Aylık Raporlar

...

Türk Dünyası Raporu Mayıs 2021

AZERBAYCANAzerbaycan bayrağı

Azerbaycan Gençlik ve Spor Bakanı Azad Rehimov hayatını kaybetti.

Azerbaycan Gençlik ve Spor Bakanı Azad Rehimov (57), tedavi gördüğü ABD'de hayatını kaybetti.

Azerbaycan Gençlik ve Spor Bakanlığı Basın Sözcüsü Samaya Mammadova, Rehimov'un akşam saatlerinde yaşamını kaybettiğini duyurdu.

Rehimov, Ocak 2021'de kanser tedavisi için ABD'ye gitmişti.

Azad Rehimov, 2006'da Gençlik ve Spor Bakanı olarak atanmıştı.

Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e güven mektubunu sundu.

Cumhurbaşkanı Aliyev, Büyükelçi Bağcı'yı kabul etti. Kabulde Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev ve Bakü Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Tuğgeneral İsmail Hakkı Köseali de yer aldı.

Bağcı kabulde, Cumhurbaşkanı Aliyev'e güven mektubunu takdim etti.

Aliyev, Bağcı'nın aslında kendi memleketine geldiğini ve burada kendisini evinde gibi hissedeceğinden emin olduğunu söyledi.

Türkiye ile Azerbaycan'ın dostluk ve kardeşliğinin bugün en üst seviyede olduğunu ve iki ülkenin her konuda birbirinin yanında olduğunu belirten Aliyev, "2. Karabağ Savaşı, Türkiye ve Azerbaycan'ın bir arada olduğunu tüm dünyaya bir kez daha gösterdi ve sevgili kardeşim Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın desteği bize moral verdi. Çünkü savaşın ilk saatlerinden itibaren Türkiye ve Cumhurbaşkanı bize manevi ve siyasi destek verdi. Bu manevi ve siyasi destek savaşın son gününe kadar sürdürüldü." dedi.

Aliyev, Azerbaycan'ın elde ettiği zaferin bölgede yeni bir gerçeklik yarattığını söyleyerek "Türkiye ve Azerbaycan bölgedeki olanaklarını artırdı, rolümüz ve etkimiz arttı ve artmaya devam edecek. Tüm ortak projelerimiz ve girişimlerimiz bölgede istikrar ve barışın sağlanmasında önemli rol oynamaktadır." ifadelerini kullandı.

Azerbaycan ile Türkiye ilişkilerinin temelinde halkların kardeşliği ve liderlerin siyasi iradesinin bulunduğunu vurgulayan Aliyev, "Türkiye ve Azerbaycan iki kardeş ülke olarak bundan sonra da tüm konularda birbirini destekleyecek, birbirinin yanında olacak, bölgede barışın tesisi için çabalarına devam edecektir. Görev süreniz boyunca bu ilişkileri daha da geliştirmek için her türlü çabayı göstereceğinizden eminim. Başarılar diliyorum ve vatanınız Azerbaycan'a hoş geldiniz diyorum." şeklinde konuştu.

Büyükelçi Bağcı, kabul için teşekkür ettiği Aliyev'e, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın selamlarını iletti.

Karabağ zaferi dolayısıyla tebriklerini ileten Bağcı, "Görev sürem boyunca ilişkilerimizi daha da geliştirmek ve ilerletmek için çaba göstereceğim." dedi.

Azerbaycan ordusu, Türk yapımı Bayraktar SİHA'larla tatbikat gerçekleştirdi.

Azerbaycan Savunma Bakanlığının paylaştığı görüntülerde, Bayraktar SİHA'ların hangardan çıkarılması, piste getirilmesi, görevlilerce kontrol ve yakıt ikmalinin yapılması yer aldı.

Tatbikat kapsamında havalanan SİHA'lar, temsili düşman hedeflerini tespit ederek imha etti.

Milli Savunma Bakanlığı Askeri Fabrika ve Tersane İşletme AŞ (ASFAT) tarafından üretilen 5 uzaktan kumandalı mayın temizleme aracı MEMATT daha Azerbaycan'a teslim edildi.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Bakanlık bağlısı ASFAT tarafından üretilen uzaktan kumandalı mayın temizleme aracı MEMATT'ın Azerbaycan'a ihracı sürüyor.

Bu kapsamda 5 araçtan oluşan ikinci parti teslimat da tamamlandı.

Böylece bugüne kadar Azerbaycan'a teslim edilen MEMATT aracı sayısı 7'ye ulaştı.

Aliyev, Ermenistan'ın sınır belirleme sürecini "uluslararasılaştırmaya" çalıştığını söyledi.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, sınır hattının belirleme sürecinde Ermenistan'ın sürece orantısız tepki gösterdiğini ve Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütüne başvurarak konuyu "uluslararasılaştırma" girişiminde bulunduğunu söyledi.

Azerbaycan Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'le telefonda görüştü.

Aliyev, Tokayev'i doğum günü dolayısıyla kutladı, başarılar ve esenlikler diledi.

Azerbaycan-Ermenistan sınırında yaşanan son olaylarla ilgili Kazakistanlı mevkidaşına bilgi veren Aliyev, "Şu anda sınır belirleme süreci devam ediyor. Ermenistan tarafı bu sürece orantısız tepki gösteriyor. Ermenistan'ın Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'ne başvurması, konuyu uluslararasılaştırma girişiminden başka bir şey değildir. Bu tamamen asılsızdır. Sınırda herhangi bir çatışma yaşanmamıştır, durum istikrarlıdır, müzakereler sürmektedir." ifadelerini kullandı.

Azerbaycan ordusu, Ermenistan işgalinden kurtarılan Laçın ve Kelbecer illerinde, Ermenistan ile sınırdaki bazı mevzilere yerleşmiş ve bu durum, iki ülke arasında gerginliğe neden olmuştu.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Azerbaycan ordusunun yerleştiği bazı bölgelerin Ermenistan toprağı olduğunu iddia ederek konuyla ilgili Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütüne başvurmuştu.

Altı Bağımsız Devletler Topluluğu ülkesi tarafından 7 Ekim 2002'de kurulan hükümetlerarası askeri ittifaka, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü adı verilmişti.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, "Umarız zamanı gelir ve Güney Kafkasya'daki aktif iş birliği ve entegrasyondan konuşuruz" dedi.

Aliyev, Uluslararası Nizami Gencevi Merkezinin düzenlediği "Güney Kafkasya: Bölgesel Kalkınma ve İşbirliği Perspektifleri" konulu webinara katıldı.

Dağlık Karabağ Savaşı sonrasında bölgedeki durum, Ermenistan'la ilişkilerin geleceği, Azerbaycan'ın planları konusunda konuşan Aliyev, farklı ülkelerden eski cumhurbaşkanları, başbakanlar ve bakanların yer aldığı katılımcıların sorularını yanıtladı.

Aliyev, savaşın bölgedeki durumu tamamen değiştirdiğini, dolayısıyla Güney Kafkasya için yeni yaklaşım ve yeni gündeme ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

İşgal döneminde Ermenistan'la hiçbir şekilde iş birliği yapmayacaklarını açıkça ifade ettiklerini hatırlatan Aliyev, "Şimdi geleceğe bakmalıyız. Azerbaycan, topraklarının 30 yıl işgal altında bulunmasına, o bölgelerdeki büyük ölçekli yıkıma rağmen entegre Güney Kafkasya'nın parçası olarak geleceğe bakmaya hazırdır. Umarız zamanı gelir ve Güney Kafkasya'daki aktif iş birliği ve entegrasyondan konuşuruz." dedi.

Aliyev, bölgede gerçekleştirilecek ulaşım projelerinden bahsederek, şunları söyledi:

"Zengezur koridorunun açılmasının ardından bölgedeki tüm ülkeler için yeni fırsatlar oluşacak. Azerbaycan, iş birliğine ve ortak gelecek planlamaya açıktır. İstesek de istemesek de biz komşuyuz, yan yana yaşamalıyız ve yeniden birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz. Kolay değil. Burada duygular var. Azerbaycan halkının kurtarılmış topraklara gidip tamamen yıkılan yerleri görünce neler hissettiklerini bir düşünün. Politikacılar, bölgede sürdürülebilir kalkınma, barış ve güvenliğin ancak karşılıklı faaliyet yoluyla sağlanabileceğini anlatmalılar."

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, İran Dışişleri Bakanı Zarif'i kabul etti.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Karabağ savaşı sonrasında oluşan yeni dönemde İran ve Azerbaycan'ın, tüm bölge ülkelerinin yararı için çabalarını koordine etmesi, bölgede uzun vadeli ve kalıcı bir barışın gelişmesine katkıda bulunması gerektiğini söyledi.

Aliyev, temaslarda bulunmak için Bakü'ye gelen İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'i kabul etti.

Kabulde konuşan Aliyev, İran ile Azerbaycan arasındaki ticaret hacminde artış olduğunu, salgına rağmen bu durumun olumlu seyrettiğini dile getirdi.

Aliyev, tüm alanlarda büyük ilerlemeler kaydettiklerini, Azerbaycan ile İran arasındaki ilişkilerin tarihteki en yüksek düzeyde olduğunu belirtti.

Dağlık Karabağ savaşı sonrasında bölgede yeni olanaklar oluştuğunu hatırlatan Aliyev, "Elbette iki kardeş ülke olarak İran ve Azerbaycan, tüm bölge ülkelerinin yararı için çabalarını koordine etmeli ve bölgede uzun vadeli ve kalıcı barışın gelişmesine katkıda bulunmalıdır. İran hükümetinin de aynı yaklaşımı paylaştığına eminim." dedi.

- "İran, barışın sağlanmasında yer almaya hazır"

Zarif, İran ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin düzeyinden memnuniyet duyduklarını söyledi.

Azerbaycan topraklarının işgalden kurtarılmasında Aliyev'in tarihi rol oynadığını vurgulayan Zarif, "Sizi kutluyoruz. Şimdi ise bölgeye barışın getirilmesinde tarihi bir rol oynayabilirsiniz. Ermenistan ile barışı sağlama arzunuzu ifade ettiğiniz için sizi takdir ediyoruz. Bu çok önemli ve İran, barışın sağlanmasının yanı sıra kurtarılan bölgelerin imarı ve yeniden kurulmasında yer almaya hazır." ifadesini kullandı.

Azerbaycan Milli Meclisi, Bosna Hersek'te Azerbaycan Büyükelçiliğinin açılması yönündeki kararı onayladı.

Milli Meclisin Genel Kurul toplantısında, "Bosna Hersek'te (Saraybosna) Azerbaycan Cumhuriyeti Büyükelçiliğinin Kurulması Hakkında Yasa Tasarısı" görüşülerek oy birliği ile kabul edildi.

Azerbaycan ile Bosna Hersek arasında ilişkiler 9 Şubat 1995'ta kuruldu.

Azerbaycan'ın Sırbistan Büyükelçiliği aynı zamanda Bosna Hersek'e akredite olarak faaliyet gösteriyor.

Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Ermenistan ordusunun ateşkesi ihlal ettiğini duyurdu.

Bakanlığın açıklamasında, Ermenistan ordusunun 24-26 Mayıs arasında Gegarkunik eyaletindeki mevzilerinden Azerbaycan ordusunun Kelbecer ve Gedebey illerindeki mevzilerine belirli aralıklara ateş açtığı bildirildi.

Ermenistan tarafının provokatif amaçlarla Şuşa etrafındaki Azerbaycan mevzilerine de ateş açtığı kaydedildi.

Azerbaycan ordusunun karşılık vermediği, can kaybının yaşanmadığı belirtildi.

Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Kelbecer bölgesinde sınırı geçerek ikmal yollarına mayın döşemeye çalışan 6 Ermenistan askerinin esir alındığını duyurdu.

Azerbaycan Savunma Bakanlığı, 27 Mayıs saat 03.00 sularında Kelbecer'in Yukarı Ayrım yerleşim yeri istikametinde, Azerbaycan ordusunun sınırda bulunan mevzilerine giden yolda Ermeni ordusuna ait keşif ve sabotaj grubunun mayın döşeme faaliyetleri yürüttüğünü tespit ettiklerini bildirildi.

Söz konusu gruba yönelik operasyonda 6 Ermeni askerinin kuşatılarak esir alındığı duyuruldu.

Sabah saatlerinde sınırda Ermenistan Silahlı kuvvetlerinin aralarında tankların da bulunduğu bir çok zırhlı aracının hareket halinde olduğu tespit edildiği ve silahlı kuvvetler tarafından alınan tedbirler neticesinde onların sınıra hareketlerinin engellendiği kaydedildi.

