Özel Haberler

...

Karadeniz’de 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfedildi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde düzenlediği toplantıda kamuoyunun merakla beklediği ‘müjdeyi’ açıkladı. Erdoğan, “Türkiye, tarihinin en büyük doğal gaz keşfini Karadeniz’de gerçekleştirdi" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘müjde’yi açıkladı: Karadeniz’de 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfedildi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde düzenlediği toplantıda kamuoyunun merakla beklediği ‘müjdeyi’ açıkladı. Erdoğan, “Türkiye, tarihinin en büyük doğal gaz keşfini Karadeniz’de gerçekleştirdi. Fatih sondaj gemimiz 20 Temmuz’da başladığı Tuna-1 Kuyusu sondajında 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfetmiş durumda. Hedefimiz, 2023 yılında Karadeniz gazını milletimizin kullanımına sunmak.” dedi.

Enerjinin, kalkınmanın temel unsuru olmanın yanında milli bağımsızlığın gerçek anlamda tesisinde de çok büyük öneme sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkelerin ortaya koydukları vizyonların hayata geçebilmesi, enerji sektöründeki istikrarla orantılıdır. Dünyada son bir asırdır yaşanan hiçbir karmaşa, savaş, kaos, çatışma, çekişme yoktur ki gerisinde öyle veya böyle enerji hesabı yatmasın. Petrol ve doğal gaz sahalarının kontrolü ve güvenliği için yeri geldiğinde milyonlarca insanın canının hiçe sayıldığı vahşi bir düzen kurulmuştur. Bir damla petrolü, oluk oluk akan insan kanından daha değerli gören bu gayri insani düzen hala hükümranlığını sürdürmektedir.” diye konuştu.

“Benzer bir müjdeli haberi Akdeniz’den de bekliyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih ve Yavuz gemileri vasıtasıyla Akdeniz ve Karadeniz’de bugüne kadar 9 derin deniz sondajı gerçekleştirdiklerini aktararak, “Nihayet, son sondajda milletimize beklediği müjdeyi verme şerefine nail olduk. İnşallah benzer bir müjdeli haberi Akdeniz’den de bekliyoruz. Şu anda bakımda olan Kanuni’nin de yıl sonunda devreye girmesiyle Akdeniz’deki faaliyetlerimize hız vereceğiz.” dedi.

Bakan Dönmez: Yaklaşık bin metre daha derine ineceğiz

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de Fatih sondaj gemisinde yaptığı açıklamada, bugünün Türkiye ve Türk milleti açısından tarihi dönüm noktalarından biri olduğunu söyledi. Söz konusu bölgedeki sismik çalışmalara 14 ay önce başlandığını kaydeden Dönmez, bu kapsamda yaklaşık 2 bin kilometrekare alanın “röntgen filminin çekildiğini” ifade etti.

Bakan Dönmez, verilerin TP uzmanları ve mühendisleri tarafından detaylı analiz edildikten sonra Tuna-1 lokasyonunda ilk sondaja karar verildiğine dikkati çekti. Dönmez, “Fatih gemimizi Akdeniz’den önce İstanbul’a kule sökümü için çektik. Haydarpaşa’dan 29 Mayıs’ta Karadeniz’e uğurladık. Trabzon’da limanda montaj devam etti. 15 Temmuz’da oradan yola çıktı, 20 Temmuz’da matkap ilk defa dönmeye başladı. Şu an deniz seviyesinden 3 bin 500 metre aşağıdayız, buradaki denizin derinliği 2 bin 100 metre. Yaklaşık 1400 metre de karada ilerledik. İki önemli gaz kaynağı adını verdiğimiz rezervi kestik. 500 metrelik bu rezervde gazla buluştuk. Sondaja 1 hafta-10 gün ara verdik, sürekli olarak testleri yapıldı.” ifadelerini kullandı.

Bulunan doğal gazın detayları neler?

Fatih sondaj gemisi 20 Temmuz 2020’den bu yana Zonguldak’ın yaklaşık 170 kilometre açıklarında Tuna-1 araştırma kuyusunda çalışmalarını yürütüyordu. Yapılan çalışmalar sonucunda 2100 metre derinlikte 320 milyar metreküplük bir doğal gaz rezervi keşfedildi.

Fatih sondaj gemisi:

2011’de Güney Kore’de inşa edilen gemi 229 metre uzunluğunda ve denizlerde 12.120 metre derinlikte sondaj yapabilme özelliğine sahip Türkiye’nin ilk sondaj gemisidir. Gemi 2017 yılında devlete ait Türkiye Petrolleri Anonim Ortalığı’nın (TPAO) envanterine girdi.

