Söyleşiler

Türkiye, Meselenin İnsani Yönüyle İlgilenmelidir Putin Hayranı Olduğu Sovyetler Birliği’nin Taktiğini Uyguluyor TÜRKMENLER, MUKAVEMET VE DİRENİŞ RUHUNU GÖSTERMELİDİR TÜRK MİLLETİ UYAN! DOĞU TÜRKİSTAN’DA SOYKIRIM VAR! İran Türklüğünün Esas Gayesi, Millî ve Siyâsî Kimliğimizin Yeniden İhyasıdır Olayların Sosyal, Siyasî ve Ekonomik Sebepleri Var ADI DEVLET OLSUN
Ermenistan askerî ve ekonomik olarak dışarıdan destekleniyor

Ermenistan askerî ve ekonomik olarak dışarıdan destekleniyor

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Toğrul İsmayıl ile Karabağ Harekâtı’ndaki son gelişmeleri konuştuk.

Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını geri almaya yönelik ilerleyişinde son durum nedir?

Azerbaycan başarılı operasyonlar yürüterek işgal edilmiş bölgelerin yaklaşık %30’unu geri almış vaziyettedir. Unutmamak gerekir ki Ermenistan, son 30 yıldır burada çok ciddi bir şekilde savunma hattı oluşturmuştur. Bölgede çok fazla mayınlı arazi bulunmaktadır. Özellikle coğrafi konum da engebeli olduğu ve Ermenilerin bu zamana kadar yaptıkları ciddi hazırlıklardan dolayı Azerbaycan ordusu az zayiatla daha fazla zarar vererek ihtiyatlı davranmaya çalışıyor.

Savaşta esas ilerleme Şuşa ve Laçın Koridoru yönünde diyebiliriz. Cumhurbaşkanı Aliyev son açıklamasında Şuşa’ya bir nefes kadar yakınız demişti. Şuşa oldukça stratejik öneme sahip bir bölgedir. Aynı zamanda Azerbaycan için manevî değere sahip bir bölge. Karabağ’ın kalbi, başkenti diyebiliriz Şuşa için. Azerbaycan ordusu Laçın-Şuşa yolunu almış vaziyette.

Askerî doktrin ve teknolojiler açısından Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki denge ne durumdadır?

Ermenistan son dönemlerde askerî doktrin değiştirip daha saldırgan bir politika takip etmeye başladı ve bu durum sıcak çatışmaların çıkmasının temelini oluşturdu. Ermenistan Başbakanı Paşinyan döneminde daha önce Minsk Grubu tarafından öngörülen birtakım anlaşmalar askıya alındı. Ermenistan uzun yıllar boyunca saldırı amaçlı bir politika yürüttü. Buna karşılık olarak Azerbaycan, ordu sistemini geliştirse de güvenlik açısından istikrarlı, savunmacı bir politika takip etti. Buradaki esas mesele işgal edilmiş bölgelerin toprak bütünlüğünün temin edilmesi idi. Azerbaycan uzun yıllardır bunu barışçıl yollarla çözmeye çalıştı fakat bir sonuç elde edilmedi. Ermenistan bu süreci tıkadı. Bu nedenle bu harekâtlar yürütülmekte.

Orduların yapısı ve şekli bakımından Azerbaycan ordusu sayı ve teknoloji itibari ile Ermenistan’a kıyasla çok daha üstün. Azerbaycan son yıllarda 21. Yüzyıl ordusu oluşturmaya çalışmış ve oluşturmuştur. Ermenistan ise nüfusunun az olmasına rağmen ister nüfusa göre ister silahlanma bakımından Ermenistan’ın militarist bir devlet olduğunu söyleyebiliriz.

Hatırlatmak gerekir ki Ermenistan’da Rus askerî üssü mevcut ve aynı zamanda 2017’de Rusya-Ermenistan ortak ordusu kurma yoluna gitmiştir. Azerbaycan ise herhangi bir ülkenin askerî üssünü barındırmıyor. Dengeli bir dış politika takip etmeye çalışıyor. Komşularla ikili ilişkilerde komşuların toprak bütünlüğüne saygı duyan ve bütünlüğü savunan bir devlettir.

Azerbaycan sadece ve sadece kendi toprakları içerisindeki işgal edilmiş arazilerini kurtarma yönünde bir operasyon yürütmektedir. Teknolojik olarak Azerbaycan ordusu son teknolojiye sahip. Ermenistan ordusu ise daha eski bir askeri teknolojiye sahip. Özellikle de Rusya tarafından hibe edilen eski silahlara sahip ama bu demek değildir ki Ermenistan’ın elindeki silahlar tehlikeli değil, elbette çok tehlikelidir. Özellikle Ermenistan bu silahları Ermenistan sivillere karşı kullanmaktadır. Ermenistan’ın savaş bölgesinde yaşamayan, sivil yerleşim bölgelerinde balistik füzeler ve misket bombalarını kullandığı bağımsız uluslararası kuruluşlarca da tespit edilmiştir.

Azerbaycan devletine başta Türkiye olmak üzere askerî ve diplomatik anlamda hangi ülkelerden, nasıl yardımlar gelmektedir ve bu yardımların Karabağ Harekâtı’na katkıları nelerdir?