Azerbaycan Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ‘bölgede birliklerimiz tarafından kontrol sağlanmış durumda’ denildi.

Azerbaycan'dan Ermenistan'ın ihlaline tepki: Saldırgan tutumuna son vermeli

Ermenistan ordusu bir kez daha ateşkesi ihlal etti. Nahçıvan’da bulunan Azerbaycan askerlerine ateş açıldı, bir asker yaralandı. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı ihlale tepki gösterdi.

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Ermenistan’ın Nahçıvan’da bulunan Azerbaycan askerlerine yönelik ateşkes ihlali dolayısıyla bir açıklama yaptı.

Açıklamada, "Ermenistan saldırgan tutumuna son vermeli, sınırların dokunulmazlığına riayet etmeli ve bölgede durumu gerginleştiren teşebbüslerden uzak durmalı" denildi.

- Rusya-Ermenistan Savunma Bakanlarının görüşmesi

Rusya ve Ermenistan Savunma Bakanları da Karabağ konusunu görüştü. Görüşmede sınırdaki gerginlik ve sorunların değerlendirildiği açıklandı.

- Bir Azerbaycan askeri yaralandı

Azerbaycan Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre; Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nin Babek şehrinde Azerbaycan askerlerine Ermeni ordusu tarafından ateş açıldı.

Azerbaycan ordusunun Ermenistan'a ait insansız hava aracını (İHA) indirdiği açıklandı.

Azerbaycan Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, sınırdaki Kelbecer ili yönünde keşif uçuşu gerçekleştiren Ermenistan'a ait İHA'nın indirildiği belirtildi.

"Grifon-12" tipi İHA'nın vurulmadığı, özel teknik yöntemlerle indirildiği kaydedildi.


KAZAKİSTANKazakistan bayrağı

Türk firmaları tarafından Kazakistan'a geçen yıl 362,4 milyon dolar tutarında yatırım yapıldı.

Kazakistan Dışişleri Bakanlığınca "Kazakistan ve Türkiye’nin Yatırım İşbirliğinde Yeni Tarihi Dönem" başlığıyla yayımlanan rapora göre, Türk firmalarının Kazakistan'a yatırımı rekor seviyeye ulaştı.

Geçen yıl salgına rağmen Kazakistan'a 2019'a kıyasla yüzde 1,3 artışla 362,4 milyon dolar değerinde yatırım yapan Türk firmaları, ülkede son 30 yılın rekoruna imza attı.

Türkiye'nin, Kazakistan'a, bağımsızlığından bu yana yaptığı en çok yatırım yıllar 347,6 milyon dolarla 2007 ve 357,8 milyon dolarla 2019 olmuştu.

Söz konusu dönemde Türk sermayesiyle Türkistan, Kuzey Kazakistan, Jambıl, Pavlodar, Kostanay eyaletlerinin yanı sıra Nur Sultan, Almatı ve Çimkent şehirlerinde toplam değeri 190 milyon dolar olan 8 proje faaliyete geçirilirdi.

Yıl sonuna kadar 10 yatırım projesinin daha hayata geçirileceği Kazakistan'da 2023'te Türk sermayeli proje sayısının iki katına çıkarılması hedefleniyor.

Türkiye Ticaret Bakanlığının raporunda, son 4 yılda Türk şirketleri için en cazip ülkeler arasındaki konumunu 14 basamak yükselten Kazakistan'da halihazırda Yıldız Holding, Yıldırım Holding, YDA Holding, Abdi İbrahim, Aselsan, TAV Havalimanları Holding ve Ülker Holding gibi birçok Türk şirketinin yatırımı bulunuyor.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in kararıyla Kırgızistan’a insani yardım gönderileceği bildirildi.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Sözcüsü Berik Uali, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Tokayev’in, ülke halkı adına kardeş Kırgızistan’a insani yardım gönderme kararı aldığını bildirdi.

Açıklamada, kardeşlik, dostluk ve stratejik ortaklık ilkeleri çerçevesinde Kırgızistan’a yapılacak insani yardım kapsamında 10 bin ton un gönderileceği ve Kazakistan hükümetinin söz konusu yardımı yerine getirmek için çalışmalar başlattığı kaydedildi.

29 Nisan’da Kırgızistan-Tacikistan sınırında meydana gelen silahlı çatışma sonrası Kırgız mevkidaşı Sadır Caparov ile telefonda görüşen Tokayev, Kırgızistan’a insani yardımda bulunmaya hazır olduklarını ifade etmişti.

Kazakistan, Korona virüsü salgını dolayısıyla durumun kötüleştiği Hindistan'a tıbbi yardım gönderme kararı aldı.

Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Başbakan Askar Mamin'i kabul etti.

Tokayev görüşmede, hükümete Korona virüsü nedeniyle epidemiyolojik durumun kötüleştiği Hindistan'a yardımda bulunma talimatı verdi.

Kazakistan, Hindistan'a tıbbi yardım kapsamında 6 milyon tıbbi maske, 400 bin solunum cihazı, 50 bin koruma takımı, 105 yerli üretim akciğer ventilatörü gönderecek.

Kazakistan, Doğu Kudüs’teki ilgili taraflara Mescid-i Aksa’nın statükosuna saygı gösterilmesi çağrısı yaptı.

Kazakistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Doğu Kudüs’te şiddetin tırmanmasından endişe duyulduğu bildirildi.

Tüm ilgili tarafların mevcut durumun daha da kötüleşmesine yol açacak adımlardan uzak durmaları gerektiği belirtilen açıklamada, "Mescid-i Aksa çevresindeki kışkırtma eylemlerinden kaçınmaya ve statükoya saygı göstermeye çağırıyoruz." denildi.

Açıklamada, siyasi, dini ve cemaat liderlerinin kutsal ramazan ayında artan gerginliği azaltmak için her türlü çaba sarf edecekleri temennisine yer verilerek, “Kazakistan, Filistin-İsrail krizinin 'iki devletli çözüm' formülü ve Birleşmiş Milletlerin ilgili kararları temelinde yalnızca barışçıl yollarla çözüme kavuşmasını savunuyor.” ifadeleri kullanıldı.

Kazakistan Meclisi, Baykonur Uzay Üssü'nün Rusya'ya kira süresini 2050 yılına kadar uzatılmasını öngören yasa tasarısını onayladı.

Kazakistan Parlamentosunun alt kanadı olan Meclis'in haftalık genel oturumunda, Dijital Kalkınma ve Uzay Sanayisi Bakanı Bagdat Musin, 10 Aralık 1994'te Kazakistan ile Rusya hükümetleri arasında imzalanan Baykonur Uzay Üssü’nün kira sözleşmesinde bazı değişiklikleri öngören yasa tasarısını sundu.

Musin, milletvekillerine yaptığı açıklamada, Baykonur Uzay Üssü'nün 20 yılı aşkın süredir Rusya tarafından kiralandığını hatırlattı.

Rusya'dan Kazakistan'a her yıl üssün kullanımı için 115 milyon dolar tutarında ödeme yapıldığını kaydeden Musin, kiradan 27 yılda 3 milyar doları aşkın gelir elde edildiğini belirtti.

Meclis Başkanı Nurlan Nigmatulin de yeni yasa tasarısında uzay roketlerinin düşmesi durumunda ödenecek maddi hasar tazminatına ilişkin maddelerin Rus tarafıyla netleştirilmesi talimatını verdi.

Baykonur Uzay Üssü'nden "Soyuz-2" roketlerinin fırlatılmasının yanı sıra üssün Rusya'ya kira süresini 2050 yılına kadar uzatılmasını öngören yasa tasarısı Meclis milletvekillerince onaylanarak Senato’ya gönderildi.

1994'te yapılan sözleşmede Kazakistan, Baykonur Uzay Üssü'nü Rusya'ya 2025 yılına kadar kiraya vermişti.

Kazakistan'da Müslümanlar, bayram namazını kılmak için camilere akın etti.

Kazakistan'da bu yıl Korona virüsü salgını nedeniyle bayram namazının sadece cami avlularında kılınmasına izin verildi.

Başkent Nur Sultan'da yüzlerce Müslüman soğuk havaya rağmen sabahın erken saatlerinde ülkenin en büyük camisi olan Hazret Sultan Camisi’ne akın etti.

İlk önce Kazakistan Başmüftüsü Naurızbay Taganulı'nın vaazını dinleyen vatandaşlar, daha sonra sosyal mesafe ve maske kuralı kapsamında cami avlusunda saf tutarak bayram namazlarını kıldı.

Avluda yer bulamayan vatandaşların ise cami etrafında seccadeleri üzerinde namaz kıldıkları görüldü.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev de Ramazan Bayramı dolayısıyla tebrik mesajı yayımladı.

Tokayev mesajında, "Manevi yenilenmeyi ve temizlenmeyi temsil eden bu kutsal bayram, tüm İslam dünyası için çok önemlidir. Ramazan Bayramı, her insanın yüreğine umut getirir, insanların hayırlı işler yapmasına ilham verir. Dolayısıyla halkımızın birliğini ve toplumdaki dayanışmasını güçlendirmeye yardımcı olur." ifadelerine yer verdi.

Tokayev, ülkede tarımsal amaçlı kullanılan arazilerin yabancılara satılması ve kiralanmasını yasaklamayı öngören yasayı onayladı.

Cumhurbaşkanlığı Basın Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, Tokayev tarafından imzalanan yasa çerçevesinde, ülkede tarım arazilerin yabancıların satın almaları ve kiralamaları resmen yasaklandı.

Yeni yasaya göre, bundan sonra tarım alanları yabancılar, yabancı hisselerin bulunduğu yerel şirketler, uluslararası araştırma merkezlerinin yanı sıra ana vatanlarına dönen ancak halen ülke vatandaşlığına geçmeyen etnik Kazaklara satılmayacak ve kiraya verilmeyecek. Halihazırda arazileri kullanan yabancı vatandaşlar ve şirketlerin kira süreleri ise uzatılmayacak.

Kazakistan Tarım Bakanlığının yayımladığı son rapora göre, ülkede şu anda toplamda 93 bin hektar arazi yabancılar tarafından kiralanıyor.

2016’da Kazakistan genelinde yapılan halk protestolarından sonra ülkenin o dönem Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, 2021’in aralık ayına kadar tarım arazilerinin yabancılara kiraya verilmesine yönelik yasa normlarına moratoryum getirmişti.

12 Mart 2021’de Cumhurbaşkanı Tokayev de Anayasa’da kendisine verilen yetkiler kapsamında, Parlamento’ya söz konusu alanda yasa tasarısını sunmuştu.

14 Nisan 2021’de ise Tokayev’in sunduğu ülkede tarım arazilerinin yabancılara satılmasını ve kiraya verilmesini tamamen yasaklayan yasa tasarısı Parlamento’da onaylanmıştı.

Hazar Denizi’nde Kazakistan Deniz Kuvvetleri ve Rus Donanmasına ait Hazar Filosu askerleri ortak tatbikat düzenledi.

Kazakistan Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, ortak tatbikatın Hazar’ın kuzey kesiminde yer alan ekonomik faaliyet unsurlarının korunması başlığıyla düzenlendiği bildirildi.

Açıklamada, tatbikatta Kazak tarafından 5 savaş gemisi ile cephe uçakları, Rus tarafından ise roket, mayın tarama ve araştırma gemileri ile kurtarma römorkörlerinin yer aldığı aktarıldı.

Tatbikat sırasında, iki ülkenin deniz askerlerinin Hazar Denizi’nin Kazakistan ve Rusya sularında bulunan sahalarında savaş eğitimi görevlerini yerine getireceği kaydedilen açıklamada, "Özellikle, ekonomik faaliyet unsurlarının korunması için görevler belirlenecek, yeni savaş yöntemleri incelenecektir." ifadesi kullanıldı.

Kazakistan, geçen yıl doğal uranyum satışından 1 milyar 371 milyon dolar elde etti.

Kazakistan'ın Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Ulusal Nükleer Şirketi Kazatomprom'un Yönetim Kurulu Başkanı Galımcan Pirmatov'u kabul etti.

Pirmatov, görüşmede, şirketin 2020'deki faaliyetlerine ilişkin sunduğu raporunda, Kazatomprom'un dünyada en büyük doğal uranyum satıcısı konumunu koruduğunu, nükleer sektöründe güvenilir ortak ve yakıt tedarikçisi statüsünü güçlendirdiğini söyledi.

Korona virüsü salgınına rağmen şirketin tüm hedeflere ulaştığını kaydeden Pirmatov, "Söz konusu dönemde, uranyum satışından toplam gelir 587,5 milyar tenge (1 milyar 371 milyon dolar), net kar ise 221 milyar tenge (520 milyon dolar) olarak gerçekleşti." dedi.