Gerekli bakımları yapılan Fatih sondaj gemisi, Basınç Kontrollü Sondaj (Managed Pressure Drilling - MPD) sistemi ile donatıldıktan sonra 29 Ekim 2018’de Alanya-1 derin deniz kuyusu sondajına başladı. Gemi daha sonra ikinci sondaj için Doğu Akdeniz’de Finike-1 alanına geçti. 2020 yazı Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerini tamamladıktan sonra İstanbul’a getirilen Fatih Sondaj Gemisi, 103 metrelik kulelerinin köprülerden geçebilmesi amacıyla Haydarpaşa Limanı’nda yeniden monte edildi. Fatih, 29 Mayıs’ta İstanbul’dan Trabzon Limanı’na uğurlandı. Geminin kuleleri Trabzon Limanı’nda monte edildi ve sondaj için gerekli hazırlıklar yapıldı. 20 Temmuz 2020 tarihi itibariyle Tuna-1 lokasyonunda sondaja başladı.

Gemi, 20 Temmuz 2020’den bu yana Zonguldak’ın yaklaşık 170 kilometre açıklarında Tuna-1 araştırma kuyusunda çalışmalarını yürütüyordu. Yapılan çalışmalar sonucunda 2100 metre derinlikte 320 milyar metreküplük bir doğal gaz rezervi keşfedildi.

Tuna-1 kuyusu:

Türkiye halihazırda birden çok bölgede petrol ve doğal gaz arama faaliyeti yürütüyor. Karadeniz Ereğli yakınlarındaki Tuna-1 lokasyonunda Fatih sondaj gemisi, arama faaliyetlerini sürdürürken, Akdeniz’de de KKTC’nin verdiği yetki kapsamında arama faaliyetleri devam ediyor.

Karadeniz’deki arama faaliyetleri, mayıs ayı sonunda İstanbul’dan bölgeye hareket eden Fatih sondaj gemisi tarafından yürütülüyor. Gemi, Karadeniz Ereğli açıklarında yer alan Tuna-1 lokasyonunda faaliyet gösteriyor. Kıyıdan yaklaşık 150 km açıkta bulunan bölge, Bulgaristan ve Romanya karasularına da yakın bir noktada yer alıyor. Karadeniz’deki ilk sondaj yapılan lokasyon olan Tuna-1, Türkiye’nin doğal gaz arama faaliyetlerinde öne çıkıyor.

Bölgede iyi kalite doğal gaza rastlandığı, bulunan gazın yüzeye çıkış hızıyla ilgili debi testleri yapıldığı ifade ediliyor. Doğal gaz rezervinin hesaplandığı Tuna-1 lokasyonunda üretimin birkaç yılı bulabileceği ifade ediliyor. Söz konusu arama noktası, Karadeniz’deki ilk sondaj noktası ancak son nokta olması beklenmiyor. Önümüzdeki süreçte Karadeniz’deki sondaj faaliyetlerinin birkaç ilave noktayla devam etmesi öngörülüyor. Karadeniz’deki doğal gaz arama faaliyetlerinde dikkat çeken bir başka noktanın ise Kırklareli’ne bağlı Kıyıköy açıkları olduğu öne sürülüyor.

Yerli enerji potansiyeli:

Türkiye’nin karasal alanlar ve sığ sularda da petrol ve doğal gaz tespit çalışmaları sürüyor. Bu kapsamda ham petrol üretimi 2019 itibarıyla 2,9 milyon tona çıkarken, doğal gaz üretimi de 483 milyon metreküpe ulaştı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın verilerine göre, 2019 sonu itibarıyla Türkiye’nin üretilebilir doğal gaz rezervleri 19 milyar metreküp civarında bulunuyor. Doğal gaz rezervlerinde Orta ve Doğu Trakya bölgesinde yapılan arama faaliyetleri öne çıkıyor. Türkiye’nin üretilebilir petrol rezervi de yaklaşık 1,4 milyon varil. Denizde petrol üretimi kapsamında son dönemde Alanya-1, Finike-1, Karpaz-1 gibi sığ deniz kuyuları devreye alınırken, öne çıkan bölgeler Şırnak, Batman, Nusaybin, Bismil, Adıyaman, Doğu Fırat, Diyarbakır oldu.

Türkiye’de şu ana kadar yurt içinde kara bölgelerinde yürütülen çalışmalar sonucunda Adıyaman, Çanakkale, Düzce, Edirne, İstanbul, Kırklareli ve Tekirdağ’da irili ufaklı doğal gaz rezervlerine ulaştı. Ancak bu 7 ilde üretilen piyasaya sürülen doğal gaz miktarının toplamı geçen yıl 37,8 milyon metreküp oldu. Bu miktar Türkiye’nin yıllık doğal gaz tüketiminin yaklaşık yüzde 0,63’üne denk geliyor. Geri kalan yüzde 99,37’lik pay ise ithal ediliyor.

Karadeniz’deki gaz hidrat kaynakları:

Karadeniz kıyılarımızda oldukça zengin gaz hidrat yatakları bulunduğu bilinmekteydi. Sadece Doğu Akdeniz’in hidrokarbon rezervlerinin bile Türkiye’nin 572 yıllık, Avrupa’nın ise 30 yıllık doğal gaz ihtiyacını karşılayabilecek sevide olduğu söylenmekteydi. Karadeniz’de ise 2012 yılında Romanya kıyıları açıklarında 40 milyar metreküp doğal gaz rezervi bulunmuştu. Türkiye de Karadeniz havzasından payına düşen gaz hidrat kaynaklarını çıkarabilmek için son 20 yıldır araştırmalarını sürdürmekteydi. Bu süre zarfında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) açık deniz sondajlarına harcadığı kaynağın 2,5 milyar dolar civarında olduğu bilinmektedir.