Türkiye de dâhil olmak üzere gelen yardımların tümü manevî destektir. Son günlerde Türk Konseyi tarafından sivillere bir takım yardım malzemeleri gelmiştir. Azerbaycan ordusu yeterince askerî teçhizata sahiptir. Türkiye açık şekilde Azerbaycan’a manevî ve diplomatik destek vermektedir. Azerbaycan-Türkiye arasında bir stratejik iş birliği anlaşması bulunmakta. Bu anlaşmaya göre her iki ülke birbirine siyasi, ekonomik hatta askerî destek verebilir. Bütün bu ikili ilişkilerde gerçekleşen iş birliği de uluslararası hukukun tanıdığı iki bağımsız egemen devletin kendi arasında yapmış olduğu anlaşmalar çerçevesindedir. Azerbaycan sadece Türkiye’den değil aynı zamanda İsrail, Ukrayna ve Rusya’dan da silahlar satın almaktadır. İlham Aliyev, geçtiğimiz günlerde Rus yapımı silahların bir kısmının eskimiş olduğu ve bu savaşta işe yaramadığını ifade etmişti. Diğer bir taraftan Azerbaycan, ekonomik olarak da kendi ayakları üzerinde durabilecek bir güce sahiptir. Dolayısıyla ekonomik açıdan Azerbaycan’ın herhangi bir desteğe ihtiyacı yoktur. Askerî uzmanların hesaplarına göre günlük masraflar bu savaşta 50 milyon dolar civarındadır. Azerbaycan tabii ki bu masrafı kaldırabilecek güçtedir. Ermenistan’ın ise kapasitesi buna yeterli değildir. Bu nedenle operasyonların uzun sürmesi Ermenistan için ekonomik açıdan bir felaket olacaktır. Azerbaycan’ın ordusuna ayırdığı bütçe Ermenistan’ın devlet bütçesine denk sayılabilir. Ama görüyoruz ki Ermeni tarafı askerî ve ekonomik olarak dışarıdan destekleniyor.

Ermenistan’ın özellikle YPG, PKK gibi terör örgütlerinden ve başka yerlerden paralı asker topladığı söyleniyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ermenistan cumhurbaşkanı resmî olarak dışarıda olan herkese müracaatta bulundu. Dünyanın her yerinden gönüllüleri davet etti. Bu da tabi ki PKK gibi diğer terör örgütlerine bir çağrı niteliği taşımaktadır. Rus basını da savaş bölgesinde Fransa’dan ve diğer yerlerden gelen paralı askerlerin ve gönüllülerin cephede yer aldığını yazmaktadır. Daha önce de işgal edilmiş bölgelerde PKK’nın faaliyet gösterdiğine dair belgeler vardı. Ermenistan’ın da daha önce ister Kuzey Suriye’de ve diğer yerlerde Ermeni terör gruplarını desteklediği ve silah gönderdiğine dair bilgiler var. Son günlerde ateşkes sürecinde de Kuzey Irak’ın Süleymaniye kentinden Yunanistan’a ait uçakların Ermenistan tarafına aktif bir şekilde seferler yaptığı tespit edilmiştir. Savaş döneminde Kuzey Irak’tan Ermenistan’a kim, neler taşımaktadır? Bu da ciddi bir araştırma konusudur.

Arkasında belirli güçler olmasaydı bugün kesinlikle Ermenistan bir devlet olarak iflas etmişti. Bu kadar silah ve teçhizat hangi parayla, nereden geliyor? Ermenistan’ın dış borcu 8 milyar dolar civarında ve devlet bütçesi de kısıtlı. Ermenistan, savaşın ilk safhasında 2 milyar dolar değerinde silah ve teçhizat kaybetti. Bu silahlar Azerbaycan’ın işgal edilmiş bölgelerine nasıl getirildi? Rusya’nın S-300 hava savunma sistemi Azerbaycan tarafından imha edildi. Bu silahlar buralara nasıl getirildi? Tabi ki bunların cevapları tahmin edilse de ucu açık sorulardır.

Bir yandan kış yaklaşırken, özellikle dağlık bölgelerde oluşacak soğuk hava koşulları Azerbaycan ordusunun şanlı ilerleyişini nasıl etkileyecektir?

Soğuk ve karlı hava istenen operasyonları yavaşlatır ama bitirmez. Azerbaycan ordusu her türlü duruma karşı tam teçhizatlıdır. Azerbaycan, işgal edilmiş arazilerdeki Ermeni askeri birliklerinin ve terör gruplarının savunma hattını kırmış durumdadır. İlerleyen günlerde olumlu haberler alacağız. Bu haberler de savaşın gidişatının olumlu yönde değiştiğinin göstergesi olacaktır. Aslında Ermeni tarafının teslim olmaması Azerbaycan’ın işine yaramaktadır. Ermenistan’ın elindeki tüm askerî teçhizat Azerbaycan ordusu tarafından imha ediliyor. İlerleyen zamanda sınır bölgeleri de temizlendikten sonra Ermenistan tarafının herhangi bir saldırısı söz konusu olmaz. Bu savaş, kışa girildiğinde uzarsa politik açıdan Azerbaycan’a karşı belki siyasi baskı artabilir ama diğer açıdan Ermeni güçler askerî açıdan sıkıntı çekiyor ve bu sıkıntılar daha da artacaktır. Ablukaya alındıktan sonra ve anayollar kontrol edildikten sonra da yiyecek-içecek ve askeri mühimmat konusunda Ermeni tarafı ciddi sıkıntılar yaşayacaktır. Ermeni tarafının teslim olmaktan başka çaresi yok. Azerbaycan Cumhurbaşkanı da sürekli olarak söylüyor ki biz kalıcı barışa hazırız. Bunun da tek şartı işgalci güçlerin işgal edilmiş bölgelerden çekilmesidir.

Diğer Söyleşiler