Pirmatov, bu yıl yaklaşık 22 bin 800 ton doğal uranyum üretilmeyi planladıklarını bildirdi.

Geçen yıl ülkede uranyum üretim hacmi 19,5 bin ton olmuştu.

Doğal uranyum üretiminde dünyada ilk sırada yer alan Kazakistan’da 26 uranyum yatağı bulunuyor.


ÖZBEKİSTANÖzbekistan bayrağı - Vikipedi

Özbekistan, Korona virüsü salgınından en fazla etkilenen ülkelerden Hindistan'a tıbbi malzemelerden oluşan yardım gönderdi.

Özbekistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in talimatı doğrultusunda günlük Korona virüsü vaka sayısının 400 bini geçtiği Hindistan’a tıbbi cihaz, malzeme ve ilaçlardan oluşan insani yardım ulaştırıldı.

Yardım malzemeleri, Özbekistan’ın Delhi Büyükelçisi Dilşad Ahadov tarafından Hindistan Kızıl Haç Derneği ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerine teslim edildi.

Yardımı teslim alan Hindistan Dışişleri Bakanlığı Avrasya Daire Başkan Yardımcısı Bandaru Vilsonbabu, Hindistan'daki mevcut sıhhi ve epidemiyolojik durumun kötüye gittiği bir dönemde Özbekistan yönetiminin ülkeye insani yardım göndermesinin iki ülke arasındaki dostluk ve ortaklık ilişkilerinin bir göstergesi olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Özbekistan Başbakan Yardımcısı Serdar Umurzakov ile telefonda görüştü.

Görüşmede iki ülke arasında ekonomi, ticaret, madencilik, ulaştırma ve taşımacılık, turizm, sivil havacılık ve terörle mücadele alanlarında yapılan çalışmalar ile olası iş birliklerine yönelik atılacak adımlar ele alındı.

Görüşmede ayrıca, Karma Ekonomik Komisyon (KEK) toplantısının yapılma zamanı ve KEK gündemindeki konular değerlendirildi.

Oktay, Başbakan Yardımcısı Umurzakov'un ve tüm Özbekistan halkının Ramazan Bayramı'nı da kutlayarak, en kısa zamanda görüşme temennisinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Türkiye-Özbekistan ilişkilerinin ele alındığı görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev karşılıklı olarak Ramazan Bayramı tebriğinde bulundu.

Erdoğan, gün içinde Rusya Devlet Başkanı Putin ve Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun ile görüşmüş, Filistin'deki son gelişmeleri ele almıştı.

Özbekistan'da Ramazan Bayramı dolayısıyla 100 mahkum affedildi.

Özbekistan Cumhurbaşkanlığı Basın Ofisinden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Ramazan Bayramı dolayısıyla "işledikleri suçtan pişman olan ve düzelme yoluna giren mahkumların" affedilmesine ilişkin kararnameyi imzaladı.

Kararnameye göre, toplam 100 mahkûmun yararlanacağı af çerçevesinde 46 mahkum salıverilecek, 54 mahkumun ise ceza süreleri kısaltılacak.

Özbekistan’da Müslümanlar, Ramazan Bayramı namazını kılmak için camilere akın etti.

Ramazan Bayramı dolayısıyla 4 gün resmî tatil ilan edilen Özbekistan'da, sabah erken saatlerde ülkedeki tüm cami ve mescitlerde bayram namazı kılındı.

Başkent Taşkent'te binlerce kişi bayram namazı için camileri doldurdu. Müslümanlar, camilerde yer kalmayınca cami bahçelerinde namaz kıldı. Camilerin bulunduğu cadde ve sokaklar trafiğe kapatıldı.

"Osman Mushafı" olarak bilinen ve üzerine Hazreti Osman'ın kanının aktığı ceylan derisine yazılan Kur'an-ı Kerim'in muhafaza edildiği Taşkent'teki Hazret İmam Külliyesi'ndeki bayram namazı hutbesini, Özbekistan Müslümanları Dini İdaresi Başkanı Osmanhan Alimov okudu. Namazın ardından ülkenin kalkınması, refahı, huzuru, tüm dünyada barış ve istikrarın tesisi için dua edildi.

Öte yandan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Ramazan Bayramı dolayısıyla tebrik mesajı yayımladı.

Mirziyoyev, mesajında, ülkesindeki tüm Müslümanların Ramazan Bayramı'nı kutlayarak, ülkesinin de yaklaşık bir yıldan bu yana Korona virüsü salgınıyla ilgili zorlu sınav verdiğini belirtti.

Günümüzde ülkede halkla diyalog, insan hak ve menfaatlerinin sağlanması, vicdan özgürlüğünün temin edilmesine yönelik büyük çaplı reformlar ve köklü değişimlerin yapıldığına dikkati çeken Mirziyoyev, geniş kapsamlı bu çalışmaların, yeni bir Özbekistan'ı inşa etme, ülkede üçüncü Rönesans'ın temellerini atma, ülkenin kalkınması ve refahını amaçladığını aktardı.

Mirziyoyev, ayrıca ülke tarihinde ilk kez çok ciltli İslam Ansiklopedisi'nin yayımlandığını anımsatarak, bunun kutsal İslam dininin gerçek anlam ve içeriğinin halk arasında anlatılmasında önemli bir adım olduğunu dile getirdi.

Dünya Bankası, "Mezarı Şerif-Kabil-Peşaver" demir yolu inşaatı projesinin hayata geçirilmesine destek sağlayacak.

Özbekistan Yatırım ve Dış Ticaret Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Başbakan Yardımcısı, Yatırım ve Dış Ticaret Bakanı Sardor Umurzakov, ülkede temaslarını sürdüren Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya Bölgesinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Anna Bjerde ile bir araya gelerek taraflar arasındaki iş birliği konularını ele aldı.

Bölgesel entegrasyon ve Afganistan’ın yeniden kalkınmasına yönelik görüşmede değerlendirmede bulunan Bjerde, bankanın "Mezarı Şerif-Kabil-Peşaver" demir yolu inşaatı projesinin hayata geçirilmesi için mali destek sağlamaya hazır olduğunu belirtti.

Bjerde, diğer uluslararası finans kuruluşlarının da bu projede yer alması için gayret gösterecek olan bankanın ayrıca projeyle ilgili saha çalışmalarını finanse etmek ve projenin ön fizibilite çalışmalarının geliştirilmesi için teknik yardım sağlamak istediğini kaydetti.

Şubat ayında Taşkent'te, Özbekistan Başbakan Yardımcısı, Yatırım ve Dış Ticaret Bakanı Sardar Umrzakov, Afganistan Dışişleri Bakanı Muhammed Hanif Atmar ve Pakistan Başbakanı'nın ticaret, sanayi ve yatırımlardan sorumlu danışmanı Abdul Rezzak Davud'un katılımıyla gerçekleştirilen Özbekistan-Afganistan-Pakistan Üçlü Çalışma Grubu'nun ilk toplantısında, "Mezarı Şerif-Kabil-Peşaver" demir yolunun inşasını öngören yol haritası kabul edilmişti.

Özbekistan, Afganistan ve Pakistan’ın ilkbaharda demir yoluyla ilgili saha çalışmalarına başlaması, ardından demir yolu inşaatı için projenin ve finansman mekanizmalarının ön fizibilite çalışmalarını yapması kararlaştırılmıştı.

Özbek yetkililer, Orta Asya ülkelerinin limanlara en kısa erişiminin Afganistan ve Pakistan üzerinden olacağına dikkati çekerek, demir yolunun faaliyete geçmesiyle Avrupa ve Güney Asya ülkelerinin Orta Asya üzerinden transit taşımacılığında zaman kaybı ve maliyetinin önemli ölçüde azalacağının altını çizmişlerdi.

Aralık 2018'de Taşkent'te, söz konusu demir yolu inşaatı için taraflar arasında ortak çalışma grubu ve mali konsorsiyum oluşturulmasına ilişkin protokol imzalanmıştı.

Özbekistan'ın dış ticaret hacmi, bu yılın ilk 4 ayında 10 milyar 322,4 milyon dolar oldu.

Özbekistan Devlet İstatistik Komitesi'nden yapılan açıklamaya göre, Ocak-Nisan 2021 döneminde 156 ülke ile ticari ilişkiler kuran Özbekistan'ın, dış ticaret hacmi geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,5 azalarak 10 milyar 322,4 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.

Yılın ilk 4 ayında ülkenin ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,1 düşerek 3 milyar 482 milyon dolar, ithalatı da yüzde 7 artışla 6 milyar 840,4 milyon dolar oldu. Bu dönemde ülkenin dış ticaret açığı ise 3 milyar 358,4 milyon dolar olarak belirlendi.

Söz konusu dönemde Özbekistan'ın en fazla ticaret yaptığı ülkeler arasında 2 milyar 118 milyon dolarla Çin ilk sırada yer alırken, Çin'i, 1 milyar 835,5 milyon dolarla Rusya, 1 milyar 213,8 milyon dolarla Kazakistan, 956,2 milyon dolarla Türkiye ve 495,1 milyon dolarla Güney Kore takip etti.

Ocak-Nisan 2020'de 598 milyon dolar olan Özbekistan-Türkiye dış ticaret hacmi, bu yılın aynı döneminde yüzde 59,8 artarak 956 milyon dolara ulaştı. İlk 4 ayda Özbekistan'ın Türkiye'ye ihracatı yüzde 65,2 artarak 528,5 milyon dolar, Türkiye'den ithalatı da yüzde 53,7 artışla 427,7 milyon dolar oldu. Söz konusu dönemde 2 ülke arasındaki dış ticaret fazlası da 100,8 milyon dolar olarak hesaplandı.

Özbekistan'ın dış ticaretinde geçen yıl yüzde 5,8 pay ile 5'inci sırada yer alan Türkiye, bu yılın ilk 4 ayında ise Çin, Rusya ve Kazakistan'ın ardından yüzde 9,3 pay ile 4'üncü sıraya yükseldi.

Özbekistan'ın tekstil ürünleri ihracatı, bu yılın ilk 4 ayında 864,8 milyon dolar oldu.

Özbekistan Tekstil Sanayi Birliği verilerine göre, Ocak-Nisan 2021'de ülkenin tekstil ürünleri ihracatı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 64,1 arttı.

Özbekistan'ın Ocak-Nisan 2020'de 526,9 milyon dolar olan tekstil ürünleri ihracatı, bu yılın aynı döneminde 864,8 milyon dolara yükseldi.

İlk 4 ayda Özbekistan, 55 ülkeye tekstil ürünleri ihraç etti. En fazla tekstil ürünü ihraç edilen ülke 284,6 milyon dolarla Rusya olurken, Rusya'yı, 217 milyon dolarla Çin, 112 milyon dolarla Kırgızistan, 103,5 milyon dolarla Türkiye, 20,2 milyon dolarla Polonya ve 15,4 milyon dolarla Pakistan takip etti.

Söz konusu dönemde tekstil ürünleri ihracatı, Özbekistan'ın toplam ihracatının yüzde 24,8'ini oluşturdu.

Özbekistan'ın tekstil ürünleri ihracatı, geçen yıl yüzde 18,1 artışla 1 milyar 922,2 milyon dolar olmuştu.

Dünyanın önde gelen pamuk üreticilerinden Özbekistan, 2020'den itibaren pamuk ihracatını tamamen durdurmuştu. Özbekistan, ürettiği pamuğun tamamını ülkedeki fabrikalarda işlemeyi ve tekstil ürünleri ihracatını 2025'te 8 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor.


KIRGIZİSTANKırgızistan bayrağı

Kırgızistan'da 1 Mayıs’tan itibaren iki gün sürecek yas ilan edildi.

Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Kırgızistan-Tacikistan sınırında 29 Nisan'da yaşanan çatışmada ölenlerin anısına iki günlük ulusal yas ilan etti.

Kırgızistan Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Caparov'un, çatışmada ölenlerin anısına 1-2 Mayıs tarihlerini ulusal yas ilan edilmesine ilişkin kararı onayladığı belirtildi.

Kırgızistan-Tacikistan sınırındaki su dağıtım şebekesini kontrol etme nedeniyle önceki gün meydana gelen silahlı çatışmada Kırgız tarafında ölü sayısı 31, yaralı sayısı 134 olarak açıklanmıştı.

