Söyleşiler

Türkiye, Meselenin İnsani Yönüyle İlgilenmelidir Putin Hayranı Olduğu Sovyetler Birliği’nin Taktiğini Uyguluyor TÜRKMENLER, MUKAVEMET VE DİRENİŞ RUHUNU GÖSTERMELİDİR TÜRK MİLLETİ UYAN! DOĞU TÜRKİSTAN’DA SOYKIRIM VAR! İran Türklüğünün Esas Gayesi, Millî ve Siyâsî Kimliğimizin Yeniden İhyasıdır Olayların Sosyal, Siyasî ve Ekonomik Sebepleri Var ADI DEVLET OLSUN
Bütün Türkler dayanışma içinde olursak hepimiz güçlü oluruz

Bütün Türkler dayanışma içinde olursak hepimiz güçlü oluruz

Kırım Türklüğünün lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile 2014 yılında Kırım’da yaşanan işgâli, Türkiye’nin bu işgaldeki pozisyonunu ve bu işgale karşı tutumunu konuştuk.

2014 yılında Rus işgali esnasında ve daha sonraki süreçte Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Türk halkının tarihi ve vicdani sorumluluklarını yerine getirdiğini düşünüyor musunuz?

Türkiye bizim için çok acı olan olaylarda tarafsız kalmadı. İlk olarak Türkiye, Rusya tarafından gerçekleştirilen işgali tanımadı. Kırım, Ukrayna’nın parçasıdır. Ukrayna’nın bütünlüğünün taraftarıyız ama Türkiye, batılı ülkelerin Rusya’ya karşı uyguladığı yaptırımlara da katılmadı.

Rus askerleri Kırım’ı işgal ettiklerinden sonra ülkede bir referandum süreci yaşandı ve ben İstanbul’a gelip Tayyip Bey ile görüştüm. Kendisi ne yapılabileceğine dair bana sordu. Tayyip Bey’den 3 şey istedim. Birincisi, boğazların kapatılması ve Rus donanmasının geçmesine izin verilmemesiydi. İkincisi, Türkiye’nin Rusya’ya karşı gerçekleştirilen yaptırımlara katılmasıydı. Üçüncüsü, Türk gemileri Kırım’ı bloke etsin ve Rus gemileri gelip alamasın. İsteklerimin hepsine hayır cevabı aldım. Bana dediler ki “Montrö Antlaşmasına göre boğazları kapatamayız.” İkinci isteğime olan cevap da “Biz Avrupa Birliği üyesi değiliz bu yaptırımlara katılamayız. Aynı zamanda Ruslara mecburuz, ticari ilişkileri kesip atamıyoruz.” Üçüncü isteğime de “Gemilerin Kırım’ı bloke etmesi konusunda bizim tek başımıza bunu yapacak güzümüz yok. Biz NATO üyesiyiz, NATO böyle bir karar alırsa hemen geliriz” şeklinde cevap aldım. İşte durum bu.

Türkiye manevî ve pratik olarak bizlere destek verdi, vermeye de devam ediyor. Şimdi vatanlarını mecburî olarak terk edip Ukrayna’nın başka yerlerine göç eden insanlara konut sağlıyor, Kiev’de bulunan Kırım Tatar Millî Meclisi’nin çalışmalarına destek veriyor. Aynı zamanda TİKA üzerinden kültürel faaliyetler yaparak var olan kültürümüzü ayakta tutmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Yani biz, Türkiye’ye minnettarız. Maalesef şimdilerde Türk basınına bakıyorum da “Kırım sorunu, Kırım Tatarlarının oradaki ahvali” çok yansıtılmıyor, unutulmuş gibi duruyor. Tabii ki Türkiye’nin başka sorunları da var ama bizim için yani Kırım Tatarları için Türkiye çok önemlidir ve Kırım Tatarları Türkiye’den çok umutludur. Cumhurbaşkanı Erdoğan Moskova’ya gidip Putin ile tokalaştığı zaman bizim insanlarımız üzülüyor. Diyorlar ki “Bizim halkımıza karşı bu kadar hainlik yapan, o kadar kötülük yapan insanla nasıl varıp selamlaşır?” Bu duyguları yaşamakla birlikte Türkiye’yi de anlıyoruz tabii ki. Türkiye de durumuna ve imkânına göre davranıyor.

İşgal sonrası dönemde Türkiye’deki Türk Milliyetçilerinin bu işgâle karşı ortaya koydukları iradeyi yeterli buluyor musunuz?

Merhum Alparslan Türkeş zamanındaki Türk Milliyetçiliği hareketi başkaydı, şimdi biraz daha farklı. O zamanki Milliyetçi Hareket daha güçlüydü. Şimdi bölünme de yaşandı, MHP ve İyi Parti şeklinde bölündü. Milliyetçi hareket şimdilerde biraz daha zayıfladı ama sağolsunlar. Burada Ruslara karşı yürüyüşler olduğu zaman Türk Milliyetçileri katılıyor ya da tertip ediyorlar. Lakin Türk Milliyetçilerinin gündemine de Kırım konusu çok az yansıyor.

Sayın Kırımoğlu, Türkiye’deki genç Türk Milliyetçilerine ne söylemek istersiniz, vereceğiniz tavsiyeler nelerdir?

Eğer Türkler her beraber olursa tabii ki güçlü olurlar. Her Türk topluluğunun ayrı ayrı sorunları var ama bundan da gayrı, hep beraber olursak her topluluğun kendi sorunları da dahil olmak üzere kolayca hallolurdu. Dostluk, akrabalık böyle zor günlerde hissedilir. Bizim bu desteğe, dayanışmaya çok ihtiyacımız var. Bizim insanlarımız da bugünlerde, bizim zor günlerimizde bize kim destek veriyor diye bakıyor. Doğal olarak bundan sonraki davranışları da buna göre olacaktır.

Diğer Söyleşiler