Türkiye’nin Karadeniz’deki ilk sismik araştırma faaliyetleri

 Türkiye’de 2000’li yılların başında Karadeniz havzasındaki gaz hidrat oluşumları ilk defa bir TÜBİTAK projesi vasıtasıyla araştırılmaya başlandı. Son 15 yıldır İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü’nden Prof. Dr. Günay Çiftçi liderliğinde bir ekip kendi bünyesindeki “Koca Pirireis” isimli araştırma gemisiyle bu çalışmaları aynı üniversitenin sismik laboratuvarı olan Seislab ile destekliyor, bilgi toplama ve analiz faaliyetlerini yürütüyor.

Türkiye’nin Karadeniz’deki deniz yetki alanları

Türkiye ve SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) Rusya’da, 23 Haziran 1978 tarihinde imzalanan “Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması” ile iki devletin Karadeniz’deki kıta sahanlığı sınırları hakkaniyet prensipleri temelinde tespit edilmiştir. Müteakiben, Sovyetler Birliği ile Romanya’nın 1984 ve 1986 yılları arasında Karadeniz’de MEB ilan etmeleri üzerine Türkiye’de 1986 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla Karadeniz’de MEB ilanı yapmıştır. Karadeniz’de Türkiye ve Sovyetler Birliği’nin daha önce 1978 yılında tespit edilen kıta sahanlığı sınırı, 1986 yılında MEB sınırı karşılıklı olarak kabul edilmiştir. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği bilindiği üzere 1991 yılında dağılmış ve bünyesinden bir sürü devlet ortaya çıkmıştır. Bu devletlerin bir kısmı da Karadeniz’de Türkiye’nin bitişik veya karşılıklı kıyılara sahip komşusu olmuştur. Türkiye’nin Sovyetler Birliği ile deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşması, bünyesinden doğan devletlerin “ardıl devlet” olması sebebiyle, hukuki geçerliliğini korumuştur. Örneğin Gürcistan, Rusya Federasyonu ve Ukrayna geçerliliğin sürdüğü devletlerdir. Takiben, 1997 yılında Türkiye ve Gürcistan, Tiflis’de imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Gürcistan Arasında Sınır Sözleşmesi”; Sovyetler Birliği döneminde Türkiye ile akdedilmiş 1973 Protokolü, 1978 Kıta Sahanlığı Sınırlandırması, 1986-1987 MEB antlaşmalarının her iki devlet için de geçerliliğini koruduğu kabul edilmiştir. Son olarak, 1997 yılında Bulgaristan ile de bir Münhasır Ekonomik Bölge Antlaşması yapan Türkiye, Karadeniz’deki deniz yetki alanlarını bugün haritalarda görüldüğü şekliyle, hakkaniyet prensipleri çerçevesinde, uluslararası hukuka riayet ederek tespit etmiştir.

Türkiye’nin yıllık doğal gaz rakamları

Türkiye’de doğal gaz tüketimi yıllara göre değişkenlik gösteriyor.

2019 doğal gaz tüketim miktarı:

46 milyar 835 milyon 429 bin metreküp.

2018 doğal gaz tüketim miktarı:

50 milyar metreküp.

2017 doğal gaz tüketim miktarı:

53 milyar 857 milyon 136 bin metreküp.

2016 doğal gaz tüketim miktarı:

49.5 milyar metreküp.

2015 doğal gaz tüketim miktarı:

47.9 milyar metreküp.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK) Ocak 2020 raporuna göre; Türkiye, doğal gaz ithalatına yılda 12-13 milyar dolar ödüyor. Yıllık 45-50 milyar metreküp arasındaki tüketimin tamamına yakınının dışarıdan alan Türkiye’nin bu alandaki açığı, yıldan yıla artan enerji ihtiyacına bağlı olarak artıyor. Türkiye, ithal ettiği doğal gazın 44,9 milyar metreküpünü iç piyasada tüketiyor, geri kalanını ise ihraç ediyor.

Hem boru hatları hem LNG tankeriyle ithalat yapılıyor

Değişik pazarlardan doğal gaz alan Türkiye, bu ithalatı hem boru hatları hem de LNG tankerleriyle yapıyor. Türkiye’nin geçen yıl ithal ettiği doğal gazın yüzde 83,7’sini BOTAŞ, geri kalanını ise özel sektör şirketleri yurt dışından aldı. Doğal gaz alımı yaptığımız ülkelerin başında yüzde 36,9 ile Rusya geliyor. Rusya’yı yüzde 15,7 ile Azerbaycan, yüzde 13,5 ile Cezayir, yüzde 11,7 ile İran, yüzde 7 ile Nijerya, yüzde 5,8 ile Katar, yüzde 3,2 ile ABD ve yüzde 3,1 ile Trinidad Tobago takip ediyor

Alternate Text
Aylık Türk Dünyası Raporu
Tarihte Bugün
Karikatür