Acil Durumlar Bakanlığı, Kırgızistan tarafında 21 ev, 10 benzin istasyonu, bir okul, 2 kafe, 8 bakkal, bir sınır karakolu, bir yangın kurtarma karakolunda yangın çıktığını bildirmişti.

Kırgızistan ile Tacikistan arasındaki tartışmalı sınır bölgesinde çıkan çatışmanın ardından, Kırgızistan'ın Batken şehrinde gerçekleştirilen toplantıdan "ateşkes" kararı çıktı.

Kırgızistan Milli Güvenlik Devlet Komitesi Başkanı Kamçıbek Taşiyev ve Tacikistan Milli Güvenlik Devlet Komitesi Başkanı Saymumin Yatimov'un Kırgızistan'ın Batken şehrinde gerçekleştirdikleri toplantıdan "ateşkes" kararı çıktı.

Kırgızistan-Tacikistan sınırındaki su dağıtım şebekesini kontrol etme nedeniyle 29 Nisan’da meydana gelen silahlı çatışmanın ardından hükümetler arası sınır belirleme komisyon toplantılarına başkanlık eden iki ülkenin istihbarat başkanları Batken şehrinde bir araya geldi.

- "Tamamen ateşkes konusunda uzlaştık, askerler kışlalara geri çekilecek"

Taşiyev, toplantının ardından yaptığı açıklamada, hükümetler arası sınır belirleme komisyon toplantısında dört maddeden oluşan bir protokolün kabul edildiğini belirtti.

Kırgızistan ve Tacikistan halklarının çok zor bir kriz döneminden geçtiğini dile getiren Taşiyev, "Ateşkesin tamamen sağlanması ve askerlerin kışlalara geri dönmesi" konusunda uzlaştıklarını aktardı.

Taşiyev, "İki ülke olarak trajedi yaşadık. Bu dönemde bir arada görüşmek bizim için çok zordu. Ancak yine de devlet başkanlarımızın talimatları üzerine bir toplantı yaptık ve bu toplantıda, ateşkesin yanı sıra sınırın yakınında bulunan askerlerin daimi konuşlandıkları yerlerine çekilmesi konusunda bir anlaşmaya vardık." ifadesini kullandı.

Protokolde belirtilen kararların uygulanacağını umduğunu söyleyen Taşiyev, "Özellikle sınır bölgelerinde bugünden itibaren değerli komşularımızın ve Allah'ın izniyle bizim çabalarımızla ülkelerimizde istikrar ve barış olacaktır." dedi.

- "Bu trajedi bir daha asla yaşanmamalıdır"

Yatimov ise bugün tüm sorun ve anlaşmazlıklara çözüm bulmak için bir araya geldiklerini belirterek, "Cumhurbaşkanlarımızın talimatları üzerine bir araya geldiğimiz toplantı verimli geçti. Kırgız ve Tacik topraklarında barış ve istikrarın sağlanması konusunda temel anlaşmalara varıldı." diye konuştu.

Başarı sağlanabileceğini inandığını kaydeden Yatimov, "Tüm sorunları bir an önce çözeceğiz ve halklarımız her zamanki gibi dostluk ve karşılıklı anlayış içinde yaşayacak ve bölgede istikrar sağlanacaktır. Sınır bölgelerinde yaşanan bu trajedi bir daha asla yaşanmamalıdır." ifadelerini kullandı.

Yatimov, halkların birbirine çok yakın olduğunu vurgulayarak, "Politikacılar tüm sorunları yasal olarak çözmeli ve halklarına geleneksel bir dünyada dostluk içinde yaşama fırsatı vermelidir." dedi.

- Bölgedeki karayolu trafiğe açıldı

Yerel haber kaynaklarında yer alan habere göre, iki ülke emniyet yetkililerin yaptığı görüşmelerin sonucunda sınır bölgesindeki karayolu trafiğe açıldı.

Böylece, Batken bölgesindeki Batken-İsfana şehirler arası yolunun trafiğe açıldığı ve araçların sorunsuz hareket ettiği aktarıldı.

- Başkent Bişkek'te protesto

Batken bölgesindeki çatışmaları protesto etmek için Başbakanlık binası önünde toplanan kalabalık, kendilerinin silah altına alınmasını ve bölgeye gönderilmesi talebinde bulundu.

Kırgızistan Cumhurbaşkanlığı Güvenlik Konseyi Sekretaryası, vatandaşların silah altına alınmasının mümkün olmadığını açıkladı.

- Kırgızistan-Tacikistan sınırındaki çatışma

Kırgızistan-Tacikistan sınırında bulunan Golovnoy adlı su dağıtım şebekesini kontrol etme konusunda 28 Nisan’da yaşanan gerginlik, 29 Nisan’da iki ülke halkının birbirini taşlamasıyla devam etmiş, iki ülke sınır birliklerinin devreye girmesiyle çatışmaya dönüşmüştü.

Yaklaşık 10 saat süren çatışmalarda 31 Kırgız vatandaşı hayatını kaybetmiş, 134 kişi ise yaralanmıştı.

Tacikistan tarafında ise 8 Tacik vatandaşı yaşamını yitirmiş, 90’dan fazla kişi yaralanmıştı.

Kırgızistan, AGİT'ten Kırgızistan-Tacikistan sınırındaki çatışmadan etkilenenler için destek istedi.

Kırgızistan Dışişleri Bakanı Ruslan Kazakbayev, 29 Nisan'da Kırgızistan-Tacikistan sınırındaki çatışmadan etkilenen evlerin imarı ve burada yaşayanlar için Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatından (AGİT) yardım istedi.

Kırgızistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Dışişleri Bakanı Kazakbayev, video konferans yoluyla görüşme yaptığı AGİT Dönem Başkanı ve İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde ile Kırgızistan-Tacikistan sınırındaki son duruma ilişkin görüş alışverişinde bulundu.

Kazakbayev, çatışma bölgesinden 27 binden fazla vatandaşın evlerini terk ettiğini belirtti.

Bölgedeki insani durumun ağır olduğuna dikkati çeken Kazakbayev, çatışmadan etkilenen evlerin, kamu kurumların imarı ve bölgeden tahliye edilenler için yardım talebinde bulundu.

Sivil halk da dahil olmak üzere her iki tarafta da kayıpların olduğunun üzüntüyle karşılandığını vurgulayan Kazakbayev, Kırgızistan'da Batken bölgesinin Kırgız-Tacik sınırında silahlı çatışmada ölenlerin anısına 1-2 Mayıs'ta "ulusal yas" ilan edildiğini anlattı.

Linde de Kırgızistan ile Tacikistan arasında varılan anlaşmalara harfiyen uymanın önemine işaret ederek, sınır anlaşmazlıklarının ve çatışma sonrası yeniden yapılanmanın çözümüne yardımcı olmaya hazır olduklarını dile getirdi.

Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Kırgız-Tacik sınırında yaşanan çatışmadan dolayı evlerini terk eden 27 binden fazla vatandaşa "evlerinize dönün" çağrısı yaptı.

Cumhurbaşkanı Caparov, Kırgızistan-Tacikistan arasında 1 Mayıs'ta yapılan "ateşkesin ardından bugün halka hitap etti.

Kırgız-Tacik sınırında yaşanan çatışmadan dolayı evlerini terk eden 27 binden fazla vatandaş bulunduğuna işaret eden Caparov, "Her aileyi ikametine dönmeye çağırıyorum. Provokasyonlara uymayın." dedi.

Caparov, olaylar sonucunda hasar gören ve yakılan evlerin devlet tarafından onarılacağı sözünü verdi.

Öte yandan yetkililer, bölgede durumun kontrol altında olduğunu bildirdi.

Golovnoy adlı su dağıtım şebekesini kontrol etme nedeniyle 28 Nisan'da yaşanan çatışmada her iki tarafta 49 kişi yaşamını yitirmiş, 260'tan fazla kişi yaralanmıştı.

Bölgede 27 binden fazla Kırgızistan vatandaşı, evlerini terk etmişti.

Türkiye'nin Bişkek Büyükelçisi Ahmet Sadık Doğan, güven mektubunu Kırgızistan Dışişleri Bakanı Ruslan Kazakbayev'e sundu.

Dışişleri Bakanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Dışişleri Bakanı Kazakbayev, Türkiye'nin yeni Bişkek Büyükelçisi Doğan'ı kabul etti.

Kabulde Doğan, Kazakbayev'e güven mektubunun bir örneğini takdim etti.

Görüşmede Kazakbayev ve Doğan, ikili stratejik iş birliği konuları, orta ve uzun vadeli öncelikli iş birliği alanları konusunda görüş alışverişinde bulundu.

Kazakbayev, kardeş Türkiye Cumhuriyeti ile kurulan stratejik iş birliğinin kapsamlı gelişmesine büyük ilgi gösterdiklerini vurguladı.

Ayrıca Kazakbayev, yeni Büyükelçinin karşılıklı ilgi alanlara ilişkin ikili iş birliğinin daha da geliştirilmesi için bir itici güç olacağına inancını vurguladı.

Bakan, Doğan'a geçen hafta silahlı çatışmaların gerçekleştiği Kırgızistan-Tacikistan sınırındaki olayların yanı sıra iki ülke arasında varılan anlaşmalar hakkında detaylı bilgi verdi.

Doğan da Kırgızistan-Tacikistan sınırında 28-29 Nisan'da meydana gelen ve can kaybıyla sonuçlanan olaylar nedeniyle Kırgız halkına en derin taziyelerini iletti ve yaralılara acil şifa diledi.

Büyükelçi, Türk tarafının siyasi, ticari, ekonomik, kültürel ve insani alanlarda aktif iş birliğini daha da geliştirmeye olan yoğun ilgisini teyit etti.

Doğan, Kırgızistan'ın sosyal ve ekonomik kalkınması için her türlü desteği verme konusundaki kararlığını ve çatışmadan etkilenen bölgenin altyapısını eski haline getirmeye hazır olduklarını ifade etti.

Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, "parlamenter sistem"den "Cumhurbaşkanlığı sistemine" geçişi öngören yeni anayasayı onayladı.

Kırgızistan Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Çaparov, 11 Nisan'da referandumla kabul edilen yeni anayasanın yürürlüğe girmesini öngören kanunu yürütme, yargı ve yasama organların temsilcilerinin katıldığı törende imzaladı.

Yeni anayasanın yürürlüğe girmesiyle Kırgızistan, 2010'dan bu yana uygulanan "parlamenter sistem"den vazgeçerek "Cumhurbaşkanlığı sistemi"ne geçti.

Yeni sistemde, bakanlar, üst düzey kamu görevlileri ve valiler cumhurbaşkanı tarafından atanacak.

Ülkede ayrıca tavsiye niteliğinde kararlar alacak "Halk Kurultayı" adlı yeni bir kuruluş oluşturulacak.

Kırgız halkının yüzde 79,18'i, referandumda ülkenin "Cumhurbaşkanlığı sistemi"ne geçmesine destek vermişti.

Kırgızistan'da 11 Nisan 2021'de referandum sonucu kabul edilen anayasa değişikliklerin onaylamasının ardından yeni bakanlar kurulu açıklandı.

Cumhurbaşkanı Sadır Caparov'un "Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne" geçişi öngören yeni anayasayı onaylaması ardından Cumhurbaşkanlığı Sistemi işlemeye başladı.

Yeni yönetim sistemiyle ortadan kalkan Başbakanlık makamı yerine Bakanlar Kurulu Başkanlığı getirildi, bazı bakanlıklar aynı isimle muhafaza edildi, bazıları birleştirildi, bazıları ise lağvedildi.

Caparov'un imzaladığı kararnameye göre yeni bakanlar kurulunun yapısı, Bakanlar Kurulu Başkanı, 4 yardımcısı, 14 bakan ve 2 komite başkanından oluşuyor.

Eski Başbakan Ulukbek Maripov yeni kabinede Bakanlar Kurulu Başkanı olarak görevini sürdürecek.

Maripov'un yardımcısı Jıldız Bakaşeva, Yatırımları Çekme ve Koruma Bakanı Almambet Şıkmamatov ile Eğitim ve Bilim Bakanı Bolotbek Kupeşev ilk kez bu görevi üstlendi.

Birleştirilen Ekonomi ve Maliye Bakanlığını Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcısı Ulukbek Karmışakov ve yeni oluşturulan Dijital Kalkınma Bakanlığını Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcısı Azamat Dikambayev yönetecek.

Dışişleri Bakanı Ruslan Kazakbayev ve Milli Güvenlik Devlet Komitesi Başkanı Kamçıbek Taşiyev'in yanı sıra 10 bakan ve komite başkanı koltuğunu korudu.

