Söyleşiler

Türkiye, Meselenin İnsani Yönüyle İlgilenmelidir Putin Hayranı Olduğu Sovyetler Birliği’nin Taktiğini Uyguluyor TÜRKMENLER, MUKAVEMET VE DİRENİŞ RUHUNU GÖSTERMELİDİR TÜRK MİLLETİ UYAN! DOĞU TÜRKİSTAN’DA SOYKIRIM VAR! İran Türklüğünün Esas Gayesi, Millî ve Siyâsî Kimliğimizin Yeniden İhyasıdır Olayların Sosyal, Siyasî ve Ekonomik Sebepleri Var ADI DEVLET OLSUN
Stepan Topal tek kelimeyle Bozkuttur

Stepan Topal tek kelimeyle Bozkuttur

TDAV Başkanı Prof. Dr. Közhan Yazgan ile geçtiğimiz hafta vefat eden Gagauz Türklerinin lideri Stepan Topal’ı ve mücadelesini konuştuk.

Geçtiğimiz hafta vefat eden Stepan Topal kimdir?

Stepan Topal tek kelimeyle bozkurttur. Türk dünyasının çok önemli bir lideridir. Türk dünyasının yetiştirdiği çok kıymetli bir evladıdır. Yok olmakta olan bir ulusun yok olmasını engellemiş, var olmasını sağlamıştır. O devirde yani Sovyetlerin dağıldığı dönemde Gagauz Cumhuriyetinin kurulmasını sağladı ki bunda bizim vakfın ve Turan Yazgan’ın da çok büyük yardımları oldu. Hatta bu devlet, ilan edildikten sonra Türkiye Cumhuriyeti ile birleşme kararı aldı fakat buradan yeterli desteği görmedi. Sonuçta Gagauz Türkleri bütün Türkiye’de tanındı ve Türkiye de onların davalarının arkasında durmaya başladı.

Stepan Topal’ın Gagauz Türklerinin milli kimliklerini korumaları ve haklarını kazanmaları noktasında ne gibi çalışmaları olmuştur?

Stepan Topal tamamen milli kültürüne sahip çıktı. Şöyle düşünün yetmiş sene Rus zulmü altında yok edilmeye çalışılan Türk kimliğini yok olmaktan kurtardı. Hali hazırda Gagauz Türkleri bunca esarete rağmen tarih boyunca özgürlüklerine çok düşkün bir toplum. Hiçbir zaman yok olmadılar hiçbir zaman asimile olmadılar. Topu topu 300-400 bin kişilik bir toplumdan bahsediyoruz fakat her zaman kimlikleri ve özgürlükleri için mücadele ettiler.

Stepan Topal halkını seven ve halkı tarafından epey sevilen bir liderdi. Kendisinin milli görüşlerinden dolayı Gagauz bölgesi üzerinde çeşitli oyunlar oynandı. Biliyorsunuz Rusya taraflı iktidarlar yönetmeye çalıştı. Bir başka problem ise Gagauzların yaşadıkları yerler o bölgeyle sınırlı değil; Ukrayna topraklarında, Rus topraklarında da Gagauzlar yaşıyor. Stepan Topal sadece Gagauz Elindeki insanlar için değil bu bölgelerdeki Gagauzlar için de büyük bir anlam ifade ediyor.

Gagauz Türklerinin şu an sosyal ve siyasi durumları ne vaziyettedir? Gagauz Eli’nden bilmeyenler için biraz bahsedebilir misiniz?

Gagauz Türkleri siyasi ve sosyal durumlarından önce ekonomik anlamda çok kötü durumdalar. Bu derece kötü ekonomik şartlardan dolayı eli ekmek tutabilecek Gagauzların çoğu yurt dışında çalışıyorlar. Bu sebeple siyasal bir mücadele yapamıyorlar. Aslında bu ekonomik şartlar bütün Moldova Cumhuriyeti için geçerli, ülkede çok ciddi bir fakirlik var. En büyük problem ise kültürlerinin daha doğrusu Gagauz Türkçesine sahip çıkılmaması. Her ne kadar köylerde konuşulsa dahi çocukların gençlerin bunu öğrenmemesi çok ciddi bir sorun. Bu problemi halletmek için anadilde eğitim yapılması gerekiyor. Şu an için kültürel anlamda en büyük eksiklikleri budur.

Bir baskıdan ziyade siyasal ve ekonomik şartlar gençleri bu yöne zorluyor. Aslında Moldova Cumhuriyetindekiler Ukrayna ve Rusya’daki Gagauzlara göre nispeten daha rahatlar bu konuda. Çünkü Moldova’da tanınan, alan sağlanan bir toplum statüsündeler şu an için.

Stepan Topal’ın ve Gagauz Türklerinin Türk Dünyası ve Türkiye ile ilişkileri nasıl olmuştur?

