İsrail’in İran’a saldırısından sonra Türkiye’de bazı sosyal medya hesaplarında, hangi ülkenin kimin tarafında olduğuna dair çeşitli bilgiler paylaşılmaya başlandı. Azerbaycan bu çatışmada taraf tutmayarak her iki ülkeyi sükûnete davet etti. Ancak Azerbaycan ve Türk karşıtı olan bazı kişi ve kurumlar, bunu bahane ederek yeniden Azerbaycan’a saldırmaya başladılar. Azerbaycan’ın İran’ın yanında olması gerektiğini savundular. Hatta bunlar arasında, daha önce Azerbaycan’ı “Şiacı” ve “İrancı” olmakla suçlayanlar da vardı.
Yanlış anlaşılmasın, bizim mezheplerle ilgili hiçbir sıkıntımız yok; sadece onların kullandığı ifadeleri vurgulamak için bu şekilde belirttim.
Gelelim asıl meseleye: Azerbaycan neden İran’ı desteklemedi? Azerbaycan, İran’ı neden desteklesin ki?
Yıllardır egemenliği altındaki Güney Azerbaycan Türkleri başta olmak üzere tüm Türk milletine hakaret eden, baskı ve zulüm uygulayan, asimilasyonun her türlüsüne maruz bırakan İran değil mi?
1918’de Azerbaycan bağımsızlığını ilan ettiğinde buna karşı çıkan, hatta “Azerbaycan” adına dahi tahammül edemeyip isminin değiştirilmesini isteyen İran değil miydi?
1991’de Azerbaycan’ın bağımsızlığını tanımamak için direnen, sonra mecbur kalıp kabul eden yine İran değil miydi?
Birinci Karabağ Savaşı’nda Ermenilere her türlü yardım ve desteği sağlayan İran değil miydi?
Azerbaycan’a her türlü uyuşturucuyu sokarak insanlarımızı zehirleyen İran değil miydi?
Azerbaycan Türkleri arasında “din” adı altında zararlı fikirleri yayarak onları terörize etmeye çalışan İran değil miydi?
Azerbaycan Cumhuriyeti’ni yıkıp, yerine kendisine bağlı bir “Kerime devleti” kurmak isteyen İran değil miydi?
İkinci Karabağ Savaşı sırasında, cephe hattından çok uzak bölgelerde kadın, yaşlı, çocuk demeden sivilleri katleden Rus bombalarının Ermenistan’a İran üzerinden taşındığı ortaya çıkmadı mı?
Karabağ’da ayrılıkçılar varken, onlara her türlü askeri desteği veren İran değil miydi?
Paşinyan’ı Azerbaycan’ın kadim şehri Tebriz’e getirip Karabağ’ı Ermeni toprağı olarak gösteren İran değil miydi?
Hem Birinci hem de İkinci Karabağ Savaşı’nda bizim için “hayat memat meselesi” olan süreçlerde İran, kendisini tarafsız ilan etmedi mi?
Zaferimizden sonra bunu hazmedemeyip en üst düzeyde Azerbaycan’ı tehdit eden, Azerbaycan sınırlarında askeri tatbikatlar yaparak açık açık tehditler savuran yine İran değil miydi?
Hamaney’in yardımcıları başta olmak üzere, İran camilerinde Azerbaycan’a lanet okunmadı mı?
Daha hangisini sayalım?
İsrail’in İran’a saldırması, İran’ın Türk ve İslâm dünyasına karşı işlediği günahları aklamaz. İsrail’in Gazze’deki katliamlarının katbekat fazlasını İran rejimi, Suriye’de, Irak’ta, Lübnan’da masum siviller üzerinde yaptı. Hâl böyleyken İran’ın nesini savunacağız?
Benim burada saydıklarım, sadece Azerbaycan’a karşı işlediği suçların küçük bir kısmıdır. İsrail’in saldırılarında öldürülen generallerin, daha geçen yıllarda Azerbaycan’a yönelik tehditleri hâlâ internette mevcuttur. Bu kişilerin Suriye ve Irak’taki kirli sicili ise herkesin malumudur.
İran’ın, İslâm dünyası için İsrail’den geri kalan bir yanı yoktur. O hâlde ben neden İran’ı destekleyeyim?
Unutmayalım, eğer Türkiye olmasaydı bugün İran, Azerbaycan’ı da Lübnan’ın, Yemen’in durumuna sokmuştu. Allah’tan Türkiye gibi bir kardeşimiz vardı da, hem bağımsızlığımızı hem geleceğimizi kurtarabildik.
Yazımı, konuyla ilgili Azerbaycan Türkü İlkin Rüstemzade’nin sosyal medya paylaşımıyla bitirmek istiyorum:
Az önce ana sayfamda sürekli ANS’in (TV kanalı) 25 yıl önceki görüntüleri dönüyordu. Baktım, bir tuhaf hissettim.
İran uçakları gelip Hazar’da bize meydan okuyordu. O sıralar Hazar Denizi üzerinde Azerbaycan ve İran arasında anlaşmazlıklar vardı. Salyan üzerinden uçup parmak sallıyorlardı.
Bizi aşağılıyorlardı. Azerbaycan Savunma Bakanlığı ise açıklama yapıp İran’ı dost olarak gördüğümüzü söylüyordu. Korkuyorduk.
Ben o zaman çocuktum, olup biteni ve nedenini elbette anlamıyordum.
Ama çok iyi hatırlıyorum: Türk Yıldızları gelip Bakü semalarında süzüldüğünde insanların nasıl sevindiğini...
İran’a dalkavukluk edenler ya da etmek isteyenler bu görüntüleri izlesinler.
Ben demiyorum ki İran’la düşman olalım. Hayır. Normal ilişkiler kurulmalı.
Ama geçmişi de unutmamalıyız.
Az önce İsrail medyası yazdı ki İran, İsrail’le arabuluculuk için İtalya ve Azerbaycan’dan yardım istemiş.
Bu artık İran’ın Azerbaycan’la hesaplaştığını ve geçmişteki küçümseyici diplomasiden vazgeçtiği anlamına geliyor.
İran mollaları da artık anlıyor ki biz 25 yıl önce tokat atıp ekmeğini almak istedikleri ülke değiliz.
İran’ın dalkavukları da bunu anlasa iyi olur.