Eski hükümette 6 aydır Eğitim ve Bilim Bakanı olarak görev yapan Almazbek Beyşenaliyev kabine dışı kalan tek isim oldu.

Kırgızistan Tacikistan arasında çatışmaya neden olan su dağıtım şebekesi modernize edilecek.

Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, ülkenin güneyindeki Batken bölgesindeki Ak-Su Nehri üzerindeki Golovnoy su dağıtım şebekesinin ve bu şebekenin güvenliğini sağlayan askeri birliğin kaldığı kışlanın modernize edileceğini belirtti.

Caparov, geçen hafta Kırgızistan-Tacikistan arasında çatışmaya neden olan Golovnoy su dağıtım şebekesini ve bu şebekenin güvenliğini sağlayan Bujum askeri kışlasını ziyaret etti ve askerlere seslendi.

Caparov, devletin Silahlı Kuvvetlerine karşı tüm sosyal yükümlülüklerini yerine getireceğini ve mevcut sorunlarının çözümüne özel önem vermeye devam edeceğini vurguladı.

Ziyaretin ardından Caparov, ilgili devlet organlarına su dağıtım şebekesini modernize etmeleri talimatını verdi.

Caparov, Kırgızistan-Tacikistan arasında yaşanan çatışmadan etkilenen sınır köyleri Maksat, Kulundu ve Orto-Boz'da incelemelerde bulundu ve bölge halkı ile bir araya geldi.

Kırgızistan-Tacikistan sınırında 27 Nisan'da başlayan gerginlik 28 Nisan'da çatışmaya dönüşmüştü. 27 binden fazla kişinin tahliye edildiği Kırgızistan tarafında 183 kişi yaralanmış, 3'ü asker 36 kişi yaşamı yitirmişti. Bölgede 120 ev, 84 kamu binası, 27 benzin istasyonu, 34 iş yeri hasar almış veya kullanılmaz hale gelmişti.

Tacikistan'da ise 9'u asker 19 kişi hayatını kaybetmiş, 88 kişinin yaralanmıştı.

Kırgızistan ile Türkiye arasındaki ticaret hacminde hedef 1 milyar dolar

Kırgızistan'ın Ankara Büyükelçisi Kubanıçbek Ömüraliyev, Türkiye ile Kırgızistan arasındaki ticaret hacminin geçen yıl 507 milyon dolar olduğunu belirterek "Taraflar, iki ülke arasındaki ticaret hacmini 1 milyar dolara çıkarmak için çalışıyorlar." dedi.

Ömüraliyev, 31 Ağustos'ta kutlanacak Kırgızistan'ın bağımsızlığının 30. yıl dönümü öncesinde AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Ülkesinin demokratik reformları teşvik etmeyi, hukukun üstünlüğünü güçlendirmeyi ve insan haklarını korumayı ve ilerletmeyi amaçladığını kaydeden Ömüraliyev, "Kırgız Cumhuriyeti, tüm uluslararası yükümlülüklerine tam olarak bağlı kalmaya devam ediyor ve daha önceden imzalanmış olan tüm ikili ve çok taraflı sözleşme ve anlaşmalara kesinlikle uymaktadır." diye konuştu.

Türkiye ile Kırgızistan'ın ortak tarihe, dine, kültüre ve dillere sahip olduğuna vurgu yapan Ömüraliyev, "Kırgız Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında diplomatik ilişkiler 24 Aralık 1991'de kurulmuştu ve bu yıl diplomatik ilişkilerin 30. yıl dönümü kutlanacaktır. Türkiye, Kırgızistan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olmuştur. Nisan 1992'de Bişkek'te Türk Büyükelçiliği ve Ekim 1992’de de Ankara'da Kırgızistan Büyükelçiliği açılmıştır." diye konuştu.

Ömüraliyev, iki ülke arasında 1997, 1999 ve 2011'de olmak üzere üç önemli anlaşma imzalandığın belirterek, "Kırgızistan ve Türkiye arasındaki iş birliği, Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi şeklinde ifade edilen stratejik bir statüye sahiptir. Şu anda Kırgızistan-Türkiye ilişkileri ileriye doğru dinamik olarak gelişmekte ve yüksek düzeyde ikili etkileşim içindedir." ifadelerini kullandı.

Türkiye'ye Kırgızistan'a sağladığı destek için teşekkür eden Ömüraliyev, "Kırgızistan, Türkiye Cumhuriyeti ile stratejik ortaklık ve dostane ilişkilerin geliştirilmesine olan bağlılığını bir kez daha teyit etmektedir." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, Erdoğan ile Kırgızistan Cumhurbaşkanı Caparov, karşılıklı olarak Ramazan Bayramı tebriğinde bulundu.

İkili ilişkiler ve bölgesel gelişmelerin de değerlendirildiği görüşmede, Erdoğan, Mescid-i Aksa, Gazze ve Filistinlilere saldıran İsrail'e gereken dersin verilmesi amacıyla uluslararası alandaki girişimlerinde Kırgızistan'ı da yanlarında görmek istediklerini ifade etti.


KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİKuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağı

KKTC Başbakanı Saner: "Egemen eşitliğimizin olmadığı herhangi bir anlaşmayla çözüm yoluna gitmeyeceğiz"

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersan Saner, dünyanın artık bir 53 yıl daha federasyon görüşmesi için beklemesini Kıbrıs Türk halkından isteme lüksü kalmadığını belirterek, "Egemen eşitliğimizin olmadığı herhangi bir anlaşmayla çözüm yoluna gitmeyeceğiz." dedi.

Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, Başbakan Saner, Yılmaz Bora başkanlığındaki Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği heyetini kabul etti.

Mücahitlerin mücadelesini örnek alarak yetiştiklerine dikkati çeken Saner, "Tarih boyunca ortaya koyduğunuz yürekli duruştan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Kıbrıs Türk halkı bugünlere kolay gelmedi." ifadesini kullandı.

Saner, 53 yıldır devam eden Kıbrıs müzakerelerinde, Kıbrıs Rumlarının Kıbrıs Türkleri ile hiçbir şey paylaşmak istememesinden dolayı bir sonuca ulaşılamadığına işaret ederek, "Bir 53 yıl daha federasyon görüşmesi için beklememizi, dünyanın artık Kıbrıs Türk halkından isteme lüksü de kalmamıştır." değerlendirmesinde bulundu.

- "Ada'da 1974 yılından beri barış vardır"

Kıbrıs müzakerelerinde ortaya çıkan tüm çözüm önerilerinin Rumlar tarafından reddedildiğini ve çözümsüzlüğünün tek nedeninin Rumların tavrı olduğunu kaydeden Saner, "Ada'da barış sağlanacakmış, zaten Ada'da 1974 yılından beri barış vardır." diye konuştu.

Saner, Kıbrıs Türklerine 1974 öncesi, evinden çıkıp işine gittiğinde "Tekrar eve dönebilecek miyim?" diye can korkusu yaşatanın Rumlar olduğunu söyledi.

Rum lider Nikos Anastasiadis'in tüm bunları bilmezmiş gibi, tarihi gerçekleri saptırarak ifadeler kullanmasını kınadığını belirten Saner, "Bu tip davranışlar sergilemesi halinde de olacaklardan sorumlunun kendisi olduğunu da ifade etmek istiyorum." dedi.

Ana vatan Türkiye ile iki egemen eşit devlet çözümü yönünde ortak hareket ettiklerini vurgulayan Başbakan Saner, Cenevre’deki görüşmenin, Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’nin isteği üzerine, BM çatısı altında görüşmeler başlayacaksa iki taraf arasında ortak zemin olup olmadığının tespiti için yapıldığını, böyle bir zeminin de olmadığının görüldüğünü söyledi.

Kıbrıs Türklerinin hak ettiği egemenlik hakkını vermek istemeyenlerle hiçbir ortak paydanın olmadığını dile getiren Başbakan Saner, ana vatan Türkiye ile ülkedeki ve bölgedeki Türk ulusunun hak ve çıkarlarının korunmasında kararlı olduklarını vurguladı. Başbakan Saner, "Egemen eşitliğimizin olmadığı herhangi bir anlaşmayla bir çözüm yoluna gitmeyeceğiz." dedi.

- "Başından beri iki ayrı devleti savunuyoruz"

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Yılmaz Bora da yeni göreve gelmesi nedeniyle Başbakan Saner’e hayırlı olsun ziyaretlerinin 27-29 Nisan Cenevre görüşmesi sonrasına kaldığını belirterek, ziyaretlerinin Cenevre görüşmesi sonrasına denk gelmesinin ise daha anlamlı olduğunu ifade etti. Bora, "Bizi, 50 yıldan fazla federasyon için masaya mahkum edenlere, Cenevre'de güzel bir cevap niteliği olan, iki devletli çözümü gündeme getirdiniz, sizleri kutlarız. Dernek olarak başından beri iki ayrı devleti savunuyoruz." dedi.

Bora, Rum lider Nikos Anastasiadis'in paskalya mesajındaki sözlerine de değinerek, "Bu kadar gaddar, bu kadar kaba toplumla karşı karşıyayız. Bizim varlığımıza maalesef tahammülleri yoktur. O nedenle, ortaya çıkan iki devletli yapıyı sonuna kadar götürebilmek için halkımızla bütünleşerek her platformla ortaya koyacağız." diye konuştu.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: "Rum Yönetimi KKTC'ye, Kıbrıs Türk halkına ve şahsıma karşı büyük bir operasyon başlattı"

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cenevre'deki gayriresmi Kıbrıs konferansında Kıbrıs'ta egemen eşitliğe dayalı önerilerini Türkiye'nin de desteğiyle müzakere masasına koymalarının büyük yankı uyandırdığını belirterek "Rum Yönetiminin KKTC'ye, Kıbrıs Türk halkına ve şahsıma karşı büyük bir operasyon başlattığını görmekteyiz." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis'in açıklamaları ile bazı gazetelerde yer alan şahsına yönelik iddiaları yazılı yanıtladı.

Farklı maksatlarla pek çok KKTC vatandaşının "Kıbrıs Cumhuriyeti" kimliği ile pasaportunu aldığını ancak bunun KKTC vatandaşlarının Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı oldukları anlamına gelmediğini belirten Tatar, bunun Rum zihniyetinin dayatmasının bir sonucu olduğunu ve bu zihniyeti şimdi de siyasi amaçları doğrultusunda kullanmaya çalıştıklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, "Cenevre'de gerçekleşen gayriresmi 5 BM toplantısında, halkımız ve bölgenin en güçlü ülkesi Türkiye tarafından desteklenen eşit egemen iki devletin iş birliğine dayalı önerimizi müzakere masasına koymamız büyük yankı yaratırken Rum Yönetiminin KKTC'ye, Kıbrıs Türk halkına ve şahsıma karşı büyük bir operasyon başlattığını görmekteyiz." ifadelerini kullandı.

Rum lider Anastasiadis'in, Paskalya mesajında Kıbrıs Türklerinin Rum devletine dönüşen Kıbrıs Cumhuriyeti'nin vatandaşları olduğunu ileri sürdüğünü hatırlatan Tatar, Anastasiadis'in daha sonra yaptığı açıklamada da gerçek dışı iddiasını güçlendirebilmek için "97 bin Kıbrıslı Türk'ün Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği ile pasaportunu aldığını" açıkladığını ancak bunun nedenlerini gizlediğini belirtti.

- "Anastasiadis'in 'Kıbrıslı Türkler bizim vatandaşlarımızdır' açıklamasının hiçbir değeri yoktur"

Tatar, şöyle devam etti:

"Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği veya pasaportu alanların Rum Yönetimi ile herhangi bir vatandaşlık bağı olmadığı gibi bu insanlar kendi devletleri olan KKTC'de yaşamakta, vatandaşlık görevlerini KKTC devletine karşı yerine getirmektedir. Bu nedenle, Anastasiadis'in 'Kıbrıslı Türkler bizim vatandaşlarımızdır' açıklamasının hiçbir değeri yoktur ve belirttiğim gibi bu sadece siyasi amaçlara yöneliktir.

Bu arada, bazı gazeteler ile Rum gazeteleri eş zamanlı olarak benim 'Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu kullandığımı' ileri sürerek bazı haberler üretilmiştir. Bu haberlerin nerelerde üretilip nasıl servis edildiği de bilgimizdedir. İleri sürülen bu haberler yeni olmayıp bu konuda ilk haber 2010 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde, Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) Cumhurbaşkanı adayını engellemek için yapılmış, şahsım ve UBP'nin bütün bakanlarının 'Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu kullandıkları' ileri sürülmüştü. Şimdi de Kıbrıs konusunun kritik aşamasında Rum gazeteleri ile eş zamanlı olarak bu haberlerin yapılması oldukça dikkat çekicidir."