Şimdi Stepan Topal’ın attığı adımlar Türkiye’de ve Türk Dünyası’nda sevilmesini, sayılmasını beraberinde getirdi. Nereye gitsek beraber, Türk dünyasında, sevildi ve ilgi gördü oradaki insanlar tarafından. Kendisi başkanlığı bırakmasına rağmen halkı tarafından her zaman bir lider olarak görüldü. Kendisi gerçek anlamda bir lider, bir bozkurttu. Stepan Topal’ın verdiği mücadeleyi ondan sonra devam ettirecek birisi var mı yok mu derseniz muhakkak birisi çıkar zamanı gelince. Yapılması gereken ise eğitim ilişkilerimizi geliştirmektir. Biliyorsunuz Atatürk de zamanında iki yüz Gagauzu getirtip Türkiye’de eğitim görmelerini sağladı fakat İkinci Dünya Savaşı çıkması üzerine geri dönememişlerdi. Bunu Atatürk iki yerde denemiş, biri Gagauz diğeri de Uygur Türkleri. Hem Müslüman hem Hıristiyan Türkleri getirterek Türklük meselesini vurgulamıştır. Bizim de yapmamız gereken, Stepan Topal’ın yaptığı onca şeyden sonra, Gagauzlar ile eğitim ilişkilerimizi tesis edip bunu güçlendirmektir. Burada ufak bir nüfus var, dil ve diğer eğitimleri vermekten başka çaremiz yok. Hakikaten kendileri bu mevzulara meraklı bir millet zaten. Bizim de onlardan öğreneceklerimiz var: O kadar ufak bir nüfusun nasıl tarihlerini, kültürlerini, kimliklerini koruduklarına dair. Tarih boyunca etraflarındaki onca boğucu baskıya rağmen her zaman dimdik durmuşlardır. Hala, isimleri Ortodoks ismi olmasına rağmen, soyadları Türkçedir. Ki çoğu Türk toplumları hala soyadlarındaki Rusça ekleri atamadılar.

Stepan Topal ile Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı arasındaki ilişki nasıldı?

Stepan Topal’ın en büyük faaliyetlerinden birisi de ilk Gagauz bayrağıdır ki hani şu bozkurtlu bayrak. O bayrak da aslında burada, vakıfta tasarlandı ilk kez. Kurulan devletin temelleri de burada atıldı diyebiliriz. Turan Yazgan’ın çok büyük yardımları oldu Gagauzların bağımsızlık sürecinde. Zaten Türk dünyasında ve Türkiye’de Gagauzların tanınması TDAV’ın sayesinde oldu. O dönemde hızlı davranılmasaydı belki de o devlet kurulamayacaktı. İşin özü nasıl Kıbrıs’ı ayakta tutuyorsak, burayı da ayakta tutmalıyız. 300 bin nüfus, bu bizim için bir şey değil, gerekirse her türlü yardımı yapıp orayı dimdik ayakta tutmak zorundasın. Diğer Hıristiyan Türklere de sahip çıkmamız gerekiyor; Gagauzlar var, Çuvaşlar, Sekeller var bütün bu toplumlara bizim sahip çıkmamız gerekiyor. Stepan Topal ile Turan Hocamızın çok yakın münasebetleri oldu. Bu halk diğer cumhuriyetlere göre daha fakir bir halktı. Turan Yazgan da onlara çok fazla ilgi alaka gösterdi. Mesela Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı olarak bir milyon alfabe bastırmıştık o zaman. Çünkü ilk hedef; ‘Dilde, Fikirde, İşte Birlik’ ilkesine göre, Türkiye Türkçesini öğretmekti ve bu da Latin harfleriyle olacağı için bir milyon alfabe bastırıp, Vakfın kıt imkânlarına rağmen bunu Türk dünyasına ulaştırmıştık. Gagauz eline ise çok fazla göndermiştik. Gagauzların çok ihtiyacı olduğu için oradan otuz kırk kişilik öğretmen grupları getirip onlara Türkiye Türkçesi öğretmiştik. Zaten kendileri bu konuda oldukça istekli ve de şuurluydular. Hepsi Türk olduklarının şuurundaydı ve bunun gururuna taşıyorlardı. Türkiye Türkçesini öğrenen öğretmenler orada bunun yayılmasını sağladılar ki Gagauz Türkçesi bize çok yakın bir Türkçedir. Bu konuda daha hızlı öğrenme söz konusu oldu. Aynı zamanda vakıf olarak orada bir kültür merkezi kurduk. Yayın desteğimiz çok oldu onlara. Turan Hocamız onların Türkiye’de tanınması için çok uğraştı. Stepan Topal ile gelen heyeti bizzat kendisi eşlik ederek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yetkili makamlarıyla tek tek tanıştırdı ve onlara devlet tarafından da destek sağlanmasını temin etti. Kısıtlı imkânlarla vakıf olarak destek verdi ve aynı zamanda devlet nazarında da destek olunması için çok uğraştı. Devleti bu işe dâhil etmesi Turan Yazgan’ın büyük bir adımıdır. Sonra o bölgedeki sanatçıların Türkiye’ye açılmasına ön ayak oldu Turan Yazgan. Yine Stepan adında bir opera sanatçısını Türkiye’de Devlet Konservatuarı’na yerleştirdi ve bu şekilde de destekleri oldu. Pek çok akademisyeni getirtip burayla oranın arasındaki kültür birliğinin tesis edilmesi için çalışmalarda bulundu.

Çok sıcakkanlı, babacan bir insandı Stepan Topal Bey. Herkes ile baba kız, baba oğul ilişkisi kurardı. Burada bizimle kurduğu dostluk, muhabbet her zaman çok sıcak, çok farklı idi. Pek çok sıkıntı çekti kendisi bu yolda ama hep dik durdu. Gerçek bir dava adamıydı.

Biz Turan Yazgan Ödülleri’ni verirken, Stepan Topal ismi önerildiğinde biz gurur duyduk bu ödülü kendisine vermekten. Her sene yaptığımız Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi’ni iki sene önce orada, Gagauzlar ile beraber ortak kongre yaptık ve üç yüze yakın Türk bilim insanı ve aydınını oraya götürdük. Devletin de yapması gereken en azından başlangıç için oraya Türkçe öğretmeni göndermek. Mesela TürkSoy’un iyi faaliyetleri var orada ve bunların daha da yoğun hale getirilmesi gerekiyor. Bütün mesele dili korumak, yaşatmak çünkü dil öldü mü millet de ölmeye başlıyor.

Diğer Söyleşiler