detaylandırmaktan da birçoğumuz hayli mustaribiz. Bizler gündelik siyasetten uzak kalmak için kırk takla atarken insanların bizleri neden politik konuların içine çekmek istediği konusunu da henüz anlamış değilim. Ne yani ülkenin gündemi kilitlenmiş, vereceğim oy ülkenin kaderini mi belirleyecek de o yüzden bu merak, yoksa ben nereye oy verirsem soru sahibi de oraya mı oy verecek bilemiyorum. Açıkçası alelade bir vatandaşın oy tercihi neden bu kadar merak konusu olur sorusuna bir cevap bulamıyorum. Eğer siz cevabı biliyorsanız lütfen benimle de paylaşın.

“Oyu nereye veriyoruz?” Az önce ifade edilen soru son zamanların en revaçta sorusu olarak karşımıza çıkıyor. Siz hangi tarafsınız sorusu da en sık duyduğumuz sorulardan birisi olduğu için cevap vermek durumunda hissediyoruz ve yüksek sesle cevap veriyoruz: BİZ TÜRK’TEN TARAFIZ.

Bu cümleyi okuduğunda eminim ki bazılarınız “Ee biz gavurdan taraf mıyız canım?” diyecektir. Bu cevabımız kimin hangi taraftan olduğuyla değil bizim ne tarafta olduğumuzla alakalıdır. Çünkü verdiğimiz cevap sadece bizim içindir. Soruya verdiğimiz cevap çok açık ve nettir. Türk milliyetçileri olarak hayat felsefemiz Türk milletinin, onu millet yapan değerlerle ebedi bekasını sağlamaktır. Biz şart, koşul ve durum ne olursa olsun Türklüğün yararına hizmet edilen yerden tarafız. Peki bu hengâme içinde Türklüğe kim hizmet etmektedir, nasıl hizmet etmektedir sorusunu kendimize lütfen soralım.

Zaman, hızla akıp giderken Türk milletinin lehine mi aleyhine mi işlemektedir? Bu sorunun önemli olmadığını düşünenler yazıyı okumaya devam etmeyebilirler çünkü yazı bu sorunun önemini temel alarak ilerleyecektir.

Çoluğumuz çocuğumuz, gencimiz yaşlımız gündelik politikalarla ve sığ seçim gündemiyle ilgilenirken milletler yarışında bir arpa boyu bile yol kat etme imkanımızı cömertlikle itip kakıyoruz. Milletlerin birbirinin boğazını sıktığı bir çağda bunca düşmanlık neden, milletlerin birbiriyle yarışırken birbirimizin ayağına çelme takmamız neden, zaman hızla Türk milletinin aleyhine akıp giderken birbirimizi kırıp dökmemiz neden?

Yağı 'Hurra!' deyip hücum edende,
Türk'ün Türk'e küseceği çağ mıdır?
Yüz bin değer yıkılırken bir günde,
Türk'ün Türk'e küseceği çağ mıdır?

Türk milletinin fertleri olarak birbirimizle kavga etmek şöyle dursun birbirimizle dalaşmak, birbirimize küsmek ve birbirimizi suçlamak gibi basit hatalara asla düşmemeliyiz. Rahmetli Galip Erdem’in sözlerini kulağımıza küpe edip birbirimizi sevmek ilk ve en önemli görevimizdir. Türk milletini sevmenin yolunu Türk milletinin fertlerini sevmekten geçtiğini her daim hatırımızda tutarak birbirimize kenetlenmeli ve surda gedik açtırmamalıyız. Türk milletini millet yapan değerlerle ebedi bekasını sağlamak için şevkle ve gayretle çalışmak ikinci asli görevimizdir. Bu hizmetin bir görev ve sorumluluk olduğu kadar hayatımızın en anlamlı varlığı olduğunu yüreğimizde hissetmek, aklımızda duymak ve davranışlarımızda gerçeğe dökmek de bu adanmışlığın en önemli bileşenlerinden olmalıdır. Türk milletini çağlar ötesinde var kılmak için yerine getirmemiz gereken görevlerin zorluğu ve çokluğunun elbette farkındayız. Bunu asla göz ardı etmemekle birlikte milletimizi sevmenin, milletimiz için şevk ve gayretle çalışmanın sağlam bir temel atacağına inancımız tamdır. Seven ve şevkle gayret eden Türk milleti eninde sonunda hak ettiği değere kavuşacak, mazluma yurt zalime dert olmaya kaldığı yerden devam edecektir.

Zaman hızla akıp giderken Türk milletinin aleyhine işlemektedir. Kültür ve medeniyetimize katkı sağlayamadığımız her gün, milletimizi milletler mücadelesinde en öne taşımak için çaba sarf etmediğimiz her gün, hayırla iştigal olmak yerine şerle yek vücut olduğumuz her gün için Türk milletinin vebali üstümüze olacaktır. Türk milleti olarak her günümüzü varlık yokluk mücadelesinde gibi addetmeli, üzerimize düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmeliyiz. Türk milletini dünden yarına bir akış olarak görerek bayrağın bugünde kesintisiz dalgalanmasını en aziz görev ve ayrıcalık bilerek temin edeceğiz.