- "Aydınlık yarınlara birlikte ulaşacağız"

1960'ta doğan bir kişi olarak, diğer herkes gibi o dönemin yasal uygulamaları gereğince Kıbrıs Cumhuriyeti doğum belgesine sahip olması kadar doğal bir olayın olmadığını kaydeden Tatar, doğal olmayanın ise bunu kullanarak şahsının yıpratılmak istenmesi olduğunu ifade etti.

Tatar, "Bu konuda da kararım, o doğum belgesinin iptal edilmesi yönündedir. Bu konuda da girişimlerim olacaktır. Bu tür haberleri üretenlere çağrım ise eğer Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportum varsa bu pasaportu en son ne zaman ve nerede kullandığımı ortaya koymalarıdır. Vatandaşlarımdan beklentim, Kıbrıs konusunun bu kritik aşamasında her türlü provokasyon ile provokatif haberlere karşı dikkatli ve uyanık olmaları, birlik ve beraberliğimizi korumalarıdır. Hiç kuşkum yok ki daha aydınlık yarınlara birlikte ulaşacağız." değerlendirmesinde bulundu.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Cumhuriyet Meclisi'ni 5+1 gayriresmi konferansıyla ilgili bilgilendirdi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cenevre'de gerçekleştirilen gayriresmi Kıbrıs konferansında gerekçeleriyle birlikte Kıbrıs'ta neden federal temelde bir çözüm olamayacağını anlattıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, 27-29 Nisan'da Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde, Kıbrıslı taraflar ve garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin de katılımlarıyla Cenevre'de gerçekleştirilen gayriresmi Kıbrıs konferansı konusunda KKTC Cumhuriyet Meclisi'ndeki milletvekillerini bilgilendirdi.

Toplantı sonrasında açıklamalarda bulunan Tatar, Cenevre öncesinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) şartları nedeniyle Meclis'e gelemediğini, bilgilendirmeyi bugün yaptığını kaydetti.

Tatar, "Her zaman iki devletli çözümü esas alarak Kıbrıs konusundaki siyasetimi sürdüren bir kişi olarak, cumhurbaşkanı seçimlerine girerken de 'iki devlet' dedim. Egemen eşit, yan yana yaşayan iki devletin iş birliğiyle, uluslararası eşit statüyle ancak Kıbrıs'ta bir anlaşmanın olabileceğini hep vurgulamış bir kişiyim. Cumhurbaşkanı olduktan sonra da gerek BM gerekse diğer yetkililere aynı şeyleri söyledim. Bunları söyleye söyleye Cenevre'deki konferansa zemin hazırladım. Çok iyi de oldu. Bu siyaseti oluştururken ana vatan Türkiye'nin de tamamıyla desteğini aldık." dedi.

Cenevre'de bu vizyonu aktarma fırsatı bulduklarını belirten Tatar, iki devletli çözüm modeliyle ilgili vizyonlarını kayıtlara geçirdiklerini ifade etti.

- "Bir 50 seneyi daha boşa harcama niyetimizin olmadığını anlattık"

Tatar, "Cenevre'de yaptığımız değerlendirmelerde, hem BM hem de taraf ülkeler bizlerin mesajını almıştır. Cenevre'de gerekçeleriyle neden federal temelde bir çözüm olamayacağını anlattık. Annan Planı ve Crans Montana gibi süreçlerinin yaşandığını, hiçbir netice alınamadığını, bundan sonra da alınamayacağını ve bile bile bir 50 seneyi daha boşa harcama niyetimizin olmadığını anlattık." diye konuştu.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da Cenevre'deki toplantılarda Türk tarafını net bir şekilde desteklediğini vurgulayan Tatar, artık Kıbrıs'ta bir konjonktür olduğunun altını çizdi.

Tatar, görüşleri farklı olsa da KKTC'deki her siyasi partinin amacının Kıbrıs Türk halkının esenliği, sağlığı, mutluluğu ve güvenli bir şekilde bu topraklarda yaşayabilmesi olduğunu kaydetti.

İki devlet temelli bir çözüm için milletvekillerinin de desteğine ihtiyacı olduğunu belirten Tatar, ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) bugün yapılan toplantıya katılmamasını yadırgadığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, siyasi olarak farklı görüşlerde olsalar da her toplantıya gittiklerini, katılımcılığın, çok sesliliğinin ve demokrasinin bunları gerektirdiğini vurguladı.

Yeni belirledikleri siyaset için gerek BM gerek diğer muhataplarıyla görüşmelerini sürdüreceklerini bildiren Tatar, bütün bunları halk ve Cumhuriyet Meclisi ile paylaşmanın kendisinin en büyük görevi olduğunu kaydetti.

Tatar, Cenevre'de Kıbrıs'ta kalıcı çözüm için BM'ye 6 maddelik bir öneri yaptığını hatırlatarak, o maddelerin de iki devletli çözüm için belirledikleri siyasetin özü olduğuna ve bu konuda şeffaf olduklarına da vurgu yaptı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İsrail'in, işgali altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya ve Filistinlilere saldırılarını kınadı.

Cumhurbaşkanı Tatar, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail güvenlik güçlerinin, kutsal ramazan ayında Mescid-i Aksa'ya yönelik devam eden saldırılarını ve orada ibadet eden Filistinli sivil halka güç kullanarak yapmış oldukları müdahaleyi şiddetle kınadığını belirtti.

İsrail'in bu yanlışlıktan derhal vazgeçmesi gerektiğini aktaran Tatar, şu ifadeleri kullandı:

"Saldırılarda hayatını kaybeden 9'u çocuk 26 Filistinli kardeşimize ve Filistin halkına şahsım ve Kıbrıs Türk halkı adına Allah'tan rahmet ve başsağlığı dilerken hiçbir haklı açıklaması olmayan bu saldırıların bir an önce son bulması için uluslararası toplumun zaman kaybetmeden harekete geçmesini temenni ediyorum. Kıbrıs Türk halkının mazlum Filistinlilerin her zaman yanında olduğunu belirtirken, bu vesileyle bir kez daha ana vatan ve garantör ülke Türkiye Cumhuriyeti'nin KKTC'ye olan desteğinin ne kadar önemli olduğunu hatırlatmak isterim."

- "Ana vatan Türkiye'nin Filistin konusunda verdiği mücadeleyi takdir ediyoruz"

KKTC Başbakanı Ersan Saner de yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in Kudüs'te Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarını devam ettirmesini kınadı. Saner, "İsrail güçlerinin, dün akşam ve teravih namazlarının ardından Mescid-i Aksa'daki cemaate saldırması ve ardından meydana gelen olaylarda 9’u çocuk 20 Filistinli kardeşimizi şehit etmesini şiddetle kınıyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Uygar geçinen dünyanın masum çocukların, sivillerin kanını döken, bölge ve dünya barışına zarar veren İsrail'e bir an önce dur demesi gerektiğini vurgulayan Saner, Kıbrıs Türk halkının, mazlum Filistinli kardeşlerinin dün olduğu gibi bugün de yanında olduğuna dikkati çekti. Saner, şunları kaydetti:

"Kıbrıs Türk Halkı, 1963 -1974 yılları arasında Ada'da BM Barış Gücü görev yaptığı halde benzer olayları Kıbrıslı Rumlar sayesinde yaşamıştır. Ana vatan Türkiye’nin Filistin konusunda verdiği mücadeleyi takdir ediyor, insanlık adına, barış adına başarıya ulaşmasını diliyoruz. Bu vesile ile bir kez daha Türkiye'nin, garantör, tarihi sorumluluklarının bilincinde bir ülke olarak halkımıza, Devletimize verdiği askeri, mali ve ekonomik desteğin ne denli olduğunu bir kez daha halkımızın ve tüm ilgililerin dikkatine getirmek istiyorum."


DİĞER

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Tacikistan Dışişleri Bakanı Sirojiddin Muhriddin ve Kırgızistan Dışişleri Bakanı Ruslan Kazakbayev ile ayrı ayrı telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Çavuşoğlu'nun iki mevkidaşıyla yaptığı ayrı ayrı görüşmelerde, iki kardeş ülke arasındaki sorunun suhuletle ve barışçıl yöntemlerle çözülmesinin en büyük temenni olduğunu ve ihtiyaç duyulan desteğin verileceğini belirtti.

Çavuşoğlu, mevkidaşlarına imzalanan ateşkes anlaşmasından duyulan memnuniyeti de dile getirdi.

Bakan Çavuşoğlu, Dr. Sadık Ahmet'in kabrini ziyaret etti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Batı Trakya Türklerinin, Türkiye'nin kendilerini hiçbir zaman yalnız bırakmayacağını bildiğini söyledi.

Çavuşoğlu, Gümülcine'deki temasları kapsamında Dostluk Eşitlik Barış Partisinin (DEB) kurucusu merhum Dr. Sadık Ahmet'in Kahveci Mezarlığındaki anıt mezarını ziyaret ederek dua etti.

Bakan Çavuşoğlu, kendisine sevgi gösteren soydaşlarla selamlaşıp bir süre sohbet etti.

Ziyaretin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, Batı Trakya davasının burada emin ellerde olduğunu görmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Çavuşoğlu, dış politikadaki en önemli unsurlardan biri olarak yurt dışında yaşayan soydaş ve akraba toplulukları gördüklerini söyleyerek "Bu nedenle yurt dışında yaşayan soydaş ve akraba topluluklarımızı yalnız bırakmıyoruz." diye konuştu.

- "Her türlü desteği veriyoruz"

Batı Trakya Türklerinin sorunlarına işaret eden Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Verdiğimiz destekler, bundan sonra vereceğimiz destekler konusunda bir şüphe yok. Başta eğitim desteği olmak üzere her türlü desteği veriyoruz. Ama statüyle ilgili eksiklikler var. Bunları Yunan muhataplarımızla görüşüyoruz. Biliyorsunuz diyaloğu yeniden başlattık. Yarın yine birçok konuyu konuşacağız ama bu konu da gündeme gelecek. Batı Trakya Türkleri kendilerini hiçbir zaman yalnız bırakmadığımızı biliyor. Bundan sonra da yalnız bırakmayacağımızdan emin. Önemli olan budur."

Batı Trakya ve Atina'yı kapsayan iki günlük ziyaret çerçevesinde Gümülcine'ye gelen Çavuşoğlu, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu (BTTADK) Başkanı ve Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif ve İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete’yi kabul ederek azınlığın durumu hakkında bilgi almıştı.

Çavuşoğlu, daha sonra Gümülcine Celal Bayar Azınlık Lisesi'nde incelemelerde bulunmuş, Türk köyü Çepelli’de BTTADK'nin kendi onuruna verdiği yemeğe katılmıştı.

Kabir ziyaretiyle Gümülcine'deki temaslarını tamamlayarak Atina'ya geçen Çavuşoğlu, Yunan mevkidaşı Nikos Dendias ile bu akşam yemekte bir araya gelecek.

Çavuşoğlu, yarın ise Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis tarafından kabul edilecek ve Dendias ile ortak basın açıklaması yapacak.

Türkmen Milletvekilleri Kerkük'te Türkmen Devlet Daire Müdürleriyle Toplandı.

Parlamento İnsan Hakları Komisyonu başkanı Milletvekili Erşat Salihi başkanlığında gerçekleşen toplantıda, Türkmen bölgelerin imarı için tahsis edilen ödeneğin paylaştırılması ele alındı. Türkmen milletvekilleri Kerkük'te Türkmen devlet daire müdürleriyle toplandı.

Parlamento İnsan Hakları Komisyonu başkanı Milletvekili Erşat Salihi başkanlığında gerçekleşen toplantıda, Türkmen milletvekilleri Ahmet Haydar ve Hatice Ali de hazır bulundu.

Türkmen bölgelerin imarı için tahsis edilen ödeneğin paylaştırılmasının ele alındığı toplantıda, görüş alışverişinde bulunuldu.

Irak Türkmen Cephesi Başkanı Hasan Turan başkanlığındaki üst düzey bir heyet, Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu'nu ziyaret etti.

Ziyaretçi heyet, Türkiye'nin Musul Başkansolosu Mehmet Küçüksakallı tarafından karşılandı. Turan'a ziyarette, Irak Türkmen Cephesi Başkan Yardımcısı Hişam Bayraktar, Irak Türkmen Cephesi resmi sözcüsü Muhammed Seman Ağaoğlu ve Musul'daki Irak Türkmen Cephesi sorumluları eşlik etti.

