Senan Kazımoğlu

Tüm yazıları
...

NOEL KUTLAMAK: İNANÇ VE KİMLİK SORUNU

Senan Kazımoğlu

Malum, birkaç gün sonra miladi takvimin yıl dönümü olarak kabul edildiği için tüm dünyada adeta bayram havasında kutlamalar yapılacak. Biz de dünyanın bir parçası olduğumuz için bu durumdan ister istemez etkileneceğiz. Peki, bizim yeni yıla bakışımız nasıl olmalı? Öncelikle isterseniz yeni yıl bayramı denilen olguya bakalım.

Her ne kadar yukarıda anlatılan şekilde çeşitli bahaneler üretilse ve süslü cümlelerle üzeri örtülmeye çalışılsa da bunun kökeni Noel’e, yani Hristiyanlığa dayanmaktadır. Burada kapitalizmin açgözlülüğünü de hesaba katmak gerekir. Tarihimize baktığımızda ise bizim tarihimizde böyle bir bayramın asla yer almadığını görürüz. Atalarımız böyle bir bayram kutlamamıştır. Sonradan ne olduğu belirsiz bir şekilde uydurulan ve “Nardugan Bayramı” adı altında bize şirin gösterilmeye çalışılan bu söylemlerin de aslı astarı yoktur.

Bu konuda Müslüman Türk gibi davranmalı; önce dinimizin, ardından kültürümüzün bize gösterdiği istikamette hareket etmeliyiz.

Bunun bir Hristiyan bayramı olduğunu ifade ettik. Bu noktada Resulullah (s.a.s) bir hadisinde şu uyarıda bulunur:
Kim bir topluluğa benzemeye çalışırsa o da onlardandır”. (Ebû Dâvûd, Libâs, 4)

Yine bu konudaki başka bir hadisinde Resulullah (s.a.s) şöyle buyurur:
Bizden başkasına benzemeye çalışanlar bizden değildir. Yahudi ve Hristiyanlara benzemeyin.” (Tirmizî, İsti’zân, 7/2695)

Bir başka hadisinde ise Resulullah (s.a.s) şu şekilde uyarır:
Kim bir kavmi severse Allah Teâlâ onu onların arasında haşreder.” (Heysemî, X, 281)

Resulullah’ın (s.a.s) bu kadar açık ve ciddi uyarılarına rağmen hâlâ Noel’i kutlayan bir kişi kendisine Müslüman diyorsa, artık söylenecek söz kalmamıştır.

Milli meseleye gelince, konuya birebir temas eden bir değerlendirmeyi Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurucusu Mehmet Emin Resulzade yapmaktadır. Resulzade, 1914 yılında bir gazetede şunları yazar:

Noel Bayramı sırasında Ruslar yolka süslüyorlar. Yolka, ince dallı orman ağaçlarının bir parçasıdır. Buna Türkçede çam denir. Bunu alıp evin ortasına koyuyorlar ve etrafını parlak, renkli şeyler ve mumlarla süslüyorlar. Çocuklar el ele verip çevresinde dönerek şarkılar söylüyorlar. Bu zamana kadar herkes bunun Hristiyan bayramı, özellikle de Rusların kutladığı bir bayram ve Rus geleneği olduğunu biliyordu. Egemen milletin baskın geleneklerinden biri de Noel’dir.

Egemen gelenek ifadesine şaşırmayın. Medeniyeti görünüşte, kıyafette ve hâkim milletin geleneklerini taklit etmekte görenlerin birçoğu Noel Bayramı’nı kutlamaya başlamıştır. Bakü’yü tanıyanlar artık biliyor ki birçok Müslüman’ın evinde de yolka süsü vardır. Bu, Rusların geleneğidir ve Azerbaycan milletinin ne milli ne de dini bir bayramı olmuştur.”
(Qurama, M. E. Resulzade, İkbal gazetesi, sayı 826, 30 Aralık 1914)

Resulzade yazısının devamında, Rusların Noel Bayramı’nı Almanlardan aldıklarına dair Rus din adamları arasında ihtilaf bulunduğunu belirterek metnini şu sözlerle tamamlar:

Ruslar için bu bayramın bir Alman bidati olması her ne kadar şüpheli ve ihtilaflı ise de bunun Müslümanlar için bir küfür olduğunda kimsenin şüphesi olmamalıdır. Fakat kim bilir, beyefendiler mahcup olmamak için buna bile bir cevap bulacaklardır. Onlar bahane bulmakla uğraşsınlar, biz ise işimize devam edelim

Bizden bu kadar; gerisi sizin dini ve milli inancınıza bağlı…