Türkiye Cumhuriyeti Musul Başkonsolusu Mehmet Küçüksakallı ise, ziyaretçi heyete teşekkür ederek, Irak Türkmen Cephesi Başkanı Hasan Turan'a yeni görevinden dolayı tebrik etti.

Öteyandan Irak Türkmen Cephesi Hasan Turan, heyetin, Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu tarafından sıcak karşılamalarından dolayı teşekkür etti.

Türkmen Beşir köyünde DEAŞ saldırısı: Bir kişi şehit oldu, 3 kişi yaralandı

Kerkük’e bağlı Türkmen Beşir köyü yakınında terör örgütü DEAŞ tarafından düzenlenen saldırı sonucu bir kişi şehit oldu, 3 kişi yaralandı.

ITC, Kazımi'den Kerkük’e güç göndermesini talep etti.

Irak Türkmen Cephesi, son dönemde Kerkük'te tekrarlanan güvenlik ihlallerinin tehlikesi konusunda uyarılarını yeniledi.

Irak Türkmen Cephesi, Silahlı Kuvvetler Başkomutanı Başbakan Mustafa Kazımi'den güvenliğin sağlanması için Terörle Mücadele Birimlerinden bir gücün Kerkük'e göndermesini talep etti.

Güvenliğin sadece Federal güçleri tarafından sağlanmasını talep eden Irak Türkmen Cephesi, vatandaşların can güvenliğini tehlikeye atan ve şehirdeki güvenliği bozmaya çalışanlara karşı istihbarat çabalarının güçlendirilmesi gerekliliğine de vurgu yaptı.

Maruf, 10 Ekim’de yapılacak erken seçimlere katılacak adayları duyurdu

Irak Türkmen Cephesi Yürütme Kurulu üyesi ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nde Türkmen Bakan Aydın Maruf, 10 Ekim’de yapılacak erken seçimlere katılacak adayları duyurdu.

Maruf, Erbil'de seçimlere katılmalarının önemli olduğunu kaydetti. Maruf, Erbil'de 3, Kifri'de ise bir adaylarının olduğunu belirtti.

Aydın Maruf, seçimlere katılacak adayları tek tek tanıttı. Maruf ayrıca seçimlere katılmanın Irak Türkmen Cephesi ve Türkmenler için önemini de anlattı.

ITC’den ‘devlet egemenliği’ vurgusu yapıldı.

Kerkük Şehir merkezinde Irak Türkmen Cephesine ait korumalarla Polis güçleri arasında yaşanan arbede ardından Irak Türkmen Cephesi, olaya müdahale eden Başbakan Mustafa El Kazımi’ye teşekkür etti.

ITC enformasyon dairesinden yayınlanan bildiride devlet egemenliğine vurgu yapılarak, görev başında olan güvenlik Teşkilatları ve polis güçlerinin görevlerine saygı gösterildiği aktarıldı. Bildiride, olayın farklı boyutlara götürülmemesi ve bulanık suda av yapılmaması gerektiği de vurgulandı.

ITC Bildirisinde, Irak’ın yasalarını her zaman saygılı olduklarını ve devlet otoritesinin yerine getirilmesinden yana olduklarını bildirerek, olayda taraf olan bazı korumaların kendilerini adalete teslim olduklarını açıkladı. ITC Bildirisinde ayrıca olaya müdahale eden Kerkük Emniyet Müdürüne de teşekkür etti.

Irak Türkmenleri Cephesi listesi toplandı.

Türkmen vatandaşlarının etkili bir şekilde Seçime katılmalarının mekanizmalarını ele almak üzere, Irak Türkmenleri Cephesi listesi adı altında birleşen Türkmen Siyasi Parti ve hareketleri Irak Türkmen Cephesi Genel Merkezinde bir toplantı gerçekleştirdi.

Toplantıya Irak Türkmen Cephesi Genel Başkanı Hasan Turan Başkanlık etti. Toplantıda ülkedeki son siyasi gelişmeler ve yapılacak erken seçimlerin hazırlık aşamaları masaya yatırılarak, Türkmen Vatandaşların seçime katılmalarının etkili bir şekilde gerçekleşmesi için, seçime teşvik yöntem ve mekanizmaları görüşüldü.

Irak Türkmen Cephesi Genel Başkanı Hasan Turan toplantıda seçimi ilgilendiren konuların ele alındığını bildirdi.

Turan ayrıca, önümüzdeki seçimlerin daha önce yapılan seçimlerden çok farklı olduğunu belirtti.

Ukrayna, Kırım Tatar Milli Meclisi ve Kırım Tatar Milli Kurultayı'nı tanıyacak

Kırım Tatar halkının sürgün ve soykırıma tabi tutulduğu 18 Mayıs’ın 77. yıldönümünde, Ukrayna’da Kırım Tatar halkı için iki önemli karar alınacak. Sürgünün yıldönümünde Ukrayna devleti, Yerli Halklar Kanunu’nu kabul edecek. Bir diğer önemli konu ise Cumhurbaşkanı Zelenskiy’in yayımlayacağı kararname ile Kırım Tatar Milli Meclisinin (KTMM) Kırım Tatar Kurultayı Ukrayna nezdinde tanınacak. Ukrayna Milletvekili Rüstem Umerov’un QHA Ramazan Özel programında duyurduğu gelişme Kırım Tatar halkı için ciddi önem arz ediyor.

Ukrayna devleti, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 77. yıldönümünde Ukrayna devleti, iki önemli karar alacak. Kırım Haber Ajansı (QHA) Ramazan Özel programında Ukrayna Golos Partisi Milletvekili ve Kırım Tatar Milli Kurultayı delegesi Rüstem Umerov’un duyurduğu gelişmenin ilki, Ukrayna devleti tarafından Kırım Tatar halkı için de ciddi öneme sahip olan Yerli Halklar Kanunu. Bir diğeri ise Kırım Tatar halkının en üst temsil organı olan Kırım Tatar Milli Meclisi ve Kırım Tatar Milli Kurultayı’nın tanınması olacak.

Umerov, Sovyet baskısının kurbanlarını andı: Ukrayna'nın özgürlüğe giden yolu zor ama biz doğru yoldayız

Ukrayna Milletvekili ve Kırım Tatar Milli Kurultayı delegesi Rüstem Umerov, Sovyetler Birliği’nin siyasi baskılarının kurbanlarını andı. Umerov, anmaya ilişkin mesajında; Kırım’daki Rus işgalcilerin, yasadışı eylemlerine direnenlere karşı siyasi baskılarını sürdürdüğünü vurgulayarak, “Ukrayna’nın özgürlüğe giden yolu zor ama biz doğru yoldayız.” dedi.

Ukrayna Golos Partisi Milletvekili ve Kırım Tatar Milli Kurultayı delegesi Rüstem Umerov, her yıl Mayıs ayının üçüncü Pazar günü anılan, Sovyetler Birliği’nin Siyasi Baskılarının Kurbanlarını Anma Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Ukraynalılara ve Kırım Tatarlarına yönelik şiddet ve baskı politikasının devam ettiğinin altını çizen Umerov, Rusya tarafından yasadışı bir şekilde hapsedilen Ukrayna vatandaşlarının evlerine dönüşü için her gün mücadele ettiklerini kaydederek, “Rusya’nın Ukrayna topraklarından çıkması için de çalışıyoruz.” dedi.

Kırımoğlu: İşgalcilerin Kırım'dan kovulacağına eminim!

Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını saygı duruşu ile andı. Ardından Parlamentoda konuşan Kırım Tatar halkının milli lideri, Ukrayna milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, “İşgalcilerin er ya da geç topraklarımızdan kovulacağına eminim!” ifadelerini kullandı.

Ukrayna Parlamentosunda bugün düzenlenen genel kurul toplantısında, Ukrayna milletvekilleri 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını saygı duruşuyla andı. Daha sonra Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Ukrayna milletvekili Rüstem Umerov parlamentoda konuşma yaptı.

- “Bugün yine işgalciye karşı mücadele etmek zorundayız”

Sovyetler Birliği yönetiminin 77 yıl önce yaklaşık 200 bin Kırım Tatarını Kırım’dan sürdüğünü hatırlatan Umerov, “Bugün yine işgalciye karşı mücadele etmek zorundayız. Ama bu sefer, biz Kırım Tatarları tek başımıza mücadele etmiyoruz. Bugün yanımda meslektaşlarım duruyor. Onlarla birlikte bir her gün topraklarımızı işgalden kurtarmak için çalışıyoruz. Ukrayna, Kırım platformu oluşturdu ve Kırım Tatarlarının haklarını korumak için çalışıyor.” diye kaydetti.

KTMM, AB'nin Kırım Tatar soykırımını anmasının engellenmesine tepki gösterdi

Portekiz, Avrupa Birliği’nin (AB) Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatında (AGİT) yapacağı açıklamada, 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 77. yıldönümünden bahsedilmesini engelledi. Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM), Portekiz’in söz konusu kararına tepki gösterdi.

Avrupa Birliğinin (AB) AGİT’teki “Yasa dışı ilhak edilen Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar (Sivastopol) şehrinde insan hakları durumu” isimli açıklamasından, Avrupa Konseyinde dönem başkanlığı görevini yürüten Portekiz’in ısrarıyla, 1944 Kırım Tatar sürgününün ve soykırımının 77. yıldönümünü hatırlatan ifade kaldırıldı.

Kırımoğlu: Bir ulusun büyüklüğü işgalle değil Saharov gibi insanların varlığı ile ölçülür

Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Ukrayna Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada, doğumunun 100. yılında Kırım Tatar halkının hayatında büyük rol oynayan, insan hakları savunucusu, Sovyet muhalifi Andrey Saharov’u andı.

Kırım Tatar halkının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, bugün parlamentoda yaptığı konuşmada ünlü insan hakları savunucusu Andrey Saharov’u andı. Kırımoğlu, bugün Andrey Saharov’un doğumunun 100. yıl dönümü olduğunu anımsatarak, 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı işgal operasyonu sırasında yaşanan bir olayla ilgili anısını paylaştı.

Kırımoğlu, işgal sırasında yaşanan bu olayı asla unutmadığını kaydederek şöyle anlattı:

“2014 yılı Şubat ayının sonunda trajik Kırım işgali olayları sırasında ATR televizyonu günde 24 saat Kırım’daki olayları canlı yayımlıyordu: Rus askerlerin hareketliliğini, Kırımlıların olaylara karşı tepkisi. Akmescit’te (Simferopol) gençlerin yaptığı bir protesto eylemini unutamıyorum. Eyleme katılanların büyük bölümü tabii ki Kırım Tatar gençleriydi. Ama protestoya katılan bir kız hafızamdan silinmiyor. Ellerinde tuttuğu pankartta Rusya, ‘Putin, ben Rus’um! Seni buraya davet etmedik. Kırım’dan defol!’ yazıyordu. Daha sonra muhabirin sorusunu yanıtlayan kız ağlayarak, ‘Rus olduğumdan utanıyorum’ dedi.

Biz o sırada stüdyoda Kırım’daki olayları yorumluyorduk. Ben de kızın bu sözlerine cevaben şöyle söylediğimi hatırlıyorum: ‘Kızım, Rus olduğundan utanmamalısın! Çünkü gerçek Rus insanı Kremlin’deki lağım farelerinin emriyle ellerinde silahlarla topraklarımıza gelenler değil, sensin! Sen şimdi halkının şerefini savunuyorsun. Seninle büyük Rus insanı Andrey Saharov da gurur duyardı.”

Özbek lider Dostum'un önemli komutanlarından Akâ Muhammed suikastle öldürüldü!

Afganistan’da, Güney Türkistanlı Türklerin ilk kez Afgan hükumeti karşıtı yürüyüş düzenleyerek harekete geçmesinden bu yana suikastler arttı. Taliban’a karşı silahlı mücadele eden Özbek lider Mareşal Raşid Dostum’un önemli komutanlarından Akâ Muhammed suikastle öldürüldü.

Güney Türkistanlı askerler, silahla ve Güney Türkistan Bayrağı ile ilk kez merkezi hükumetin, Türklere uyguladığı sistematik asimilasyon ve bastırma politikasına karşı 18 Mayıs’ta Faryab ilinde yürüyüş gerçekleştirdi. Türklerin, çifte standart ile sistematik asimilasyon ve bastırma politikası uygulayan Afgan hükumetine karşı harekete geçtiği Güney Türkistan’da tansiyon yükselmeye devam ediyor. Güney Türkistan’ın Cüzcan ili, Akça ve civar şehirlerinde Taliban’a karşı silahlı mücadele eden Mareşal Raşid Dostum’un önemli komutanlarından olan Akâ Muhammed’in suikast sonucu hayatını kaybettiği öğrenildi.

Kanlı Noel'de Binbaşı Nihat İlhan'ın şehit edilen üç çocuğunun ismi o gemilere verildi!

Türkiye’nin, Mavi Vatan’da sondaj çalışması yürütecek olan üç gemisine, 1963 yılındaki “Kanlı Noel” olaylarında EOKA terör örgütü tarafından Binbaşı Nihat İlhan’ın şehit edilen oğullarının ismi verildi. Gelişmeyi, Binbaşı Nihat İlhan’ın Türkiye’ye geldikten sonra dünyaya gelen çocuklarından Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan duyurdu.

"Batı Trakya'daki Türkler, Yunanistan'ın kararıyla varlık kazanmış değildir"

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in Batı Trakya’daki Türk varlığını yok saymaya çalışan söylemlerini kınadı. Meclisi Başkanı Şentop, “”Batı Trakya’daki Türkler, Yunanistan’ın kararıyla varlık kazanmış değildir. Bu tür yaklaşımlar bugüne kadar başarısız oldu, bundan sonra da başarısız olmaya mahkumdur” ifadelerini kullandı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, İskeçe Türk Birliğinin “Batı Trakya Müslüman Türk azınlığına kimlik biçme ve empoze etme politikasına son verilmelidir” başlıklı açıklamasına destek verdi. Şentop, Twitter hesabından paylaştığı mesajda İskeçe Türk Birliğinin açıklamasını alıntılayarak şu mesajı kaydetti:

“Yunanistan’ın Müslüman Türk varlığını yok saymaya çalışan söylemlerini kınıyoruz; bu tür yaklaşımlar bugüne kadar başarısız oldu, bundan sonra da başarısız olmaya mahkumdur. Batı Trakya’daki Müslüman Türkler Yunanistan’ın kararıyla varlık kazanmış değildir” dedi.

Çubarov, sözde savcının 9 yıl hapis cezası talebini yorumladı

Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın Kremlin kontrolündeki sözde Yüksek Mahkemesinde, bugün yapılan duruşma sırasında sözde savcı, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov için 9 yıl hapis cezası talep etti. Rus savcının 9 yıl hapis cezası talebini değerlendiren KTMM Başkanı, “Bu benim hayat biçimimi ve Kırım’ı işgalden kurtarmak için verdiğim mücadeleyi etkilemeyecek.” ifadesini kullandı.

Rus işgali altındaki Kırım’da Kremlin kontrolündeki sözde Yüksek Mahkemede, KTMM Başkanı Refat Çubarov hakkında, 26 Şubat 2014 tarihinde Kırım Parlamentosu binasının önünde Ukrayna’nın toprak bütünlüğü için yapılan mitingi organize etme suçlamasıyla, gıyaben açılan dava görülmeye devam ediyor. Bugün yapılan duruşmada sözde savcı, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov için 9 yıl hapis cezası talep etti. KTMM Başkanı sözde savcının kendisi için talep ettiği hapis cezasını yorumlarken, “Rusya bize ulaşamıyor. Öte yandan dün, Minsk’te zorla indirilen uçakla ilgili olaylar bize bu dünyada her şeyin yapılabileceğini gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

Kırım'da okul müdürü, soykırım kurbanlarını anma etkinliğinde Kırım Tatarca yasağı getirdi!

Rus işgali altındaki Kırım’da 1944 sürgününün 77. yıl dönümü dolayısıyla bir okulda yapılan etkinlikte, Kırım Tatarca konuşma yapılması ve Kırım Tatar dilinde şiir okunması engellendi. Okul müdürü, bu karara gerekçe olarak kendisinin Kırım Tatarca bilmemesini öne sürdü.

Rus işgali altında bulunan Kırım’ın Akmescit (Simferopol) bölgesi Kurçı (Ukrainka) köyünde, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar sürgününün 77. yıl dönümü dolayısıyla okulda düzenlenen etkinlikte Kırım Tatarca konuşma yapılması ve şiir okunması engellendi.

Rus savcıdan Çubarov için 9 yıl hapis cezası talebi: Ukrayna Dışişleri Bakanlığı tepki gösterdi.

Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Emine Ceppar, Rus savcının Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov için 9 yıl hapis cezası talep etmesini kınayarak; işgalcilerin Kırım Tatar halkına karşı yürüttüğü “korkutma politikasını” devam ettiğini vurguladı.

Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın Kremlin kontrolündeki sözde Yüksek Mahkemesinde, dün yapılan duruşma sırasında sözde savcı, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov için 9 yıl hapis cezası talep etti. Rus savcının KTMM Başkanı için talep ettiği cezayı, dün sosyal medyada yaptığı paylaşımda yorumlayan Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Emine Ceppar, “Kırım’ın yerli halkına yönelik baskı ve korkutma politikasının sıradaki göstergesi. KTMM Başkanı Refat Çubarov’u işgale karşı çıktığı için, gıyaben ‘yargılayan’ Rus işgalciler onu 9 yıl hapis cezası vermek istiyorlar.” ifadelerini kullandı.

Rusya, Kırım'da hava tatbikatı yaptı.

İşgalci Rusya, uluslararası hukuku görmezden gelerek, işgal altındaki Kırım’da yasa dışı askeri tatbikatlar düzenlemeye devam ediyor. Rus hava kuvvetlerinin Kırım’da hedefe füze ve bomba atma tatbikatı yaptığı bildirildi.

Rusya Karadeniz Filosundan bu sabah yapılan açıklamaya göre, işgalci Rus ordusu Kırım’da Su-30SM savaş uçakları ve Su-24M bombardıman uçakları ayrıca Su-24MP istihbarat uçaklarının katılımıyla tatbikat düzenledi. Savaş uçakları kıyıdaki ve yüzen hedeflere füze ve bomba saldırıları düzenleme eğitimi yaptığı belirtildi. Açıklamada deniz ve kıyı hedeflerini yok etmek için pilotların çiftler halinde ve tek başına uçuş gerçekleştirdiği ifade edildi.

MHP'nin Şuşa’ya yaptıracağı okul projesinden vazgeçildi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinde Ermeni işgalinden kurtarılan Şuşa kentinde yaptırılacak olan ve projesi tamamlanan okulun projesinden vazgeçildiğini duyurdu. Projenin, Azerbaycan yönetimince iptal edildiğini açıklayan Bahçeli, “Hassasiyeti malum olan konuyla ilgili keyfiyeti aziz milletimizin bilgi ve takdirine bilavasıta sunuyorum.” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 16 Ocak 2021 tarihinde sosyal medyadan yaptığı bir açıklamayla, Karabağ zaferinin ardından Azerbaycan’ın düşünce ve sanat hayatında önemli bir yeri bulunan, Şuşa’ya Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın girişimiyle yapılacak dokuz derslikli bir okul projesi duyurmuştu. Bahçeli, aynı zamanda Azerbaycan Ulusal Marşı’nın bestecisi ve Şuşa doğumlu merhum Üzeyir Hacıbeyli’nin adını vermeyi planladıkları ve projesi tamamlanan okulun, Azerbaycan yönetimince uygun görülülmeyerek yeni ve farklı bir okul projesi hazırlandığını açıkladı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bugün Twitter hesabından konuya ilişkin yaptığı duyuru şöyle:

“16 Ocak 2021 tarihinde sosyal medyadan yaptığım bir açıklamayla, Karabağ zaferinin ardından Azerbaycan’ın düşünce ve sanat hayatında mümtaz bir yeri bulunan Şuşa’ya Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın girişimiyle dokuz derslikli bir okul yapmayı taahhüt etmiştik.

Bu kapsamda projemizi hazırlamış ve kamuoyuyla paylaşmıştık. Yapmayı hedeflediğimiz okula Azerbaycan Ulusal Marşı’nın bestecisi ve Şuşa doğumlu merhum Üzeyir Hacıbeyli’nin adını vermeyi düşünmüştük. Söz konusu okulun temel atma günü olarak da 30 Ocak 2021’i planlamıştık.

İskeçe seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, Türk azınlığa yönelik "Yunan" söylemlerine tepki gösterdi.

İskeçe seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, Yunan yönetiminin Batı Trakya’daki Türk azınlığı inkar siyasetine sert tepki gösterdi. Müftü Mete, Türk azınlığın Yunan olduğu yönündeki söylemlerin gerçeği yansıtmadığını ve inandırıcı olmadığını vurguladı. Mete, “Kim ne olduğunu kendisi bilir. Benim için ne Bulgar ne de Yunan karar veremez. Benim ne olduğumu ben bilir ve söylerim.” dedi.

İskeçe seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, “iskecemuftulugu.org” sitesine gündemi değerlendirdi. İskeçe Müftüsü Mete, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in, Batı Trakya’daki Türk köyleri ve azınlık çocuklarının kimliğine ilişkin kullandığı “Pomak köyleri” ve “Yunan çocukları” ifadelerini sert bir dille reddetti. Müftü Mete, Miçotakis’in, Paşevik köyündeki anaokuluyla gerçekleştirdiği telekonferansta uluslararası antlaşmaları göz ardı ederek kendi isteğine göre konuştuğunu söyledi.

İşgalciler, Kırım Tatarlarına celp dağıttı: Soruşturma bürosuna çağrıldılar!

Kırım’ın işgalci yönetimi, Kırım Tatarlarına yönelik baskılarını sürdürüyor. Kırım Dayanışması sivil toplum kuruluşunun bildirdiğine göre, işgalci güçler, İçki (Sovetskiy) bölgesinde yaşayan bir dizi Kırım Tatarına sözde Yedi Kuyu (Lenino) Bölge Soruşturma Şubesine gelmeleri talebinin yer aldığı celpler dağıttı.

Kırım Dayanışması sivil teşkilatından yapılan açıklamaya göre, sözde polis görevlileri İçki (Sovetskiy) bölgesinde yaşayan bir dizi Kırım Tatarına celp dağıttı. Celp belgesinde adı geçen Kırım Tatarlarından “bilinmeyen bir dava” çerçevesinde tanıklık yapmak üzere üç saat içinde sözde Yedi Kuyu (Lenino) Bölge Soruşturma Şubesine gelmeleri talep ediliyor. Kırım Dayanışmasından yapılan açıklamada, “Şimdilik, üç Kırım Tatarı sözde polis görevlilerinin onları ziyaret ettiğini bildirdi. Aktivistler, Soruşturma Komitesine bir mektup göndererek, celbin kendilerine hafta sonu ve belgede belirtilen sorgulama saatinden sadece 3 saat önce verildiğini bu yüzden avukat çağırma olanaklarından mahrum edildiklerini bildirmeyi planlıyor.” ifadeleri yer aldı.

Bilindiği üzere, işgalci güçler, 21 Mayıs 2021 tarihinde, Kırım’ın İçki (Sovetskoye) kasabasında yaşayan Kırım Tatar aktivist Muslim Zevriyev’in evine baskın düzenlemişti.

AB, Rus işgali altındaki Kırım'a yatırım yasağını uzatacak.

Avrupa Birliği (AB), Rusya tarafından işgal edilen Kırım’a yatırım yasağını bir yıl daha uzatacak. Söz konusu kararın, 9 Haziran 2021 tarihinde alınacağı öğrenildi.

Avrupa Birliği (AB) üye ülkelerinin büyükelçileri, Rus işgali altındaki Kırım’a yatırım yasağını uzatacak. İlgili karar, 27 AB ülkesinin büyükelçisi tarafından 9 Haziran tarihinde alınacak. Azatlık Radyosu Brüksel Muhabiri Rikard Jozwiak, sosyal medya hesabı üzerinden bugün yaptığı açıklamada, “AB Büyükelçileri, Kırım’a yönelik uygulanan yatırım yasağını 9 Haziran tarihinde uzatacak.” diye bildirdi.

- Yaptırım kararı 2014 yılında alındı

Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı işgal etmesinden sonra AB, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve birçok ülke, Rusya’ya yönelik yaptırım uygulama kararı aldı. İlgili karara göre, Kırım ve Akyar’da (Sivastopol) üretilen ürünlerin, AB’ye ithalatının yapılması, Avrupa şirketlerinin Kırım’a yatırım yapması, Kırım’da şirket ve gayrimenkul satın alınması, Kırım’daki şirketleri finanse etmesi ve onlara hizmet vermesi, Kırım ve Akyar’da (Sivastopol) turizm hizmetleri verilmesi yasaklandı.

 

KAYNAK

https://www.trtavaz.com.tr/

http://www.turkmenelihaber.net/

https://qha.com.tr/